Serdar Turgut: 100 yılın olayı

Serdar TURGUT

Aralık ayını genelde sevmem.Çünkü yılbaşı yaklaşırken çeşitli yönlerden gelen soru bombardımanı altında kalırım.

‘‘Son bir yılın en önemli olayı neydi’’, ‘‘Yılın en seksi adamı ve erkeği kim?’’, ‘‘Gelecek yıl için tahminleriniz neler?’’ türünden beni zerre kadar alakadar etmeyen şeyler hakkında fikir bildirmem istenir her yıl aralık ayında.

Bu yıl ise işler doğal olarak daha da vahim.

Beni alakadar etmeyen konularda sorular bu kez 100 yıl için soruluyor.

Düşünsenize telefonda size, ‘‘100 yılın en seksi kadını kim’’ diye soruyorlar ve 30 saniye içinde cevap bekliyorlar.

Hayır en seksi erkeği sorsalar o kolay, o konuda bir konsensüs var en azından. Ertuğrul Özkök der kurtulurum işin içinden.

Ama en seksi kadın öyle hemen kolay bulunacak şey değil.

Mesela ben Mae West'i seksi bulurum, ama o da maalesef soruyu soran kişiden en azından 20 yıl önce ölmüş olduğundan bu kez de onun kim olduğunu açıklamak gibi imkánsız bir işle karşı karşıya kalıyorum.

* * *

Dolayısıyla bir yazı yazıp çektiğim bu zulme bir son vermek istedim.

Bugün, 20'nci yüzyılın bence en önemli olayını ilan edeceğim.

Lütfen bundan sonra artık bu konuda sorulara muhatap bırakmayın beni.

* * *

20'nci yüzyılın en önemli olayı, 1993 yılında John Wayne Bobbitt'in penisinin karısı tarafından gece aniden kesilmesidir.

21'inci yüzyılda torunlarımız 20'nci yüzyıl denilince İkinci Dünya Savaşı'nı, Stalin'i filan değil, sadece bu olayı hatırlayacaklardır.

Bu, geride bırakmakta olduğumuz çağın en önemli olayıdır, çünkü başka hiçbir olay kendilerine hatırlatıldığında erkekler acı içinde önlerini tutup, hafifçe öne eğilip ‘‘Ahhhhhh’’ diye inlememekte, kadınlar ise olayı duyduklarında vahşi bir gülümseyle kafa sallamamaktadırlar.

Her iki cinsi de aynı şekilde bu kadar ajite edebilen bir olay daha yoktur 20'nci yüzyılda.

* * *

Olayı hatırlamayanlar, unutmuş olanlar ve ayrıca bir yazıda penis kelimesini tekrar kullanma fırsatını yaratmak için olayı hatırlatayım.

John Wayne Bobbitt uyurken, karısı Lorena keskin bir bıçakla adamcağızın penisini kesti.

Onu yanına alıp arabasına bindi.

Bir süre dolaştıktan sonra penisi komşularının bahçesine fırlattı.

Olay yerine gelen polisin yanında iz sürücü köpekler vardı.

Köpeklerden bir tanesi az daha penisi yiyordu, son anda kurtardılar.

Adam hastaneye götürüldü.

Uzvu dikildi.

Sonra iki mucize oldu.

Kadın bu yaptığı iş nedeniyle tek gün bile hapis yatmadı.

Adam ise altı ay sonra seks filmlerinde oynamaya başladı.

Oynadığı ilk seks filminin adı da ‘‘Kesintisiz John Wayne’’ydi (John Wayne Uncut).

* * *

Yani söyleyin bana Allah aşkına, 20'nci yüzyılda böylesine fantastik bir olay varken, örneğin İkinci Dünya Savaşı filan gibi banal, sıradan şeylerin önemi olabilir mi ya?..

Ben Avrupa'ya gittim, o savaşın olduğu yerleri gezdim.

Örneğin, alın Çekoslovakya'yı.

Alman tankı, ülkenin batısından sınırdan geçtiği an fren yapsa, ancak Viyana'da stop edebilir.

Ülke o kadar küçük.

Yani Hitler orayı işgal etti diye bunu önemli bir olay olarak kabul etmek tabii ki mümkün değil.

* * *

Şunu da unutmayın. 21'inci yüzyılın son on yılını durmadan penis tartışarak da geçirdik.

Bu bence uluslararası bir komploydu. Komplonun merkezi, en büyük emperyalist güç olan ABD'ydi.

Ve bu uluslararası komplonun her ülkede konuşlandırılmış yayıcı ajanları vardı. (Bilin bakalım bu ajanlardan Türkiye'de konuşlandırılmış olanın ismi neydi?)

Düşünsenize, ilk önce yukarıda anlatığım olay yaşandı.

Sonra Bill Clinton, ABD Başkanı seçildi.

Ve son olarak da Viagra piyasaya sürüldü.

Yani penis hep gündemin ilk sıralarındaydı anlayacağınız.

(Bu arada 1996 başkanlık yarışında Bill Clinton'ın rakibi olarak karşısına çıkan Bob Dole şu aralar Viagra reklamlarına çıkıyor. Bill Clinton'ın karşısına Viagra'ya ihtiyaç duyan bir rakip çıkarılması, dünya siyaset tarihine geçecek kadar muhteşem stratejik bir hataydı, bunu da bilmenizi istiyorum.)

Böylece bu yazıyla da 100 yılı irdeleyecek yazı dizilerimize başlamış olduk.