Paylaş
MEDYASI kirlenmiş olan bir toplumda, çağdaş ve demokrat bir yapıya ulaşabilmek kesinlikle mümkün değildir.
Bunun nedenlerini uzun uzadıya açıklamaya gerek yok; çünkü yeni okuma yazmayı sökmüş bir çocuk bile içgüdüsüyle bunun nedenlerini bilebilir.
Bugün Türkiye'de toplumsal yapıda insanın midesini bulandıran ilişkiler kurulabiliyorsa, tiksindirici olaylar yaşanabiliyorsa, bunun en başta gelen sorumluları arasında medya vardır.
Çünkü bu derece çirkefin rahatlıkla sahneye konulabilmesi, insanların ancak medya denetiminin artık işlemediğinden emin oldukları bir düzende mümkün olabilir.
Denetimin işlemesinin tek nedeni de, bizim içimizdeki pisliklerle alakalıdır.
Çoğunluk değildir bu pisliklerin sayısı.
Ancak vardır bu pislikler ve işin acıklı tarafı, tüm gazeteciler de bunların varlığından haberdardırlar.
Önceki gün, bir milyon doları kimin aldığı konusunda spekülasyonlar yapılıyordu, bazı isimler ortaya atılıyordu.
Size açıkça söyleyeyim, kimse bu adların ortaya atılmasını yadırgamadı.
Çünkü yıllardır kurulan düzende bu tipler, hep ayak oyunlarıyla, insanı arkadan bıçaklamalarıyla, dost göründükleri insanı bir fırsatını bulup da anında satmalarıyla, zengin insanlarla kurdukları, başka ülkelerde bir medya mensubu için yüz kızartıcı suç teşkil edecek ilişkileriyle, güçlü insanlara durmadan yalakalanmalarıyla tanınırlardı.
O yüzden bu isimlerin ortaya çıkması bizleri şaşırtmadı.
Biz kendimize itiraf etmesek de, okuyucularımız böyle şeylerin yaşandığını hissediyor, biliyor.
Aslında şunu bilin ki, bu mesleği gereği gibi yapmayı isteyen çok sayıda insan var.
Ancak onların gazetecilik yapabilmeleri için ilk önce içimizdeki pislikler dökülmeli, temizlenmeli.
Eğer bu yapılmazsa, sadece kendi kendimizi tahrip etmekle kalmayacağız, Türkiye'nin geleceğini de daha fazla tehlikeye atacağız.
Çünkü Türkiye'yi yönetme iddiasında olan güç odakları, pislik bulaşmış olan medyadan korkmuyorlar artık.
Kendilerine açık çek verilmiş gibi hissediyorlar. Halkı koruması gereken tek gücü artık onlar da kendilerinden sayıyor, onu ortak görüyorlar.
Bu korkunun yok edildiği her toplum çökmeye mahkûmdur.
Bu da böyle bilinsin.
Paylaş