Paylaş
Kitap, her şeyin bir anlamı olduğunu ve yaşanan ne varsa belli bir amaca hizmet ettiğini olay örgüsüyle çok iyi vermiş.
Bilinen şeyler
Her hareketimiz, her konuşmamız bir amaca hizmet ediyor; biri yarar sağlayana, ya da zarar görene kadar bir olay örgüsü halinde gidiyor. Herkesin bir var olma nedeni var; yaşamsal bir amacı. Bu cümle hepimize çok sıradan geliyor değil mi? “Biz zaten bunu biliyoruz” diyoruz. Burada Eflatun’u anmamak olmaz. Eflatun’un kuramına göre, “Öğrenmek eskiden bilinen bir şeyi anımsamaktan başka bir şey değil.” Tıpkı, şu meşhur kişisel gelişim kitaplarını okuduktan sonra “Bilinen şeyler” demek gibi. Peki, anlamını ne zaman kavrıyoruz? Hayat bize pratikte kavrayamadığımızı gösterince. Bugün seçim günü. Elinize aldığınız gazetelerin her köşesinde seçimlerle ilgili bir şeyler okuyacaksınız. O yüzden farklı bir açıdan bakmak her halde en iyisi. Fawer’ın kitabında geçen olasılık teorisi üzerine Erwin Shrödinger’in felsefi açıdan ortaya attığı bir sorudan başlayalım. Shrödinger’in sorusu şu: Bir kediyi, biraz siyanür gazı, radyoaktif bir atom ve enerji sezdiği anda çalışmaya programlanmış bir çekiçle aynı kutuya koyarsan ne olur?
Aslında okumayanlar için soruyu sorup bırakmak var, ama bugün seçim günü. Kitapta söyle anlatıyor: Radyoaktif atomun iki hali vardır; biri hareketli-ki bu durumda fazla enerji saçıyor, diğeri hareketsiz-bu durumda da uykuda. Eğer radyoaktif atom hareketlenirse, çekiç şişeyi kıracak, gaz dağılacak ve kedi ölecek. Eğer atomda hareket olmazsa o zaman çekiç hareket etmeyecek ve kedi yaşayacak. Kuantum fiziğine göre bu hareket gözlemlendiğinde, iki durumdan birinde olacak. Biz kutuyu açıp, gözlemleyene kadar, atom ne hareketli, ne de hareketsiz olacak.
Bir değer olacak
Shrödinger yine soruyor: Kutu kapalıyken kediye ne olur? Kitapta açıklamasını şöyle vermişti: Kutu kapalıyken, teorik olarak atom iki durumdaysa, kedi de öyle. Yani, biz açıp atomu gözlemleyene kadar kedi hem ölüdür, hem diri.
Oy kullanmaya doğru attığımız her adım belli bir amaca hizmet edecek; verdiğimiz her oy, iyimserliği bir kenara bırakarak vurgulamak gerekiyor, önce bu ülkeye sonra, sonra bu şehre ve size bir yaşam tarzı, yaşamın her alanında bir değer olarak geri dönecek. Değerlerimiz üzerine oluşturduğumuz seçimimizin ve yürüttüğümüz olasılıkların sonucunu görmek için, bugün bu kutuyu açmak zorundayız: Kedi ölü mü diri mi, hep beraber göreceğiz.
Paylaş