CNN anlaşmasından sonra

Serdar TURGUT

CNN ile Doğan Medya Grubu arasında imzalanan anlaşma Türk basınında dönüm noktasını oluşturacak kadar önemli bir olaydır.

Bu anlaşma ile medya grubu içinde yer alan yöneticiler ve gazeteciler kendilerini uluslararası standartların denetimine açmış durumdadırlar.

Bugüne kadar standartlar alaturkaydı. Global normlara uyup uymamak kişinin keyfine bırakılmış bir şeydi.

Bundan böyle bu normlara uyulması keyfe bırakılmayacak. Bunlara uyabilen ayakta kalacak, uymamakta ısrarlı olanlar da nihayet elenecek.

Cesur bir adım atıldı. Bu adım grup içinde çalışan tüm gazeteciler açısından da son derece önemli fırsatlar yaratacak.

İstesek de istemesek de meslek ahlákımızı, çalışma ilkelerimizi, haber yazış biçimimizi, tavırlarımızı yeniden gözden geçireceğiz doğal olaraktan.

***

Yeni dönemde basının en önemli sorunu kurulmakta olan uluslararası bağlantılı yeni teknolojik altyapıyla, ‘içerik’ (content) arasında doğacağı kesin olan uçurumun nasıl kapatılacağıdır.

Bu sorun sadece bize özgü bir şey değildir. Yakından takip etmekte olduğum Amerikan basınının da en önemli sorunu budur.

Doğan grubu gerek televizyonda, gerek basında, gerekse elektronik haberde yeni atımlar yapmak üzere.

Uluslararası bağlantılı atılımlar bunlar.

Teknolojik altyapılar oluşturulacak ve daha sonra sunulacak ürünlerin ‘içinin doldurulması’ aşamasına gelinecek.

Üstelik ‘içerik’ meselesi yeni dönemde daha farklı olarak ele alınmak da zorunda.

Bir grup içinde gazete, televizyon, elektronik habercilik, dergiler bağımsız hiyerarşilere sahip, editoryal açıdan bağımsız örgütlenmeler olsalar da yeni dönemde bunlar birbirleriyle koordineli çalışmak zorunda kalacaklar.

Bir örnek vereyim. Diyelim ki bir Internet sitesi oluşturuldu ve gündelik yazılarla yenilenen bir elektronik dergi çıkarılmaya başlandı.

Bu dergide yer alan konularda, gerektiğinde grup içinde yer alan gazete ve dergilerde yer alan yazılara ‘bağlantılar’ (links) kurulması da gerekecektir.

Yani isteyen okuyucu Internet dergisinde okuduğu yazıyla ilgili başka yazılar okumak isterse ‘link’ten bir ‘tıklıyarak’ gazetedeki veya dergideki yazıyı ekrana çağıracak veya televizyon kanalında konuyla ilgili haberi de ekrana çağırıp izleyecektir.

Böylece ürünlere talep de yaratılmış olacaktır

Anlıyacağınız dış bağlantılarla kuvvetlendirilen yeni atılım döneminde grup içinde yer alan bütün birimlerin koordineli çalışması ve uzun dönemli plan yapılması kaçınılmaz olmuştur.

***

En büyük sorun kısa süre içinde inanılmaz derecede büyüyecek gibi gözüken ‘içerik talebini’ karşılayacak örgütlenmenin sağlanmasıdır.

Normlarımızı uluslararası düzeyde yeniden kurmaya başladığımız bu yeni dönemde içeriğin eskiden olduğu gibi doldurulmasıyla yetinmek mümkün değildir.

İçeriğin güzel yazılmış, üzerine çok çalışılmış, entelektüel keyif veren, meraklandıran metinlerle doldurulması gerekmektedir.

Mesele bunun hangi insan kaynağı ile yapılacağıdır.

Türkiye'de medya ‘atlatma habere’ koşullanmış olduğundan, yazı yazan insanlar da metinlere entellektüel derinlik vermek, haberi iyi yazmaya çalışmak, haberi dört dörtlük araştırmak yerine , eksik de olsa hızlı haber vermeye koşullandılar.

Bugün tüm dünyada en meşhur araştırmacı gazetecilerin bile haber metinlerinin bir kaç editor tarafından yeniden yazılmadan gazeteye konulabilecek hale gelmesi mümkün değildir.

Bizde de çok mükemmel gazeteciler var olmakla birlikte yeni dönemde gerekecek olan ve geometrik olarak artacak olan içerik talebini dolduracak nitelikte yazı yazabilecek insan sayısı son derece azdır.

Internet sitesine tam tamına 7 buçuk milyon insanı abone ederek büyük bir rekor kıran New York Times bu insanları sadece haber almak için değil, çok değişik konularda beyini uyarıcı yazılar yazabilen kalemleriyle oraya çekiyor.

Gazetede bu gelenek yıllar önce Gay Talese'nin bir gün yeraltı trenine bilet alırken, gişede yüzünü göremediği biletçinin sadece ellerini görmesiyle başladı.

Gay Talese o eller üzerine muhteşem bir yazı yazdı ve editörler hayatta her konunun entelektüel merak konusu olabileceğini anladılar.

O günden bugüne işte o anlama nedeniyle gelinebildi.

Bizim ise zamanımız çok az. Yeni dönemde oynamaya başlayacağımız uluslararası platformda, dış medya ile aramızda olan kalite farkını rekor hızla kapamak zorundayız.

Neler yapılabileceğini gelecek hafta tartışmak üzere...