Paylaş
Sevgili okurlar bu hafta konumuz kronik yani uzamış öksürük. Kimi zaman enfeksiyondan kimi zaman da alerjiden kaynaklanan kronik öksürük rahatsız edici olmakla beraber, bir süre sonra hastaların bu duruma alışmasıyla ihmal edilebilmektedir. Ancak kronik öksürükler de tüm diğer hastalıklar gibi tedavi edilmelidir. Bu önemli konuyu özellikle de çocukluk çağı kronik öksürüklerini sizlerden gelen sorular doğrultusunda Ankara Acıbadem Hastanesi doktorlarından Çocuk Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Doç. Dr. H. Cem Razi ile konuştuk.Hafta boyunca sizlerden gelen mailler doğrultusunda merak edilenleri sorduk, o da yanıtladı.
Özellikle kış geldiğinde, enfeksiyonlar artmakta, bir de pek çok çocuk kreşe veya anaokuluna başlamakta ve düzelmeyen, anne ve babaların kabusu olan sık tekrarlayan öksürükler tekrar başlamaktadır. En sık karşılaşılan senaryo nedir?
En sık karşılaşılan senaryolardan birisi şöyle; 2-4 yaş arası sağlıklı, daha önce ailesi tarafında özenle bakılan ve enfeksiyonlardan sakınılan bir çocuk kreşe veya anaokuluna başlar. Doğal olarak bir üst solunum yolu enfeksiyonu olur, fakat öksürük düzelmez ve uzar. Bir şekilde biraz düzeldikten sonra aile, ?tamam her şey rayına giriyor” diye düşünürken tekrar ateşi yükselir veya tekrar burnu akmaya başlar ve öksürük tekrar artar. Aile çocuğu tekrar doktora götürür, ilaçlar, antibiyotikler derken öksürük yine biraz azalır veya düzelir. Aile yine bir ?ohh” çeker, ama kısa süre sonra olay tekrarlar. Bu durum kış boyu devam eder. Bazı çocukların ise nefes yolu ile astım ilaçları (ventolin) kullanması bile gerekebilir. Çocukların bir kısmında antibiyotik kullanımı ile burun akıntısı düzelir ama ilaçlar kesilince tekrarlar ve çocuk çok sık antibiyotik kullanmak zorunda kalır. Bu durumda çocuk, okula gitmediği günler nedeniyle okuldan geri kalmakta ve ailelerin iş gücü kaybı olmaktadır. Ayrıca ve ailenin psikolojisi bozulmaktadır.
ANTİBİYOTİK GEREKMİYOR
Kreşe veya anaokuluna başlayan çocuklar kış mevsiminde neden diğer çocuklara göre daha sık hasta oluyor? Kreşe başlama ile sık enfeksiyon arasında nasıl bir ilişki vardır?
Okul öncesi yaş grubundaki çocuklar daha büyüklere göre daha sık hasta olmaktadırlar. Özellikle kreşe veya anaokuluna yeni başlayan çocuklarda enfeksiyon sıklığında belirgin artış olmaktadır. Çünkü immün sistemleri henüz gelişme aşamasındadır ve bazı mikroplarla henüz ilk defa karşılaşmaktadır. Ayrıca hergün sınıftaki çocukların en az bir tanesi hasta gelmekte ve diğer çocuklara bu enfeksiyon kolayca bulaşmaktadır. Aileler şunu çok iyi anlamalıdır ki 2 yaşına kadar olan çocuklar yılda 6-8 arasında basit üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilmekte ve bu enfeksiyonların yüzde 80’den fazlası virüsler aracılığı ile olduğu için antibiyotik tedavisi gerekmemektedir. Yaş arttıkça enfeksiyon sıklığı biraz daha azalmaktadır. Bu geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları immün sistemin sağlıklı gelişmesi için gereklidir. Fakat ilk 3 yılda virüslerle olan solunum yolu enfeksiyonlarının tekrarlaması astım gelişimi için de en önemli risk faktörlerinden birisidir.
Peki çocuklarda sık solunum yolu enfeksiyonuna neden olan durumlar nelerdir?
Çocuklarda kronik öksürüğün veya sık tekrarlayan öksürüklerin çok sayıda nedeni bulunmaktadır. Pratik hayatta çok sık olarak karşılaşılan ve ne yazık ki tanı ve ayırıcı tanıları tam olarak yapılamayan ve birbirleri ile çok sık karışan bunlar arasında şunlar sayılabilir:
“Alerjik hastalıklar. Kalıcı veya geçici astım varyantları (çeşitleri)
Öksürükle giden astım. Kreşe veya yuvaya bağlı reaktif hava yolu hastalığı. Evde okula giden bir kardeşinin olması (eve sık enfeksiyon taşınmasına neden olarak) İyi tedavi edilmemiş sinüzitler, kronik sinüzit, akut tekrarlayan sinüzit. Gastroözefageal reflü hastalığı. Geçici veya hafif immün sistem bozuklukları, sayılabilir. Daha nadir olarak, üst ve alt hava yolunun konjenital anormallikleri, bazı genetik akciğer hastalıkları, konjenital kalp hastalıkları ve konjenital immün yetmezlikler.”
Bazı çocukların astım ilaçları kullandığını görmekteyiz. Çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları ile astım arasında bir bağlantı var mı?
Tabi ki var. Çocuklarda astım ataklarının en sık nedeni virüslerle olan üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır, yani bildiğimiz soğuk algınlığıdır. Ayrıca bugün küçük çocuklarda tekrarlayan virüs enfeksiyonlarının astım gelişimi için de çok önemli bir risk faktörü olduğunu biliyoruz. Kreşe veya anaokuluna başlayan çocuklarda doğal olarak enfeksiyon sıklığında artış olmaktadır ama bazı çocuklarda enfeksiyonlara bağlı bronş hassasiyeti oluşmakta ve bu durum astımı ortaya çıkarabilmek, veya astım ataklarının sıklığını ve şiddetini artırabilmektedir.
Okul öncesi çocuklarda diğer çocuklardan farklı olarak 6 adet astım çeşidi vardır. Bunların bir kısmı zaman içinde düzelirken, bir kısmı ise gerçek astım olup, bulgular ileriki yaşlarda da devam etmektedir. Bu çocukların bir kısmı alerjik olup, bir kısmı ise alerjik değildir. Bu hastaların hepsinde tekrarlayan bronşitler, sık tekrarlayan enfeksiyonlar, sık tekrarlayan veya düzelmeyen öksürük ve hışıltı gibi benzer şikayetler görülmekte olup, bu durumların birbirinden ayrılabilmesi sadece çocuk alerji uzmanları tarafından yapılabilmektedir. Ayrıca astımın bazı tipleri sadece tekrarlayan öksürük atakları ile gidebilmekte, bronşlarda daralma yapmamakta ve bu durum tanının geç konmasına ve yanlış ve gereksiz ilaçların kullanımına neden olabilmektedir.
Tüm dünyada tanı konmuş, tedavisi başlanarak izlem altına alınmış astımlı çocuk sayısından çok daha fazla çocuk tanı konamadan yıllarca gereksiz ve bazen yanlış ilaçlar kullanmak zorunda kalmaktadır. Sık enfeksiyon geçiren bir çocukta doğru ayırıcı tanı yapılamaz ve doğru tanı konamazsa, aşırı ve gereksiz antibiyotik kullanımı, hastalığın kronikleşmesi ve komplikasyonların oluşması gibi istenmeyen durumlar gelişebilir.
BELİRTİLERE DİKKAT
Sık öksürük şikayeti olan veya sık solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocukların aileleri hengi bulgulara dikkat etmeli ve ne zaman çocuk alerji doktoruna gitmeliler?
Anne ve babalar tarafında çocuklarında aşağıdaki durumların olup olmadığının mutlaka dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi gerekmektedir:
1. Enfeksiyonlar ve öksürük sık tekrarlıyorsa
2. Öksürük bir türlü tam olarak düzelmiyorsa
3. Çocuk sık antibiyotik kullanmak zorunda kalıyorsa
4. Burun akıntısı bir türlü tam olarak düzelmiyorsa
5. Öksürükler 10 günden uzun sürüyorsa
6. Hastalık sırasında çocuk gece uykuda öksürüyor veya öksürerek uykudan uyanıyorsa
7. Hasta olduğunda göğsünde hırıltı veya hışıltı duyuluyorsa
8. Hareketle veya eforla öksürük artıyorsa
9. Tozlu ortamlarda nöbet şeklinde öksürükler oluyorsa
10. Doktor tarafından bronşit veya bronşiyolit tanısı konmuşsa
11. Annede, babada ve kardeşinde alerji veya astım varsa
12. Çocuğa daha önce kortizonlu ilaç veya nefes yolu ile kullanılan ilaçlar (ventolin) verilmişse
13. Tekrarlayan öksürükler köpek havlaması şeklindeyse veya çocuğunuz sık larenjit oluyorsa.
14. Çocukta ağız kokusu, karın ağrısı, şişkinlik veya geğirme sık oluyorsa
15. Çocukta beraberinde atopik (alerjik) egzema varsa
16. Çocuk diğer çocuklardan daha fazla terliyorsa
Bu çocukların mutlaka bu konu ile ilgilenen bir çocuk alerji uzmanı tarafından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeli ve gerekirse alerji testleri ve bağışıklık testleri yapılarak doğru tanının konması gerekmektedir.
ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA:
Sevgili okurlar önümüzdeki hafta konumuz ’Psikiyatrik Bozukluklarda Psikoterapi Yöntemi; Bilişsel Davranışcı Tedavi.‘ Yaşamın akışında her insanın uğraşmak zorunda kalabileceği bir çok psikolojik soruna çözüm olanağı sağlayan, psikoterapilerden biri ve en yaygın olarak karşılaştığımız terapi yaklaşımı ise Bilişsel Davranışçı Terapidir (BDT). Bu ilginç ve birçok bilinmeyeni olan konuyu Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hakan Türkçapar’la konuşacağız.Sizler de konuyla ilgili merak ettiklerinizi hafta boyunca skalyoncu@hotmail.com adresinden bana iletebilirsiniz.
CEM RAZİ KİMDİR
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında Tıp Doktoru olarak mezun olan Doç. Dr. H. Cem Razi, dört yıl pratisyen hekim olarak çalıştıktan sonra 1996-2000 yılları arasında Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlık eğitimini aldı. Üç yıl Çocuk Hastalıkları Uzmanı olarak çalıştıktan sonra, 2003-2006 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve Astım Bilim Dalında Yan Dal ihtisasını yaptı. 2007 yılında Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Alerji Uzmanı olarak çalışmaya başladı ve 2013 yılında Doçent Doktor ünvanını aldı. Çocuk Alerji Uzmanı olarak 7 yıl çalıştıktan sonra devlet memurluğundan istifa etti. Şu anda özel muayenehanesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Uzmanı olarak çalışmaktadır.
Paylaş