Paylaş
BUGÜNKÜ hükümetin liderleri, kendi konumlarını korumak için iktidarda kalmakta ısrar ederek Türkiye'ye kötülük yaptıklarının galiba farkında değiller.
Bu tavırlarına bakarak insan ‘‘Acaba ülkelerini de sevmiyorlar mı?’’ diye düşünmekten alamıyor kendini.
Bazı konumdaki insanlar sadece kendilerini veya bugünü düşünerek davranma hakkına sahip olmamalılar.
Özellikle Türkiye gibi bir ülkeyi yönetme iddiası ile işe girişenler, çocuklarının geleceği için nasıl bir ülke düşündüklerini net olarak ortaya koymalı, onun için çalışmalılar.
Tüm okuyuculara sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve bugüne kadar hangi ‘‘liderden’’ geleceğe yönelik bir Türkiye vizyonu duyduğunuzu söyleyin bana.
Yok böyle bir şey. Gündelik palavralar atıyorlar ve maalesef bazı insanları da kandırmayı sürdürüyorlar.
Ancak pazartesi günkü ‘‘Utanma Duygunuz Kalmışsa’’ yazıma gelen muazzam destekten anladığım kadarıyla bu kandırılan insan sayısı da her geçen gün azalıyor.
Türkiye'de bir tür siyasetçinin, bir tür düzenin sonu geldi. Halk bunun farkında, siyasetçiler ise mümkün olduğunca uzatmaları oynamaya çalışıyor.
Vakit azaldı, oyunun son perdesindeler artık, bakalım neler yapacaklar?
* * *
Türkiye'nin düzeleceğine ben inanıyorum.
Bu son ekonomik kriz iyi oldu aslında. Herkes neyin ne olduğunu gördü ve ısrar edilen eski sistem sürdürüldüğü takdirde ülkenin batacağı ortaya çıktığı için, káğıtlar artık açıldı masaya.
Geleceğimiz iyi olacak. O geleceğe gidilirken daha çok acı çekilecek ama iyi olacak mutlaka.
Bu böyle de, o günlere gelinceye kadar Türkiye'ye neler yapılıyor, bunu da hep görmek, bu soruyu akıldan çıkarmamak lazım.
Yazının girişinde bu hükümetin ortaklarının iktidarda kalma ısrarlarıyla Türkiye'ye kötülük yaptıklarını söylemiştim.
Bu kötülük son derece ilginç noktalarda, hiç beklenmedik durumlarda ortaya çıkıyor.
Bir tanesini bugün size anlatacağım.
* * *
Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren en önemli konulardan bir tanesi Bakü-Ceyhan hattıyla ilgili gelişmelerdir.
Türkiye bu konuda aktif olmak zorunda, çünkü kartları elinden kaçırmak üzere.
Şimdi bakın ne oldu.
Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, bu ve bağlantılı başka meseleleri görüşmek için bir ay önce Amerika'yı ziyaret etme kararını aldı.
Güya son derece önemli bir ziyaret olacaktı bu, önemli temaslar yapılacaktı.
Ancak Amerikan yönetimi Cumhur Ersümer'in randevu talebine bir aydır yanıt vermiyor.
Daha doğrusu gelmemesi için oyalıyorlar bakanı.
Türk tarafı ziyaretin tarihi hakkında esnek davransa bile Amerikan tarafı yine bazı mazeretler bularak bu ziyaretin gerçekleşmesini sürekli erteliyor.
* * *
Amerika'daki kaynaklarla bu konuyu konuştum.
‘‘Neden böyle davranılıyor?’’ diye sordum onlara.
Aldığım cevap çok ilginçti. Amerikan yönetimi Türkiye'deki yolsuzluk ve usulsüzlük söylentilerinin bölgemizdeki dengeleri bile sarsacak boyuta geldiğini düşünüyorlar.
Bu nedenle Amerikan yönetimi bu tür söylentilere sanki hiç aldırmazmış gibi bir görüntü vermeyi bile istemiyor.
Bunu duyunca ben ‘‘Ama Cumhur Ersümer hakkında olumsuz düşünce olmasını gerektiren bizim bilmediğimiz bir şey mi biliniyor ki?’’ diye sordum.
Buna gelen cevap da ilginçti. Yönetim bu söylentilerin çıktığı dönemde meselelerin üstüne gidilmesi iktidarın oylarıyla engellendiğinden, sonuçta söylentiler asılsız olsa bile bunun araştırılmamasının hoş bir görüntü olmadığı düşüncesinde.
İşte bu yüzden Cumhur Ersümer bir aydır Amerikan yetkililerden görüşme talebine cevap alamadı.
İşte bu yüzden belki de tamamen tertemiz olan bir bakan mağdur edildi.
Ve burada suçlu da ABD değil. Asıl sorumlu Türkiye hakkında bu tür bir görüntü ortaya çıkmasına neden olarak çıkarlarımızı zedeleyen bu hükümet.
Onun için diyorum ki bu hükümet bir an önce gitmeli.
(Gitmeli de yerine ne koyacağız diyenler olabilir, onu da yarın tartışalım.)
Paylaş