Aşk nedir?

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Duygu Asena ve Gülay Göktürk, Amerika'da yaşasalardı, eminim ki kısa sürede ‘‘best-seller’’ kitaplar yazıp, milyarder olurlardı.

Çünkü, Amerikalılar temelde teorik düzeyde çözülmesi mümkün olmayan konuları çözme iddiasında olan kitapları hiç kaçırmadan satın alıp, okumak gibi bir âdete sahipler.

Örneğin Amerika'da hiç abartmadan söyleyebilirim ki, en azından 200 adet ‘‘en iyi seks yapmayı’’ öğretme iddiasında olan kitap vardır.

Orgazma ulaşmanın on adımdan başlayıp 100 adımına kadar giden çeşitleri, klitoris bulma kılavuzları, sanki çok büyük metrekarelerden bahsediyormuşuz gibi vücutta dokunulacak gizli hassas yerler haritaları, pratikte işe yaraması imkânsız olan kendini tutma yöntemleri, sevişmeyi üç saate kadar uzatma gibi temelde bilimkurgu kategorisine dahil edilmesi gereken tavsiyeler falan filan bu kitaplarda incelenir.

Hiç ama hiç kimse böylesine bir kısıtlı konuda 200 ve belki de daha fazla kitap bulunmasının, aslında hiçbir kitabın işe yaramadığı sonucunu mantıken doğurduğunun farkında değildir.

Çünkü bu konuda piyasaya çıkan ilk kitap işe yarasaydı, insanlar otomatik olarak seksin keşfedilmemiş yeni güzelliklerini keşfedecekler ve ondan sonra çıkacak kitaplara da tabii ki vakit ayıramayacaklardı.

Eğer çıkan her kitap çok satıyorsa, bu kitapların hiçbirinin işe yaramadığını göstermektedir, bilmem anlatabiliyor muyum?

***

İyi seks kılavuzu kitapları bir dereceye kadar işe yaramaktadır...

Örneğin çeşitli kitaplarda ‘G noktasını’ gösteren haritalar ek olarak verilmektedir.

Bunların hepsini toplayıp duvara asarsanız eğer G noktasını bulmanız tamemen imkânsızlaşsa da en azından ileride tarihi önemi olacak belgeleri toparlamış olursunuz.

Torunlarınıza ‘‘Gençliğimde ben ne belgeciydim, bir bilseniz’’ filan diye konuşma imkânını yakalarsınız en azından.

Seks konusunda teorik tartışmaların bazı pratik yararları olabiliyor, anlayacağınız. Aşk konusunda ise durum daha da vahimdir.

Gerçi Amerika'da erkek ve kadın için karşı cinsi âşık etme kılavuzları da vardır.

Ve bazı abuk insanlar bu kılavuzlardaki adımları sırasıyla uygulayarak aşkı yakalayabileceklerini sanmakta, bu uğurda bir hayat heba etmektedirler.

Bu tiplerin çoğu hayatlarında tek bir kez bile doğru dürüst orgazma ulaşamadan ölmektedirler... Çünkü, aşk kılavuzlarında, seks kılavuzlarında yer alan öğretici adımlar bulunmamaktadır.

***

Aslında bizim kadın teorisyenlerimiz, Amerikalılar'dan çok daha bilinçliler.

Bizimkilerin aşk sorunlarından anladıkları öyle metafizik, soyut şeyler de değil.

Çok daha somut problemler üzerinde tartışıyorlar.

Örneğin Duygu Asena ile Gülay Göktürk'ün birbirleriyle anlaşamadıkları en önemli konulardan bir tanesi geğirme ve yellenme gibi şeylerin insanın aşk ve seks yaşamındaki yeri.

Duygu, geğirme ve yellenme gibi durumların insanlar arasındaki aşk hislerini öldürdüğünü düşünüyor. Burada aşk yerine seks isteğini de koyabilirsiniz, bir şey farketmez.

Gülay Hanım ise geğirme ve yellenmenin aşka katkısının olduğunu tabii ki söylemiyor, ama bunların aşılabilecek sorunlar olması gerektiğini söylüyor.

***

Açıkça söyleyeyim, benim kalbim Gülay Hanım'ın haklı çıkmasından yana.

Biliyorsunuz ki, insanlar anlaşılması tamamen imkânsız olan bazı nedenlerden dolayı evlilik denilen bir kurum icat etmiş durumdalar.

Üstelik evlendikleri zaman bunu kutluyorlar, eğleniyorlar...

Var olan hâkim ideoloji, evlilik kurumunun en azından ölüme kadar sürmesinin doğal olduğunu söylüyor.

Haydi diyelim ilk 10 yılda olsa olsa 120 metrekarelik bir alanda tüm geğirmelerinizi ve yellenmelerinizi sakladınız.

Ama siz deyin 20'nci yılda, ben diyeyim 25'inci yılda bir kaza olacaktır mutlaka.

O zaman Duygu'ya kalsa iş, aşkın o anda bitmesi gerekecek.

Bu da acımasız bir formül, çünkü o zamana kadar her şeyi saklamak için verilen bunca emeğe yazık.

***

Gülay Hanım'ın formülasyonunun da pratik sorunları var.

Biliyorsunuz erkekler, dergi karıştırırken, bir fotoğrafta gördükleri kadına âşık olma yeteneğine sahiptirler. Bu cümlede de âşık olma yerine seks yapma koyabilirsiniz, farketmez.

Bu tabiat kuralının Gülay Hanım'ın formülasyonlarına göre işleyebilmesi ve erkeğin aşkta olabileceklere hazırlanması için ne yapılmalı ki?

Dergiler bundan böyle kazındığında esans kokusu veren sayfalardaki kokuları değiştirip, insanı hayata hazırlayan başka kokular mı koymalılar, ne isteniyor yani?

Yazarın Tüm Yazıları