Paylaş
Peki nedir bu varis? Sadece estetik açıdan mı zararlı? Varis kısaca bacak toplardamarının genişlemesi, uzaması ve büklümlü hale gelmesiyle deride görünür olmaya başlaması durumudur. Estetik açıdan kötü bir görünüm olmasının yanında kişinin yaşam kalitesini düşürebilir ve daha tehlikeli durumlara yol açabilir. Varisin ortaya çıkması için genetik faktörler olduğu kadar çevresel etkiler de önemli. Fazla ayakta kalmak ya da uzun süre oturmak, obezite, hareketsiz yaşam tarzı gibi etkiler de varisi tetikleyebiliyor. Kadınlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla görülen bu damar hastalığı dikkat edilmezse bacak ağrıları, ödemler, egzama, zor iyileşen yaralar gibi istenmeyen durumlara yol açabiliyor. Muayene sırasında rahatlıkla teşhis edilebilen bu hastalığın tekrarlamaması için de erkenden tedaviye başlanması gerekiyor. Varis tedavilerinde yeni yaygınlaşmaya başlayan lazer tedavisini kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Haşmet Bardakçı anlattı:
İĞNE DELİĞİNDEN İŞLEM
“Varis tedavisinde genellikle cerrahi yöntem tercih edilmekteydi. Ancak bu yöntemde iyileşme uzun sürüyor ve narkoz kullanılması hastaları tedirgin ediyordu. Varisli bacakta kasığa en az 7-8 cm bir kesi yapılan bu işlemler de hasta için daha ağrılı bir sürece sebebiyet verebiliyordu. En önemlisi de bu yöntemle varislerin tekrarlama riski var. Lazer tedavisi yönteminde ise asıl amaç kapak yetersizliği olan büyük damarı tedavi etmek. Varis kaynağı olan bu damar tedavi edildiğinde artık varis oluşmuyor ve var olan varisler de kayboluyor. Yani vücuda zarar veren damarlar iptal ediliyor. Bu yüzden başarı oranları çok yüksek. Nasıl uygulandığına gelirsek; diz seviyesinden küçük bir iğne ile girilip varisli damar lazer veya radyofrekans enerjisi kullanılarak kasığa kadar içten kapatılıyor.
Kasıkta ya da herhangi bir yerde kesik olmuyor. Sadece bir iğne deliğinden işlem gerçekleştiriliyor. Eski yöntemde hastanın tam olarak ayağa kalkabilmesi için en az iki hafta istirahati gerekirken lazer yönteminde 2 saat içinde günlük yaşamına dönebiliyor. Bu sebeplerden hastalar için de rahatlıkla tercih edilebilecek bir yöntem.”
GÜNEŞLİ GÜNLERE DİKKAT
Tatil sezonu açıldı. Özelikle sahil kesimlerinde sıcaklar ve nem oldukça yüksek derecelerde seyrediyor. Deniz, kum, güneş üçlüsü çok güzel ama dikkat edilmezse bu keyif ölümcül olabilir. İyisi mi siz güneşin tadını çıkartayım derken sağlığınızdan olmayın. Sıcak havada vücut kan akışını deri yüzeyinde arttırarak, terleyerek ve soluk yoluyla vücudu soğutmaya, kendi ısısını dengede tutmaya çalışır. Fakat bu sıcağa fazla maruz kalındığında vücut bu işlevleri yerine getiremez ve kaybettiğinden fazla ısı üretmeye başlar ve güneş çarpması meydana gelir. Güneş çarpmaları özelikle öğle saatlerinde ve genelde 40 derecenin üzerindeki havalarda ortaya çıkar. Ancak yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı sebebiyle ilaç kullananlar bu sıcaklara daha fazla dikkat etmek zorunda. Bunun yanında yaz aylarında daha fazla su tüketmek, öğlen olabildiğinde güneşten uzak durmak, güneş kremi kullanmak gibi küçük önlemler alınabilir. Belirtiler genelde 6 saat içinde ortaya çıkar ve en yaygın olanları bulantı, baş ağrısı ve yüksek ateş. Terleyemeyen vücut ısıyı iyice yükseltir. Bu da cilt kızarması, sersemlik gibi belirtileri yanında getirir. Fark edildiğinde vücut soğutulmaya çalışılmalı ve hemen bir hastaneye gidilmeli.
Paylaş