Paylaş
Amerika'nın kültleşmiş televizyon dizisi Married With Children (Evli ve Çocuklu), sessiz sedasız Türkiye'de gösterime girdi.
Kanal E televizyonu, hafta içi her akşam 19.00-19.30 arası yayınlıyor bu diziyi.
Bunu ilk keşfettiğimde nasıl sevindim tahmin edemezsiniz.
Ben yaklaşık 30 yıldır Amerikan televizyonunu gayet sıkı bir şekilde takip ederim.
Şimdi diyeceğim şey size belki abartılı gelecek ama, ‘‘Evli ve Çocuklu’’ en çok sevdiğim, her defasında beni kahkahalarla güldüren, inanılmaz derecede zeki bulduğum bir dizidir.
Eğer o saatlerde fırsat yaratabilirseniz lütfen bir bakın bu diziye. Bir iki seyretmeden sonra benim gibi tutkunu olacağınıza eminim.
***
Aslında dizinin konusu çok basit.
‘‘Kaybetmiş insanların’’ hayatını anlatıyor dizi.
Al Bundy kadın ayakkabısı satıcısı. Asgari ücretle çalışıyor. Karısı Peggy -ki kocası onu kızıl saçlı canavar olarak tanımlıyor- çalışmıyor ama durmadan da tüketmek istiyor.
İki çocukları, bir de köpekleri var.
Oğlan haylazın teki. Para kazanmak için kız kardeşinin böbreğini satmaktan onu erkeklere pazarlamaya kadar varan detaylı planları var.
Kız ise ‘‘femme fatale’’ olma yolunda hızla yürüyen, sarışın bomba olacağı belli bir genç kız.
Kafası ahlaksızlığa çalışıyor. Çocukların ikisinin de arası okumayla filan pek iyi değil ve anne arada bir ‘‘Keşke başka bir adamla evlenmiş olsaydım’’ diye konuşunca çocuklar ayağa fırlayıp alkışlayarak ona destek veriyorlar.
***
Dizinin ana odağında Al Bundy var.
Onun için karısıyla sevişmek zorunda kalmak, dünyanın en acıklı, en dramatik olaylarından bir tanesi.
Bir gün yatakta yatarlarken yine onunla sevişmek isteyen karısı, ‘‘Bak Al, borç içindesin, telefonumuz kesildi, ayakkabı satarak hayatını kazanıyorsun, ancak dünyada bedava alabileceğin tek şey var, al onu haydi’’ diyor.
Al ise bunun üzerine karısının suratına bile bakmadan, ‘‘Peggy, hayatta para ödeyerek satın almak istedim tek şey şu anda seks’’ diye cevap verip uyumaya başlıyor.
***
Al'a kimse saygı göstermiyor.
Peggy hayatında bir kez bile akşam yemeği pişirme girişiminde bulunmammış.
Bir akşam Al eve gelince, fırının zilinin çaldığını duyar.
Şoka girer. Hayatında ilk kez evde yemek pişmiş olması ihtimali onu aşırı heyecanlandırır. Karısı mutfağa gelince Al, ‘‘Fırında ne yemek var, demin zili çaldı’’ diye sorar.
Peggy ise ‘‘Yemek filan yok canım, fırının zilini seni pizza almaya göndermeyi unutmayayım diye kurdum’’ cevabını verir.
***
Al, dünyadaki her şeyi basit düzeye indirmiştir. Onun için hayatta tek önemli olan şey, yabancı kadınların göğüsleri, bira ve televizyonda maçtır.
Felsefesi de bu üç kelimenin belirli kombinasyonlarından ibarettir.
Aslında karısı her şeyi daha da basite indirmiştir. Onun için de sırasıyla seks ve para önemlidir.
Dizi bu basitliğine rağmen inanılmaz bir evlilik parodisi, erkek aptallığıyla alay eden ve birçok değeri korkusuzca yargılayan bir şaheser ve tabii ki insana her dakikasıyla keyif veren usta işi bir sanat olayı.
İzlerken dikkat edin bakın, oyuncular üstlendikleri karakterleri öylesine mükemmel canlandırıyorlar ki, onları bir an yan komşunuz gibi hissetmeye başlıyorsunuz.
***
‘‘Married With Children’’, Amerika'da üç ana televizyon kanalının hákimiyetini yıkmayı başaran Rupert Murdoch'un Fox televizyonu tarafından yapıldı.
Fox, Amerika'da alışılmış dizi konularının, konuları rutin ele alma biçimlerinin dışına çıkarak korkusuz programlar yaptı.
İlk başta çok tepki de aldı.
Dünyada tabloid televizyonu ve gazeteyi en büyük başarıyla uygulayan Avustralyalı gazetecileri Amerika'ya götüren Murdoch, onlardan ‘‘ortalığın tozunu atmalarını’’ istedi. Onlar da bir yandan tabloid televizyonu Amerika'da başlatırlarken, bir yandan da alternatif televizyon dizileri ortaya çıkarmaya başladılar.
‘‘Married With Children’’ ve ‘‘Simpsons’’ bunların en başta gelenleridir.
Married, televizyon gibi kitlelere hitap etmek zorunda olan bir medyada yaşanabilecek anarşinin nasıl olacağını dünyaya göstermiştir.
Lütfen ama lütfen kaçırmayın ve izleyin.
Paylaş