Paylaş
İki şekilde rahim eksikliği yaşanır. Rahmin hiç olmaması ya da 3/1’lik bölümünün olmamasıdır. Kadının rahminin hiç olmaması, diğer duruma göre daha nadir görülür. Her iki durumda da kadınlarda yumurtalıkların fonksiyonları normal çalışır. Sadece vajinaları normalden daha kısadır. Doğuştan rahmin olmamasının sebebi ise tam olarak bilinmez.
Doğumsal rahim anomalileri, doğal yollarla gebe kalamayan kadınların karşılaştığı sorunlardan biridir. Rahim anomalilerinin hafif derecede olanları, kişinin herhangi bir şikâyette bulunmasına sebebiyet vermediğinden ve gebeliğe engel olmadığından genellikle fark edilmez; fakat orta ve ileri derecede olanları sorun çıkarabilir.
Özellikle hastanın ergenlik döneminde adet olmaması ve bu durumdan şikayetle doktora başvurması sırasında anlaşılabilir. Sadece adet kanamaları değil, cinsel ilişki sırasında yaşanan ağrı ve zorlamalar da, rahmin olmamasının habercisi olabilir.
Kısırlığa sebep olan rahim problemlerine yapılan cerrahi müdahaleler sonucunda, başarılı bir gebelik elde edilebilir. Ancak rahim olmaması durumunda tek çözüm kadavradan rahim naklidir.
TÜRKİYE’DE RAHİM NAKLİ
2011 yılında 7 saat süren bir ameliyat sonucunda, dünyada ilk kez 23 yaşındaki Derya Sert’e, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi ve Estetik Rekonstrüktif Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan kadavradan rahim nakli yapmıştı.
Daha sonrasında Özkan ve ekibi, hastanın hamile kaldığını açıklamış; ancak 8. hafta sonunda gebelik sonlandırılmıştı.
***
Sao Paulo Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bilim insanları, Brezilya’da 32 yaşında bir kadına, hayatını kaybeden bir bağışçıdan rahim naklederek bir bebeğin doğumunu gerçekleştirdi. Hastanın kalıtsal bozukluk nedeniyle doğuştan rahminin olmaması sonucu, kendisine nakledilen rahim sayesinde doğum gerçekleşti ve bir kız bebek dünyaya geldi. Doğumu gerçekleştiren ekibe önderlik eden Dr. Dani Eizenberg oldu. Doğum, tıp tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçti. Daha öncesinde hayatını kaybeden bağışçılardan alınan rahimlerle 10 nakil denemesi yapılmış; fakat başarısız olunmuştu.
ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN
HER AY KARNIM AĞRIMAK ZORUNDA MI?
Adet dönemi sırasında duyulan ağrının tıbbi adı ‘dismenore’dir. Yaklaşık 10 kadından 1’inde ağrılı adet dönemi görülür. Ağrılar, genellikle kanamadan önce ya da kanama esnasında başlar. 1-3 gün içerisinde de yavaş yavaş azalır. Adet dönemi bitişine doğru ağrıda hafifleme görülür. Adet sancısı sırasında hissedilen kramplara ek olarak ishal, mide bulantısı, baş dönmesi, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, yorgunluk, grip, bel ve sırt ağrısı da görülebilir. Migreni olan kadınların baş ağrılarında artışa neden olabilir. Kişi, kendisini bu dönemde sinirli hissedebilir. Uykusuzluk ve konsantrasyon kaybı yaşayabilir.
Eğer adet sancıları, ağrı kesicilerle engellenemiyor ve çok şiddetliyse, jinekolojik müdahale gerekebilir. Adet sancılarının, kişinin iş ve sosyal hayatını etkileyebilecek derecede olmasının birçok nedeni olabilir; rahim ağzında darlık, rahim tümörleri, rahmin farklı pozisyonlarda olması, rahimde ve komşu organlarda gerçekleşen iltihabi hastalıklar ve psikolojik sebepler bunlardan bazılarıdır.
Paylaş