Kanser tedavisinde termoterapinin yeri

Kanser oranlarının git gide artmasıyla birlikte bu konu üzerinde çalışmalar da yoğunlaşmaya başladı. Yaptıkları deneylerde tümör hücrelerinin ısıya duyarlı olduğunu keşfeden araştırmacılar ‘termoterapi’ adını verdikleri yöntem ile destekleyici bir tedavi seçeneği sunuyor.

Haberin Devamı

Kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlardır. Çok çeşitli kanser türleri olsa da hepsinin temeli anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ve vücudun kendi hücrelerine zarar vermesiyle başlar. Bu kontrolsüz bölünme sonucunda oluşan fazla hücreler birleşerek tümörü oluşturur. İyi ve kötü huylu olarak ayrılan bu tümörlerde iyi huylu olanlar alınabilir ve çoğunlukla tekrarlamazlar. Kötü huylu olanlar ise kontrolsüz büyüme ve çoğalma sebebiyle tekrar eder ve vücudun farklı bölgelerine de dağılma yani metastaz eğilimi gösterirler.
Kanser cinsiyet, yaş, ırk, cilt rengi, çevresel faktörler ve genetik faktörler gibi durumlara karşı da farklılık gösterebilir. Kanserlerin bir kısmı, ortaya koydukları belirtiler ile hastanın veya doktorunun bir kütle veya anormal görünümlü bir oluşum saptamasıyla fark edilir. Ancak çoğu kanser türü hiç belirti vermeden seneler içinde vücutta ilerleyebilir. Çoğu hastalıkla beraber belirtiler gözükse dahi dikkate alınmayabilir. Bu yüzden son yıllarda hayatını kaybeden insanlar yüzde 19.7 gibi büyük bir orana sahip.

TÜMÖRLERİ ODAK ALIR

En yaygın tedavi yöntemi olarak kullanılan kemoterapi ve radyoterapiye ek bir tedavi seçeneği olarak tercih edilebilen veya prostat gibi daha kolay yok edilebilen kanserlerde tek başına da kullanılabilen termoterapi, tümörleri odak alan bölgesel bir hipertermi yöntemidir. Tümörlü bölgenin 39-42.5 C arasında ısıtılması sağlanarak; uygulanan kemoterapi ve radyoterapinin etkinliği artırılır. Bu yöntemdeki en önemli nokta; uygulanan kemoterapinin etkisinin sadece ısıtılan bölgede yani tümör dokusunda artırılmaktadır. Hipertermi; kemoterapi ilaçlarının etkinliklerini 2-5 kat arasında artırmaktadır. En önemli avantajı genel anestezi ve spinal anestezi gerektirmeden lokal anestezi ile yapılabilmesi. Ayrıca yan etkisi de yok denecek kadar az. Dolayısı ile yaşlı, kalp hastalığı, alzaymır, felç gibi yüksek riskli hastalığı olan, antikoagülan kullanan ve kanama riski olan, daimi sonda takılan hastalar için herhangi bir sakıncası yok.
Son zamanlarda kanser tedavisinde oldukça yaygın şekilde kullanılmaya başlanan termoterapi, özellikle radyoterapi etkilerini artırmasıyla oldukça tercih edilen bir yöntem haline gelmeye başladı. Tedavilerin etkinliğini arttırmasıyla da standart tedavilerde yerini alacak gibi görünüyor.

Haberin Devamı

ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN

Haberin Devamı

İLK 24 SAAT ÇOK ÖNEMLİ

Görme, işitme, öğrenme ve düşünme gibi vücudun tüm fonksiyonlarından sorumlu olan ve hayati önem taşıyan beyni darbe ve çarpmalara karşı kafatası dediğimiz kemik korur. Ancak iç basınç ve ciddi travma gibi durumlarda beyin kanaması gerçekleşebilir. Belirtilerine dikkat edilmesi ve acil müdahale edilmesi hayati önem taşıyabilir. Beyin kanaması kafatası içinde, beyin dokusu, beyin boşlukları ve beyin yüzeyinde olan kanamalardır. Beyni besleyen damarların yırtılması sonucu, kanın beyin içine sızması ve beyin dokusuna zarar vermesiyle oluşur. Kaza ve yaralanma gibi travmatik sebeplere bağlı olabilen beyin kanaması kendiliğinden de oluşabilir. Özellikle geçirilen kazalardan sonra takibi yapılmayan hastalarda sıkça görülen beyin kanaması için ilk 24 saat oldukça önemli. Beyin kanaması ilk başta belirti vermeyebilir ve sonradan gelişebilir. Kazadan sonraki saatlerde kanama ilerleyerek beyine baskı yapabilir. Bu durum kişinin komaya girmesine, hatta ölümüne neden olabilir. Bu sebeple belirtilerin oldukça iyi bir şekilde takibinin yapılması gerekir. Genellikle tek taraflı yüz felci, bacaklarda karıncalanma hissi, görme problemleri, yutkunmada güçlük çekme, mide bulantısı, tat alma duyusunda bozukluk, denge- koordinasyon eksikliği ve şiddetli baş ağrılarıyla gelen beyin kanaması kişide spontan bir şekilde, travmaya bağlı olmaksızın da gelişebilir. Başta sigara ve alkol kullanımı ile, damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, beyin tümörleri de kanamaya sebep olabilir. Beyin kanamasının tedavisinde en önemli nokta kanamanın sebebini ortadan kaldırarak hastanın hayatını kurtarmak ve istenmeyen komplikasyonların oluşmasını önlemektir.

Yazarın Tüm Yazıları