1998'de yapacaklarım

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Öyle görünüyor ki 1998 yılında da yazı yazmaya devam edeceğim.

Büyük çoğunluk için acı bir haber bu, biliyorum.

Aslında benim için de acı bir gelişme bu.

Çünkü konu arayıp bulmaktan sıkılmış durumdayım.

Ama 1997 yılının son saatlerinde olan bir olay benim bu konuda da şanslı olduğumu ortaya çıkardı.

Tam artık konu bulamayacağımı, yazarlık yaşamımın sonuna geldiğimi düşünüyordum ki...

Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök son 100 yılın en seksi erkekleri listesinde Antonio Banderas'ın önünde bir yerlerde yer aldı.

Listeyi Ertuğrul özkök'ün maaş artış oranlarını tespit ettiği BİBA dergisinin yöneticileri yayınladı. Bu gelişmeyle birlikte benim konu bulmaktaki sıkıntım da aniden çözülüverdi.

Nasıl anlatsam bilemiyorum...

Ertuğrul Özkök'ün son 100 yılın en seksi erkekleri arasında yer alması öylesi bir olay ki, bu konu hakkında yaklaşık bir yıl boyunca hiç durmadan yazı yazabilirim. Hem de hiç zorlanmadan yazabilirim...

Tabii bunu yapmayacağım... Buna kafayı tamamen takmış olsam bile yapmayacağım, çünkü isterseniz bana paranoyak deyin ama bu konu hakkında 365 yazı okumanın sizleri sıkabileceği gibi bir kuşkum var nedense.

***

Geçen yıl çok üzüldüğüm bir şey oldu.

İşte bence basiretin bağlanması denilen şey de bu olmalı.

Belki duymuşsunuzdur, aralık ayında yayınlanan bir bilimsel araştırmanın resmi sonucuna göre haftada iki kez seks yapan erkeklerin ömrü daha uzun oluyormuş.

Bu da öylesine bir konu ki adeta ‘Serdar, haydi benim hakkımda yaz’ diye haykırıyor.

Ama nedense ben bu konudaki haberleri büyük bir ciddiyetle okudum ve aklıma yazı yazmak gelmedi.

Yaşlanıyorum, bu da kesin...

Yeni yılın ilk saatlerinde, bu büyük hatamı hatırladım.

Ter bastı, ekstra sistolüm tuttu.

Sevgili okurlar... Size söz veriyorum yeni yılda bu hatamı hemen telafi edeceğim.

***

Bu iki hedef dışında 1998'de yapmak zorunda olduğum rutin işler de var.

Örneğin tam tamına 365 adet şarap içmeyi hedefliyorum.

Sonra bir fırsat bulduğumda Rana'yı öldürmem lazım.

Babamı, ailemiz büyüklerinin geleneksel son durağı olan Bakırköy Hastanesi 29 numaralı odaya teslim edeceğim...

Genel Yayın Yönetmeni'ni ise artık öldürmek istemiyorum. Çünkü biliyorsunuz ki o son 100 YILIN en seksi erkekleri listesinde yer alıyor.

Ben de böylesine tarihi bir unvana sahip olan bir insanı öldürmeye kıyamıyorum. Onun ‘kıymetli varlık’ olarak koruma altına alınmasını talep ediyorum.

Bunun dışında onu öldürmemem için tek bir neden bile yok, buna da inanınız lütfen. Ve bir son dakika gelişmesi daha...

Genel Yayın Yönetmeni'nin hayatı ile ilgili almış olduğum bu karara en çok Tansu Özkök üzüldü. Ne kadar acı değil mi.

Tansu son 100 yılın en seksi erkeği ile evli olmanın bu müthiş onurunu, bu müthiş heyecanını müteşekkir bir şekilde yaşayacağına, onu öldürmeyecek olmama üzülüyor... Cık cık cık cık... Kınıyorum onu.

Bu kadınları anlamak kesinlikle mümkün değil vallahi...

***

Yeni yılda yapacağım acil bir iş de aşırı içki içtiğim gecelerin sabahında, tek bir yazı konusu bile kafamda katiyen yokken, yazıyı belirli bir uzunluğa getirecek manasız fikirleri daha kolaylıkla bulmama yarayacak tedbirler almak olacak.

Bugünden itibaren bu konuda bir dosya hazırlayacağım ve arada bir aklıma gelen manasız fikirleri oraya not edeceğim ki...

Böyle bugünkü gibi günlerde yazıyı bitirmeye çalışmak için imanım gevremesin. Elimin altında köşe dolduracak fikirler bulunsun.

Yazı bir an önce bitsin ki ben de gidip bir güzel kestireyim.

Ne, bu okuyucuya saygısızlık mı diyorsunuz... E peki ama benim halim ne olacak.

Böyle berbat halde yazı yazmak zorunda bırakılmam bana karşı yapılan bir saygısızlık değil mi yani.

Herkes sadece kendini düşünüyor, herkes çok egoist.

***

Yemin ediyorum son anda harika bir yazı konusu buldum.

31 Aralık tarihli Hürriyet'te beyin avcılığı yapan bir bayan hakkında haber vardı.

Bu bayan Türkiye de dahil çeşitli ülkelerde beyni iyi çalışan insanları arayıp buluyor, onlara yeni iş imkânları açıyormuş.

Benim bu konudaki yazımda ise şu soruya cevap arayacağım:

Beyin avcısı bayan her iş kolunda arayışlarını sürdürdüğü halde neden medyaya uğramadı bile?

Özellikle neden köşe yazarlarından bir tanesine telefon bile açmadı?

Acaba onun bir bildiğimi var?

Varsa bu bildiği nedir?

***

Sayın okurlarım. Dostlar. Vatandaşlar.

Lütfen Serdar Turgut'un Amerika'ya ilelebet atanması fikrine telgraflarınızla, faksla, e mail'le destek verin.

Bu konudaki talebinizi SON 100 YILIN EN SEKSİ ADAMI- HÜRRİYET MEDYA TOWERS adresine gönderebilirsiniz.

Yanlış anlamayın, Türkiye'de 1998'de her şeyin iyi gideceğine ben de inanıyorum.

Sadece bu iyiye gidişe Amerika'dan katılmak istiyorum, o kadar. Bilmem anlatabiliyor muyum?



Yazarın Tüm Yazıları