Paylaş
SON yaşanan 23 Nisan Bayramı'ndan sonra bunun ‘‘Çocuk Bayramı’’ olma tanımını artık yasaklamamız gerektiğine gerçekten inanmış durumdayım.
Zaten her yıl sinir olurum; bazı çocuklar başbakan, bakan filan yapılır, başbakan olanı diğer bakanlara talimat verir falan filan.
Kameralar kapanınca mutlaka aralarında büyük kavgalar yaşanıyordur da bize göstermiyorlardır bu durumu.
Bir sunilik sormayın gitsin.
Bu tür suni gösterilerle, geleceğimizin çocuklarda olduğu mesajını vermek istiyorlar büyük ihtimalle.
İyi de 1970'li yıllarda da bu tür şeyler yapılırdı Çocuk Bayramı'nda.
O gün de ‘‘geleceğiniz çocuklar’’da denilirdi.
O veletler büyüdü, bir kısmı da siyasetçi oldu mutlaka ve halimize bakın.
Oyulduk yemin ediyorum tam anlamıyla.
Siyasetçi olmayanları da bankacı ve borsa profesyoneli olmuştur onların kesinlikle.
Şu anda hepimizin geleceği kararmış durumda.
Yani demek istediğim, bizim geleceğimiz çocukların elinde filan değil. Siyasetçi koltuğuna oturtulan ve bundan keyif alabilen çocukların elinde ise katiyen değil.
Bunu artık anlamamız lazım.
***
Burası Türkiye; otorite her şeyi kontrol edecek ya, çocukları da serbest bırakmıyorlar aslında.
Serbest kalsalar, kafalarının bildiği gibi konuşsalar harika olacak ama kimse cesaret edemiyor buna.
Örneğin, son 23 Nisan Bayramı'nda başbakan yapılan çocuk, bence şimdiki başbakandan çok daha tutarlı ve mantıklı da konuşuyordu. Üstelik Allah bağışlasın, sıhhat durumları da ondan çok daha iyiydi muhakkak.
Onu kendi haline bıraksalar, memleketi çok daha iyi idare edeceği kesindi.
Ama olur mu hiç, rahat bırakmazlar, burası Türkiye abicim.
Ezberletiyorlar diyeceklerini. Çocuk bu ya; koltuğa oturunca, siyasetçiler amma da aşağılık davranıyorlar, filan diye konuşmaya başlarsa ne olacak?
Türkiye Cumhuriyeti yara alır diye düşünüyor olmalılar; çünkü çocuğa her defasında diyeceği ruhsuz şeyleri ezberletiyorlar.
Ve biz her yıl bu tuhaf tuluat gösterisini seyretmek zorunda kalıyoruz.
***
Devletin bu planı bu yıl tutmadı sevgili okurlar.
Otorite elek gibi her yerden delinmeye başladı maşallah.
Başbakan yapılan çocuk, bu yıl da yine kendisine ezberletilen şeyleri söylemeye başladı.
Ve ‘‘Bakan arkadaşlarımdan gelen bilgileri istişare edeceğiz’’ deyiverdi.
İstişare edecekmiş.
Bunu söyleyen en fazla 10 yaşında bir çocuk.
Kendisine sokakta istişare deseniz, küfredildiğini sanar, size tekme atar. Tükürür size.
İyi aile çocukları ise ağlayarak evlerine koşar ve babalarına, kendilerine küfreden amcalarını şikáyet eder.
Ne istişaresi be! Artık çocuklar görüşme, değerlendirme kelimelerini bile kullanmıyorlar. ‘‘We will talk about it’’ filan diyorlar.
Bari şunu becerin. Her 23 Nisan'da bu tuluat devam edecekse, bari küçük başbakanlara neyi ezberleteceğinize doğru karar verin de canımızı sıkmayın.
***
TBMM'ye götürdüler minikleri.
Hepsinin suratında ‘‘Ben neden buradayım?’’ diye çığlık çığlığa bağıran bir ifade vardı.
Dünyadaki her fırsatı laiklik mesajları vermek için uygun gören bir bakan, çocuklara hitap etti.
Geberiyorlardı sıkıntıdan. Çoğunun suratında ‘‘Başlarım şimdi Meclis'e filan; ne zaman McDonald's'a gideceğiz be’’ ifadesi vardı.
Doğrusu da odur zaten. Çocuk seviyorsanız eğer, ona bu memlekette yapacağınız en iyi şey, ‘‘Evladım büyüyünce sakın ha politikacı olma’’ nasihatını vermektir.
Ayrıca illa bu 23 Nisan bir de Çocuk Bayramı olarak anılacaksa ilerde, bırakın çocuklar özgür olsun. TBMM'de sıkıcı bir bakandan, sıkıcı öğütler dinlemek zorunda kalmasınlar.
Koşsunlar, eğlensinler ve illa da başbakan, bakan filan yapılıp konşacaklarsa da bırakınız bildikleri gibi, içlerinden geldikleri gibi konuşsunlar.
O zaman çok eğlenceli olacaktır her şey, buna da eminim.
Paylaş