Paylaş
Bir çok eklem yeri içinde vücudun dengesini ve ağırlığının çoğunu taşıyan kalça ekleminde meydana gelen problemler kasık ağrısıyla sonuçlanabilir. Bu kasık ağrıları çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılabilir ve bu sebeple teşhis süreci uzayabilir. Bu yeni tanımlanan hastalıkla ilgili her şeyi hafta boyunca sizlerden gelen sorular doğrultusunda halen Çankaya Hastanesi’nde görev yapmakta olan Ortopedi Uzmanı Dr. Asım Kayaalp ile konuştuk.
- Ortopediyi ilgilendiren kasık ağrısı nedenleri ve en önemli belirtileri nelerdir?
- Doğrudan kalça ekleminin bazı hastalıkları kasık ağrısına neden olabileceği gibi, çevredeki kasların hastalıkları da ağrıya yol açabilir. Bu hastalıklar arasında en yaygın olanı kalça sıkışma hastalığıdır. Uzun yıllar boyu sebebi bulunamayan kasık ağrısı ve buna bağlı olarak gelişebilen kalça eklemi kireçlenmesine (artroz) yol açan bu hastalık son 10 yıl içinde tanımlanmıştır. Bu hastalık tanımlanmadan önce genç yaşta gelişen kalça eklemi kireçlenmesinin nedeni bilinmiyordu.
TAHMİN EDİLENDEN YAYGIN
- Bu hastalık çok mu yaygın, ayırt edici belirtileri neler?
- Tahmin edilenden daha yaygın aslında. Bu hastalığa yol açan kalça şekil bozukluğu ergenlik çağında başlıyor. Ergenlikten önce çok fazla spor yapanlarda daha sık görülüyor. Toplumun neredeyse yüzde 5-15’inde bu şekil bozukluğu var ve bu hastalık için adaylar. Kasıkta ve kalça çevresinde ağrı en sık görülen belirti. Bazen eklemde takılma, boşa çıkma hissi de belirtiler arasında oluyor. Ağrı sporla ilişkili olabileceği gibi, oturarak yapılan uzun seyahatlerde, özellikle uçak yolculuğunda, dik yokuş çıkarken hatta gece uyurken bile olabiliyor. Hastalık genç sporcularda daha fazla olmakla birlikte 14-15 yaşından sonra her yaşta görülebiliyor.
- Peki bu hastalığın tanısı nasıl koyulmaktadır?
- Kalça hastalıkları ile uğraşan ortopedist için zor değil. Muayene ve radyolojik inceleme ile kesin tanı koymak mümkün.
CERRAHİ TEDAVİ GEREKİYOR
- Kalça sıkışma hastalığının tedavisi nasıl olmaktadır?
- Bir hastaya kalça sıkışma hastalığı tanısı konulmuşsa ve henüz eklem ciddi ölçüde hasar görmemişse tedavisi oldukça başarılı aslında. Hemen tüm hastalarda cerrahi tedavi yani ameliyat gerekli. Ameliyat açık ya da artroskopi denilen yöntemle yapılıyor. Açık cerrahi müdahale çok büyük bir kesi, kemiklerin kesilerek kalça ekleminin yerinden çıkartılmasını gerektirdiğinden dolayı hem riskleri daha fazla hem de iyileşmesi uzun. Bu nedenle, özel durumlar dışında birkaç küçük delikten yapılan artroskopik cerrahi daha çok tercih ediliyor.
- Bu hastalığın tedavisi ülkemizde nerelerde yapılıyor?
- Kalça sıkışma hastalığının tanısı gibi tedavisi de özellikli ve öğrenmesi bir ortopedist için uzun yıllar alıyor. Sadece deneyimli ortopedist değil, bu ameliyatların yapılabileceği donanıma sahip hastane de gerekli. Sevinerek söyleyebiliriz ki sayıları az da olsa bu konuda iyi yetişmiş ortopedistler ve bu işlemin uygulanabildiği merkezler var ülkemizde. Çeşitli eğitim kurumlarına ek olarak, Kalça Eklemi Koruyucu Cerrahi Derneği (www.kalcacerrahi.org) altında birleşen bilim insanları da hastalığın tanısı ve tedavisi ile birlikte, toplumun bilinçlendirilmesi konusunda da çalışmalar yürütüyorlar. Bu hastalığın erken tedavisi ileride gelişecek kalça kireçlenmesi ve protez cerrahisin engelleyerek toplumu ciddi maddi ve manevi yüklerden kurtarabilir.
ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA
Sevgili okurlar önümüzdeki hafta konumuz osteoporoz. Kemik erimesi olarak da bilinen bu hastalık kadınlarda özellikle menopoz sonrası, erkeklerde ise yaşla beraber görülen, kemik yoğunluğunda azalmayla seyreden bir hastalıktır. Kemik yoğunluğunda azalma sonucu kemiklerde kırılma riski artar. Osteoporozla ve tedavisiyle ilgili her şeyi önümüzdeki hafta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzman Hekimi Dr. Ferda Aydoğdu ile konuşacağız. Bu konuyla ilgili sormak istediklerinizi hafta boyunca bana skalyoncu@hotmail.com adresinden ulaştırabilirsiniz.
Paylaş