Biri siyaseti gözetliyor

‘‘Biri bizi gözetliyor’’ türündeki şovlar tüm dünyada çok popüler.

Amerika'da yeni sezonda gözetlemeli şovu Tayland'da bir adaya taşıdılar, orada olup bitenler naklen yayınlanıyor.

Tehlikeyi sevenler için başka ‘‘gerçeklik şovları’’ var. Bir tanesinde yarışmacılar 400 adet yılanın bulunduğu odalara giriyorlar, timsahların ağzının içinden yemek alıyorlar falan filan.

Bu arada son olarak tüm Amerika'yı saran ve sarsan, inanılmaz sayıda izleyici toplayan ‘‘Amerikan Şöhreti’’ adlı bir program da yayınlandı. Meşhur bir insan yaratma yarışıydı aslında bu. Bir jüri oluşturuldu, yüzlerce genç şarkı söyleyerek yarışmaya katıldı, birinci seçilen kızı şimdi bütün Amerika tanıyor.

Şöhret aslında hiçten yaratılan bir olaydır diyen, bu gerçeği izleyicinin gözüne sokan bir televizyon programıydı bu. Şimdi o yarışmada bir anda üne kavuşan kız, ünlü olmanın gereklerini de öğrenerek yaşamaya alışmaya çalışıyor.

***

Ve sonunda olan oldu, ‘‘reality şov’’ adı verilen ekol nihayet siyasete de elini attı sevgili okurlar. Amerika'da bir televizyon kanalı benim ‘‘Biri siyaseti gözetliyor’’ adını taktığım bir şovu başlatacağını resmen açıkladı.

Amerika'ya başkan adayı seçilecek bu televizyon programında. Evet, ‘‘başkan adayı’’ dedim, yanlış okumadınız.

2004 yılının ocak ayında, 2004 başkanlık seçimine 11 ay kala başlayacak bu televizyon programı 13 bölümden oluşacak.

Siyaset uzmanlarından ve politikacılardan oluşan bir jüri gelmesi beklenen binlerce başvurudan seçim yaparak yarı finale katılmaya hak kazanacakları 100 adaya indirecek.

Yani Amerika'nın her 50 eyaletinden ikişer adet başkan adayı son yarışmaya katılabilecek.

Finalde birinciliği kazanan ‘‘halkın seçtiği aday’’ olarak ABD başkanlık seçimine resmen katılacak. Yarışmada Bill Clinton'ın başkan adayı olup da kampanyaya başlamasından sonra hakkında çekilen ve televizyonda dokümanter olarak yayınlanan filmdeki içerik esas alınacak.

O filmde başkan adayı Clinton nasıl gündelik konuşmalara hazırlanıyor, danışmanlarıyla strateji tartışmalarına giriyor, rakiplerini alt etmek için planlar yapıyorduysa başkan aday adaylığı için yarışmaya katılacak kişiler de aynen onun yaptığı gibi hareket edecekler.

Onların kampanyalarından görüntüler de dokümanter olarak ekrana gelecek, yarışma bunlar üzerine kurulacak.

Sonuçta en iyi kampanyayı yürüten, en iyi strateji oluşturan, en iyi fikirler ortaya atan, karizması en belirleyici olan aday halkın oylarıyla seçilerek başkan adayı olarak seçime girecek.

***

Biliyor musunuz, aslında ben bu yazıyı yapılmak istenen şov ile biraz dalga geçmek için yazmaya oturmuştum. Ama şimdi düşünüyorum da neden böyle bir şey olmasın? Evet neden olmasın böylesine bir başkan adayı seçimi.

Düşünsenize, bence böyle bir süreçten geçerek halkın seçtiği aday olarak seçime katılacak bir insan Amerikan tarihinde en demokratik yoldan siyasete girmiş insan unvanını da kazanacaktır.

Televizyon aslında en demokratik medya. İnsanların en kolay ulaşabildikleri, en rahat izleyebildikleri medya bu.

Ve orada oluşan fikirler gerçekten hızla topluma yayılabiliyor. Ve o medyada bir aday adayı gerçekten iyi fikirlerle, stratejiyle, programla ortaya çıkarsa onun ciddi bir alternatif olması önünde neden bir engel olsun ki?

Biliyorum sizlerin de benim bu yazıya başladığımda olduğu gibi bu konuda önyargılarınız var. Televizyon denilince aklımıza ilk olarak hafiflik, gayrı ciddilik geliyor olabilir ama bana göre bu önyargılarımız yanlış. Önemli olan medyanın ne şekilde ve ne için kullanıldığı ve sonuçta iyi bir siyasetçi medyadaki yarıştan çıkıp da kitlelerin ruhunu canlandırırsa bu belki de kapitalizm tarihinde gerçekleştirilmiş en demokrat seçim bile olarak görülebilir.

***

Size bir şey söyleyeyim mi, bu Türkiye'de de anında uygulanabilecek harika bir fikir bence.

Televizyonda ciddi olarak düzenlenecek bir yarışma programı sonucunda biz de yeni siyasetçi adaylarını çıkarabiliriz ortaya.

Eğer televizyondaki yarışmada gerçek yaşamda olmayanlar olursa yani adaylar gerçek fikirler üzerine kapsamlı tartışmalar yaparlarsa, bir Türkiye vizyonu ortaya koyarlarsa bu yarışma anında Türkiye siyasetinde bir deprem etkisi bile yaratabilir. Yine söylüyorum, düşünün bir kez, göreceksiniz ki böyle bir şey yapılabilir ve çok da iyi olur. En azından şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki öyle bir yarışma sonucunda ortaya çıkarılacak halkın politikacısı adayı bugün ortada aday olarak dolaşanlardan kesinlikle daha kötü olmayacaktır.

Ben, televizyoncuların bu işe el atmalarıyla birlikte siyaset alanında var olan güç dengelerini ellerinde tutan insanların hiç de hoş karşılamayacakları bir süreci, sonuçları önceden katiyen tahmin edilemeyecek büyük bir toplumsal olayı istemeden de olsa başlatacaklarına inanıyorum. Ve bu şovun aynısını Türkiye'de de görmek istiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları