LAFI eveleyip gevelemeye, orta yol tutturmaya çalışmaya, ‘‘doğru’’ görüneceğim diye yalan söylemeye, içimdeki gerçek hisleri demokrasi teorisyenlerine uymuyor diye saklamaya niyetim yok.
Kıvırtan fikirleri dinlemeye Türkiye'nin zamanı da yok. O zaman çoktan bitip tükendi.
Genelkurmay'ın açıklaması bu ülkedeki insanların önemli bölümünün hislerine tercüman olan, ülkenin geleceğinden umudunu kesmeye başlayan insanlara bir umut ışığı yakan, Türkiye'yi yakıp bitiren ve hálá daha koltuklarına yapışıp da daha da mahvolmasını seyreden insanlar dışında bu ülkeyi düşünenlerin de olduğunu hatırlatan bir metindir.
Bakın şimdi birçok insan konuşacak, yazacaklar. Bu işin ‘‘demokrasi teamüllerine’’ uygun olmadığını söyleyecekler.
Bu iş demokrasi teamüllerine uygundur arkadaş...
Eğer bir ülkenin geleceği göz göre göre yok ediliyorsa, bir ülke istikrarlı ve planlı bir şekilde soyulmuşsa, bu ülkeyi bilerek ve tınmayarak bu hale getirenler katiyen utanmadan daha ne yapsam da dümen bende kalsa diye düşünebiliyorsa, ülkenin her sınıftan, yaştan, meslek grubundan insanları kendi ülkelerinden umudunu kesmeye başlamışsa ve ülkede bu işlerin böyle gitmeyeceğini, bir şeyler yapılması gerektiğini özel görüşmelerde söyleyip de toplum önünde susuyorsa, kimse elini taşın altına sokmayıp, başkasından iş bekliyorsa, bu bekleme nedeniyle de ülke kaybediyorsa o zaman da askerler çıkar konuşur.
Ülkenin nabzını onlar tutuyor. Bu metinde söylenen her cümlenin arkasında ülkenin gidişatından endişe duyan, bilgili, birikimli insanların desteği olduğunu biliyor askerler. Çünkü sizin, benim gibi onların da yakınları, arkadaşları darbe üstüne darbe yiyorlar.
Ülkemiz olağanüstü bir dönemde. Tarihin önemli bir kavşağındayız. Ya ileriye gideceğiz, ülkeyi modern, Batılı, büyüyen, üreten ve mutlu insanların göğüs gere gere yaşadığı bir ülke haline tekrar getireceğiz, ya da fakir bir Ortadoğu ülkesi olarak geriye gideceğiz.
Bir dönem bitti. Tarihin o döneminin sonuna gelindi. Allah'tan yeni sayfayı açmaya gücü olanların omzu hálá daha dik. Yenilen onca darbeye, çökertme girişimine, son dönemde yaşanan acılara, işsizliklere, korkulara rağmen ülke için dik tutuluyor o omuzlar.
Ve o omuzların sahipleri için bu Genelkurmay açıklaması gerçekten de bir umut ışığı olmuştur, bu da bilinsin.
***
Teknokratlar hükümeti çağrısı yaptığımda birçok demokrasi teorisyeni bunun askere darbe çağrısı olduğunu söyledi.
Bunun tamemen aksi yönde bir çağrı olduğunu, aksine sivillere bir çağrı yapmakta olduğumu, bir konsensüs etrafında ülke için bir araya gelinip, bazı kararlar verilmesini istediğimi, ülkenin yeniden düzenlenmesi için 2 yıla ihtiyaç olduğunu, bugünkü siyasi kadrolaşma dışında kadroların bu işi yapması gerektiğini, ancak işin siyasi destekli olması gerektiğini, büyük dönüm noktalarında ülkelerde böyle kararlar alınmasının bir medeniyet göstergesi olarak algılanacağını, takdir göreceğini yazdım da yazdım.
Yine denileni kimse anlamadı, ya da anlamak istemedi.
Askerlerin de görüşü alınsın bu iş yapılırken dedim, yine yer yerinden oynadı.
Bu işi başlatmazsak, inisiyatifi bizler almazsak, ülkeyi büyük düşünerek yeni bir sürece sokmazsak, yine de bu sürece girecek ama inisiyatif bizden çıkmış olacak dedim.
Yani öyle de olacak böyle de olacak, önemli olan demokrasimizi de kurtarmaktır, haydi hareketlenin dedim.
Bu bir vatandaşın ülkesi için çıkış yolu arayışıdır.
Sistem tıkandı diyorlar. Bu siyasi yapı ile bir yere gidilmez diyorlar, seçim olsa işler daha da sarpa saracak diyorlar, ekonomide yeni bir kriz olabilir diyorlar.
Öyleyse haydi gelin demokrasinin altyapısını kuracak, ülkeye plan program yapacak, yeni bir seçimin hukuki çerçevesini çizecek, inisiyatifi alacak bir ara dönem hükümetini kurduralım, başka çare gözükmüyor, çareyi siz biliyorsanız siz söyleyin diyorum, ‘‘Çare demokrasidedir’’ diye son derece hisli ama içi boş bir laf söylüyorlar.
Korkmayın artık ne olur.
Bakın geçen gün Milliyet'in düzenlediği bir toplantı oldu. Bu ülkenin geleceğinin temel direği olan insanlar üç önemli ekonomistin görüşlerini dinlediler
Peki ama ne yapılacak? Bu soruya cevap getirin. Sistemin şu anda çekilen fotoğrafında hemfikiriz, eğer bir teknokratlar ağırlıklı hükümetle, 2 yıl ara dönemli sivil çıkış yolunu beğenmiyorsanız siz çıkış yolunu söyleyin.
Tartışalım bulalım başka bir yolu eğer varsa...
Haydi memleket için cesur olun çünkü arkanızda büyük bir vatandaş desteği olacak, bunu garanti ediyoruz.