Bir bu eksikti

İŞSİZLİK, aç kalma korkusu, etrafta çıkabilecek savaş gibi nispeten önemsiz şeylerle meşgul olduğunuz için olmalı, geçen hafta önemli bir olayın yıldönümü olduğunu fark edemediniz.

Geçen hafta Türkiye'den Almanya'ya göçün bilmem kaçıncı yıldönümüymüş.

Bu konuda birkaç haber çıktı ama onlarda da bu yıldönümünün yurtta, yavruvatan Kıbrıs'ta, dış temsilciliklerimizde, eskiden esir olan şimdi ise özgürce mafya olan Türki Cumhuriyetler'de, aslen Türk olduklarını ısrarla savunan ve bu nedenle de insanın canını iyice sıkmaya başlayan Amerikan Meluncan camiasında nasıl bir coşkuyla kutlandığı konusunda bir bilgi yoktu.

Başımızda yeterli derecede yıldönümü kutlaması zaten yokmuş gibi bir de bu eksikti, o da tamamlandı birilerinin bunu hatırlamasıyla birlikte.

* * *

Biliyorsunuz değil mi her seçim döneminde bu memlekette şehirlerin sayısı arttı. Ve her yeni şehir bir gün önce has köy olmanın şokunu bile üzerinden atamadan, aradaki evrim aşamalarını nasıl olup da bu kadar hızla geçebildiğini bile kavrayamadan ilk icraat olarak kendisinin düşmandan kurtuluşunun yıldönümünü ilan etti.

Bir gün yine seçim olursa ki ben buna ihtimal vermiyorum, çünkü seçim olabilmesi için gerekli koşul olarak Türk nüfusunun en azından yüzde 51'inin Budist olmasını bekliyorlar ve bu şart yerine gelmediği takdirde de seçime gitmeyecekler, ama yine de seçim bir şekilde olursa yine bazı tuhaf yerler şehir olacak.

Onlar da gayet tabii ki Kurtuluş yıldönümünü ilan edecek.

100 şehir oldu diyelim, eh Türkiye'nin de şehirlerden bağımsız kurtuluş yıldönümü var, Kıbrıs da kurtuldu bir şekilde, Türki Cumhuriyetler de var, seç seç gün al onlardan, bir de Almanya'ya göçün başlaması yıldönümünü ekledin mi listeye tamam oldu demektir.

Deliye her gün bayram misali kutla babam kutla.

Sonra diyorlar ki Türkiye Arjantin'e benzemezmiş.

Benzemez tabii, bizimkilerin kutlama yapmaktan ayaklanmayı filan düşünecek hali kalmadı ki.

* * *

Bizim bu Türkler çok ilginç insanlardır. Hani o Türk kongreleri toplanıyor ya arada bir, siyaset konuşuluyor filan, aslında bundan sonraki Türk kongrelerine sadece psikologları, psikiyatrları çağırmak ve Türk ruh sağlığını iyice bir inceletmek lazım onlara.

Çıkacak sonuçlar ilginç olacaktır, bana inanın siz.

Türkler gittikleri ve yerleştikleri hiçbir ülkeyi beğenmezler.

Buraya gelince bir süre sonra burayı da beğenmezler, burada ek olarak bir de aç kalırlar, başka ülkelere giderler, burada hayal edemeyecekleri imkánlara orada kavuşurlar ama üç gün sonra kendilerine ekmek sağlayan ülkeye de ana avrat dümdüz giderler.

Başka ülkelerden göçmen gidenler yerleştikleri ülkede kendi kültürlerini yaşatırlar ama yeni ülkelerine de müteşekkir olurlar, hayata uyum sağlarlar.

Bizimkiler ise uyumsuzlukta direnirler.

Almanlar büyük bir azimle yıllarca çalıştılar bizimkilere uyum sağlatmak için. Alman düşünce geleneğinin, felsefe geleneğinin tüm gücü bu işe yoğunlaştırıldı ve sıfır netice alındı.

Ve hepsi de vatan hasretiyle yanıp tutuşurlar. Vatan ise aman bir de onlar gelip başımıza dert olmasınlar der, haklıdır da, çünkü çoğunluğu hálá daha büyük bir azimle mesleksiz.

Buna rağmen para alıyorlar ve yine memnun değiller.

* * *

Almanya ve diğer ülkelerdeki esir Türklere bir müjdem var.

Canınızı sıkmayın, yakında istemeden de olsa vatanınıza döneceksiniz.

Çünkü işsiz kalacaksınız. Çünkü bu memleketteki eğitilmiş, bilgili, birikimli insanlar sizlerin yapmakta olduğunuz ayak işlerini yapmaya çoktan razı olarak yakında neredeyseniz oraya gelecekler.

Ve evet havalimanından otele gidip gelen otomobilin şoförü bundan sonra doktoralı bir Türk bilim adamı olacak ama olsun, sizler vatanınızda televizyon seyredip mutlu bir şekilde yaşayacaksınız ya, mesele de yok demektir aslında.
Yazarın Tüm Yazıları