Serdar Turgut: Artık gerçeği gördüm






Serdar TURGUT
Haberin Devamı

GAZETECİLERİN İnternet sitelerinde ve yazdıkları kitaplarda eski işyerlerini anlatmaları çok hayırlı oldu.

Bu sayede bizim meslektaşların ne kadar maaş aldıkları hakkında doğru bir fikir sahibi olmaya başladım.

Bugüne kadar bu konudaki fikirlerim bizim gazetenin üst düzey yöneticileri tarafından bana verilen bilgilerden oluşmaktaydı.

Anladığım kadarıyla ortada büyük bir komplo varmış çünkü hemen hepsinin bana anlattıkları aynıydı.

Yani ‘‘Serdar bu konuda soru sorarsa şöyle şöyle diyeceksiniz’’ şeklinde bir talimat almış olmalılar büyük ihtimalle.

Çünkü bu konuda gelen bütün aksi sinyallere rağmen benim maaşımın sektörde en iyiler arasında olduğuna beni inandırmışlardı.

İfşaatlar olmadan önce 100 Türk büyüğü listesinde yer alan gazetecilerden bir tanesi bana ‘‘Sen de amma safmışsın, oysa yazılarından akıllı bir kişi olduğun imajı çıkıyordu’’ diyerek müthiş bir yanılgı içinde olduğum mesajını bana vermişti aslında.

İfşaatlardan sonra ise durum net olarak ortaya çıktı.

Benim altı hatta sekiz aylık maaşımı aylık olarak alanlar olduğunu öğrenince bizim üst düzey yöneticileri andım yine.

Allah onları başımızdan eksik etmesin, bunu da bilin yani!

* * *

Benim maaşım tuhaf bir şekilde azalmaya başladı. Globalleşmeyi en fazla destekleyen bizim gazete olduğu için ben de hesabımı dolar üzerinden yapıyorum gayet tabii ki.

Başka bir 100 Türk büyüğü gazeteci bana ‘‘Ya, sen dolar olarak almıyor musun maaşını yoksa’’ deyince bu konuda da aklım başıma geldi ama çok geç tabii ki.

Şu aralar maaşımı beş yıl öncesinin oldukça altına düşürmeyi başarmış bir araştırmacı gazeteci olarak yazıyorum bu satırları.

Aldığım dersten anladığım kadarıyla maaş düzeyinin kişinin kalem gücüyle, okunma oranıyla filan alakası katiyen yok.

Neyle alakası var diye sorarsanız da bunu anlamak mümkün değil ama bazı kuşkularım var bu konuda.

Doğru mu bunlar pek bilemiyorum ama ben yine de tedbirimi alacağım. Zararın neresinden dönülse kárdır, belki 46 yaşımdan sonra yöneticilerim beni de kollamaya başlarlar bir şekilde.

Dolayısıyla diğer meslekdaşlar kadar para kazanmanın işini iyi yapmak veya okunmak ile bağlantılı olmadığını gördüğümden yepyeni bir yaşam stili seçiyorum bundan böyle kendime, haberiniz olsun.

* * *

Bundan böyle uslu çocuk olacağım sevgili okurlar.

‘‘İyi oğlan’’, ‘‘Has oğlan’’ hatta İngilizce ifade etmek isterseniz durumu ‘‘Good boy’’ da diyebilirsiniz bana artık.

Eskisi gibi davranmayacağım, haddimi hep bileceğim ve büyüklerime saygı besleyeceğim.

İşte yeni Serdar Turgut olarak yapacağım ve artık yapmayacağım şeylerin bir TOP 10 listesi:

1- Eskiden genel yayın yönetmeni olan, halen genel yayın yönetmenliği yapan ve ilerde genel yayın yönetmeni olacak kişiler hakkında olumsuz fikirler beslemeyeceğim, bunları ifade etmeyeceğim ve illa da bir his beslemem gerekiyorsa onlara karşı, bunun sevgi olması için bütün gücümle çalışacağım.

2- Milliyetçi olacağım. Türk olan, Türklerin yaptığı her şeyi seveceğim ve hatta gerekirse Türkmenistan devlet başkanının yeni peygamber olarak ilan edilmesine bile olumlu bakacağım.

3- Mesut Yılmaz'ın Türk siyasetinin Berrin Cankat'ı olduğu hakkındaki samimi fikrimi bundan böyle hiç ifade etmeyeceğim.

4- Öteki Türkiye türü yazılar yazarak TÜSİAD üyelerinin canını sıkmayacağım.

5- Gelecek sene takım olarak Diyarbakırspor'u destekleyeceğim ve eğer büyüklerim isterlerse bu takımın amigosu olmak için bile başvuruda bulunacağım.

6- Yabancılar soru sorduğunda Türkiye hakkında onlara ‘‘Everything is okay, no problem’’ dışında başka bir şey söylemeyeceğim, ser verip sır vermeyeceğim.

7- Türkiye'nin artık bir şekilde kendi diniyle toplumsal uzlaşma sağlamanın yolunu bulması gerektiği konusunda yazılar yazmayacağım ve gerekirse Sabetay Sevi'ci bile olacağım. Herhangi birisi bana ne olduğumu sorduğunda ‘‘Sevi'ciyim’’ diye cevap verme imkánına da bu şekilde kavuşacağım.

8- İçinde ‘‘ihale’’, ‘‘hortumlama’’, ‘‘banka’’, ‘‘soygun’’, ‘‘ahlak’’, ‘‘işadamı’’ kelimelerinin bulunduğu yazıları bundan böyle beni kesseler yazmayacağım.

9- Televoleci ekonomistlerin dediği heşeyin doğru olduğunu kabul edeceğim ve bunu kabul etmeyenleri de vatan haini olarak damgalayacağım.

10- Türk medyasını eleştirmeye kalkışanlarla ilişkimi hayat boyu keseceğim ve gerekirse onları devlet büyüklerine ihbar edeceğim. Bana medya ile ilgili soru soranlara da ‘‘Everything is okay, no problem’’ diyeceğim, bu konuda da ser verip sır vermeyeceğim.

Yazarın Tüm Yazıları