‘Sepsis’in hızlı tanısında yeni yöntem

Sepsis, vücuttaki bir enfeksiyona, bağışıklık sisteminin verdiği kontrolsüz ve aşırı yanıt sebebiyle organlara ve vücuda zarar vermeye başlaması.

Haberin Devamı

Özellikle son 10 yılda acile yapılan başvurularda sepsise oldukça fazla oranlarda rastlanmaya başladı. Ancak sepsisin hemen teşhis edilememesi ve tedavinin gecikmesi sebebiyle de bu hastalarda ölüm oranları oldukça yüksek. Bunu baz alarak yapılan çalışmalarda sepsisin teşhisi 2.5 dakikaya kadar düşürüldü. Hızla bağışıklık sisteminin çökmesini sağlayan ve kısa sürede ölümlere yol açabilen sepsisi fark etmek oldukça güç. Sepsisin ölümlere sebep olmasının altında yatan ana faktörlerden ilki kanser gibi bağışıklık sistemi direncini düşüren ve diyabet gibi metabolik hastalıklar. Yaşın ilerlemiş olması da vücut direncini etkilediği için tedaviye rağmen ölümcül seyreden bir tablo oluşabiliyor. Halk arasında ‘kan zehirlenmesi’ olarak da bilinen sepsis sadece enfeksiyonun uzantısı olmayabilir. Aynı zamanda pnomoni, batın içi cerrahi girişimler, üriner sistemi enfeksiyonları, menenjit gibi birçok enfeksiyonla birlikte gelişebilen bir hastalıktır. Bu sebeple de oldukça iyi bir hasta takibi gerektiriyor İkinci olarak tanının koyulamaması, sepsis belirtilerinin gözlenememesi oldukça önemli bir çoğunluğu oluşturuyor. Solunum sayısında artış, kan basıncının yükselmesi ve hafif uyku hali gibi belirtilerle kendini gösterse dahi belirtiler diğer hastalıklarla karıştırılabiliyor.

ORGANLARA ZARAR VEREBİLİR

Sepsis kısa sürede dolaşımla birlikte vücuttaki organlara zarar verebilir. Çoklu organ yetmezliği olan hastalarda bu durum çok kısa sürede de gelişebilir. Bağışıklık sisteminden verilen yanıtın artmasıyla akciğer yetmezliği başta olmak üzere böbrek, kalp, sindirim sistemi, kan hücreleri ve beyin gibi sistemlerin yetmezliğiyle ilgili bulgular ortaya çıkıyor. Organ yetmezliği henüz gelişmeden ya da çok daha az organı tutmuşken geri döndürülebilirse hastanın yaşama şansı artar. Sepsisten şüphelenilse dahi kan sonuçları 72 saat kadar bir süre içinde sepsisi gösterebiliyor. Saatlik her gecikmenin hastanın hayatında yaklaşık yüzde 7 gibi bir orana sahip olduğu düşünülürse erken teşhisin sepsis tedavisindeki yeri göz ardı edilebilecek seviyede değil.

‘Sepsis’in hızlı tanısında yeni yöntem

TEŞHİSİ 2.5 DAKİKAYA DÜŞTÜ

İskoçya’daki Strathclyde Üniversitesi’nde bu sürelerin düşürülmesiyle ilgili çalışmaları başlatan araştırmacılar kan testinde sepsis teşhisini 2.5 dakikaya kadar düşürmeyi başardı. Biomedical Mühendislik Bölümünden Dr. Damion Corrigan, çalışmaların henüz devam ettiğini ve sepsisin hızlı tanısında mikroelektrod içeren küçük bir cihazla sepsisin en önemli markırlarından olan kan ınterleukin 6 seviyesine baktıklarını ve sonucun 2.5 dakikada çıktığını ayrıca hastalığın takibinde de yine bu testi kullandıklarını belirtti. Ancak henüz araştırma aşamasında olan bu test piyasaya sürülmedi. Yaygın olarak kullanılmaya başlandığında sepsisin tanısı ve tedavisi çok hızlı yapılacağından, bu rahatsızlıkla gelen hastaların ölüm oranları ciddi oranda düşecektir.

‘Sepsis’in hızlı tanısında yeni yöntem

ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN EL VE AYAKTAKİ UYUŞMALAR

Haberin Devamı

Vücudumuzun verdiği sinyalleri çoğu zaman görmezden geliyoruz. Ancak el ve ayaklarda parmakların uyuşması gibi önemsiz gözüken durumlar önemli sebeplere bağlı olabilir.  Parmaklarda uyuşma ve karıncalanma hissi, batma ve iğnelenme olarak da ifade edilebilen anormal bir durumdur. Yaşlılarda görülebildiği gibi gençlerde de görülebilir. İlk olarak düşünmemiz gereken parmaklara kan akışını engelleyen herhangi bir durum ve sinir harabiyeti oluşturacak sebeplerdir. Ayaklardaki uyuşmanın yaygın nedenlerinin başında, ‘periferal nöropati’ denilen sinir hasarlanması gelir. Sinirlerde bir tür hasar ya da kan dolaşımında bir sorun olması söz konusudur. Ayaklarda bir türlü geçmeyen uyuşmalar ayakta durmakta, yürümekte ya da araba sürmekte zorlanmalara yol açar. Kısa sürede sinirlerin toplamasıyla geçebilen bu uyuşma en masum sayılabilecek türüdür. Ancak ayak ve bacaklarda sinir sıkışmasına bağlı özellikle ayak iç tabanında uzun süre görülebilen uyuşmalar, enfeksiyon ve yaralanmalara bağlı şişliklerle oluşan uyuşmalar ve çevre dokuların baskısında kalarak sıkışan sinirlere bağlı uyuşmalar uzun süreli olmakla birlikte rahatsız edici boyutlara ulaşabilir. Sinirlere yeteri miktarda oksijen gitmemesi ve sinir hasarının sebep olduğu uyuşmalar ise hastayı günlük işlerinden alıkoyacak düzeydedir.
Önemsenmediği takdirde boyun ve bel fıtığına yol açabilen uyuşmalar için en önemli tedavi istirahat. Aşırı fiziksel aktivitelerden kaçınılması gerekirken doktorun verdiği ilaçların yanında basit egzersizlerle desteklenmesi de tedavi için oldukça faydalı.

‘Sepsis’in hızlı tanısında yeni yöntem

Yazarın Tüm Yazıları