Serdar Turgut: Bir rahatlama hissi var

Serdar TURGUT

Ben optimist, geleceğe güvenle bakan yazılar yazmaktan pek hoşlanmam.

Mizah yazarı açısından en idael ortam her şeyin kötüye gitmekte olduğu koşullardır.

Bu açıdan Türkiye uzun zamandır mizahçı açısından fevkalade kolaylıklar sunmakta olan bir ülke.

Hatta denilebilir ki Türkiye'nin bir yazara sunduğu tek kolaylık da bu...

Ancak son zamanlarda benim alışık olmadığım, tuhaf bir şey yaşanmaya başladı.

Ben 1971 yılında politize oldum. Yani ülkem hakkında düşünmeye o yıl başladım.

30 yıldır Türkiye'de sokakta insanların ilk kez bu kadar GELECEĞE UMUTLA BAKTIKLARINA şahit oluyorum.

Müthiş bir RAHATLAMA var insanlarda.

Belki de ilk kez insanlar gelecekte güzel şeyler olacağını GÖRÜYORLAR.

Çıkılan yoldan geri dönülmeyeceğine yönelik bir inanç var.

Ve bu hissiyat sadece bir kesime ait de değil. Sokakta kimle konuşursanız konuşun bu görüşte olduklarını göreceksiniz.

***

İtiraf edeyim ben buna alışık değilim...

Kötümserliğin, umutsuzluğun yaşamın bir parçası olduğu bir Türkiye'ye alışmışım 30 yıldır.

Ama sıradan insanlar şimdi ilk kez güzel şeyler düşünüyorlar. Rahatlamanın etkilerini onlar da hissediyor.

Teşhisler tam konulamasa da insanlar yeni bir şeylerin yaşanmakta olduğunun farkındalar.

Hükümet hakkında kötü konuşulmuyor. Yanlış anlamayın eleştiri tabii ki var ama eskiden olduğu gibi ‘‘Bırak Allah aşkına, onlar da diğerleri gibi berbat çıktı. Al birini vur ötekine’’ diye özetlenebilecek fikirler yok ortada.

Sokaktaki çoğunluk Apo'nun idamının ertelenmesinin ne anlama geldiğini içgüdüsel olarak en büyük siyaset bilimciden daha net kavramış durumda.

Çoğu bu karara bağrı yanarak da olsa destek vermeyi beceriyor.

İnsanlar Avrupa'ya fikren çoktan hazır.

Askerlerin zorunlu olarak siyasi iktidarla çatışma içinde olmamaları da sokakta büyük rahatlık yarattı.

Bana inanmıyorsanız gidin konuşun insanlarla. Esnafla, taksiciyle, berberinizle konuşun.

Görün bakın aynı hisler ifade edilecek.

***

Dahası insanlar alınan ekonomik tedbirlere yüzde 100 destek veriyorlar.

Enflasyon radikal biçimde aşağıya çekilince bambaşka bir Türkiye ile karşı karşıya kalacağımızı en eğitimsiz insan bile görmüş durumda.

‘‘Yıllardır yapılmayanı şimdi yapıyorlar, helal olsun’’ tavrı sokağa hákim.

Çok değil daha altı ay önce insanlar rasyonel bekleyişlerini ekonomik kriz çıkacağı yolundaki tahminlere göre ayarlamışlardı.

Şimdi rasyonel bekleyişler ekonomik krizin yaşanmayacağı, bilakis enflasyon düşürülünce her şeyin daha iyi olacağı yönünde değişmiş.

Bu çok ama çok önemli.

Ekonomi teorisinde hákim rasyonel bekleyişlerini bu şekilde değiştiren ülkelerin kısa sürede gerçekten büyük mucizeler gerçekleştireceklerini söyleyen teoriler vardır.

Bunlar doğru teorilerdir.

Ve Türkiye'de bir hükümet çok ama çok uzun zamandır ilk kez ekonomik politikalarına bu kadar yaygın bir destek almayı başardı.

Umarım bunun kıymetini bilirler.

***

Siyasette kavganın azalması, askerin gönül rahatlığıyla siyasetin dışına çıkması, ekonomide alınan kararlar, Avrupa yolunda ilerlemedeki kararlılık sıradan insanlarda müthiş bir özgüven de yarattı. Suratlarda artık eski stres yok. Abartmıyorum, tekrar ediyorum inanmayan insanlarla konuşsun, doğru tespit yaptığımı görecekler..

Anlaşılıyor ki sokaktaki bu müthiş potansiyel güç yıllardır bu ‘an’ı bekliyormuş.

Çıkılan yol öyle bir yol ki, kararlılıkla sonuna kadar gidilirse Türkiye gerçekten büyük bir patlama yaratacak, çünkü insanımız fikren buna hazır.

Her insanın kafasında ‘yeni Türkiye’de acaba ben ne yaparım'a yönelik bir proje var.

Projesi olan insanlarla dolu olan geleceğe umutla bakan bir ülke olabilmek, hem de bizim bölgemizde hiç de kolay iş değildir.

Bunu başardığımız için de mutluyum açıkçası.

***

Vallahi bu yazı zorladı beni.

Alışmışım olan bitenle kafa bulmaya, eleştirmeye, kötümser olmaya.

Neyse ne, durum benim tespitlerime göre aynen yazdığım gibi.

Böylesine muhteşem bir dönüşümü sırf bana tuhaf geliyor diye yazmayacak değildim herhalde.

Değil mi?

AGORA’DAN 

POE SAYISI

Dün Edgar Allen Poe'nun yaşgünüydü AGORA'da bu nedenle özel sayı yaptık. Doğan Hızlan'ın yazısı, benim onun mezarını ararken kaybolmamı anlattığım yazı, onun doğum gününün düne rastlamasının astrolojik anlamını irdeleyen bir yazı ve Poe'dan son derece ilginç bir öykü de var sayımızda.

www.hurriyetim.com.tr veya www.hurriyet.com.tr/agora/

index.htm