KALBİMİZ VE ONU BESLEYEN DAMARLAR

Sevgili okurlar, bu 14 Şubat haftasında konumuz, “kalbimiz ve onu besleyen damarlar”, yani koroner damarlar.. Zaman zaman kötü davrandığımız ve hor kullandığımız bu önemli organımız bilindiği gibi, kendiliğinden kasılma özelliğine sahip kuvvetli bir pompadır ve beyinle birlikte tüm canlıların olmazsa olmazıdır.

Haberin Devamı

KALBİN ANATOMİSİ

Kalbin veya damarlarının fonksiyonlarını yerine getirememesi sonucu kalp hastalıkları ortaya çıkar. Ancak kalp hastalığı kavramı oldukça geniştir. Bugünkü konumuz olan koroner damar hastalığı, kalp damarlarının tıkanmasıdır. Bu tıkanma sonucunda korkulan durum, kalp krizi ve doğuracağı sonuçlardır. Koroner damar tıkanıklıkları çoğu zaman vücutta herhangi bir uyarı vermediği için sessizce de ilerleyip kalp krizine yol açabilir.
Türkiye’de tüm ölümlerin yüzde 35’ini oluşturan kalp ve damar hastalıklarında hayat kurtaran anjiyografi ve tıkalı kalp damarlarının tedavisi, bu tedavide kullanılan minik borucuklar yani stentler hakkında merak ettiklerinizi konunun uzmanı Kardiyolog Prof. Dr. Kenan Ömürlü konuştuk.

Hocam, kısaca koroner damar hastalığı nedir ve bu hastalıktan ne zaman şüphelenmek gerekir?

Haberin Devamı

Koroner damar hastalığı, kalbin damarlarının yani koroner damarların kısmen veya tamamen tıkanmasıdır. Bu durumda günlük hayatta her zaman yapılan eforlar yani günlük faaliyetler yapılamaz hale gelir. Streste, soğukta, yemek sonrasında, cinsel birleşme sırasında göğüste baskı, basınç hissi, yanma, ağrı ve bu ağrının sol kola yayılması, aniden gelen soğuk terleme gibi durumlarda koroner damar hastalığından şüphelenilmelidir.

Peki kalp damarları neden tıkanır?

Koroner damarların tıkanmasının sebebi, damar çeperine zararlı kolesterol sızması ve buna bağlı damar sertliğidir. Vietnam ve Kore savaşlarında ölen askerlerde yapılan otopsilerde tesadüfen, koroner arterlerde damar sertliğinin erken safhası olan süt çizgileri farkedilmiş ve bu hastalığın genç yaşlarda başlayan damar sertliği olduğu düşünülmüştür. Damar çeperinde kireç birikmesiyle gelen adele hücreleri ile plak denilen kabarıklıklar oluşur ve bu plaklar giderek kalınlaşarak damarın daralıp tıkanmasına neden olur.

Koroner kalp hastalıklarında risk faktörleri var mıdır, nelerdir?

Evet, koroner kalp hastalıklarının oluşmasında bazı faktörler önemli rol oynar. Bunlar; Diabetes Mellitus (şeker hastalığı), Hipertansiyon, Hiperlipemi-Faydalı kolesterol (HDL kolesterol) düşüklüğü, zararlı kolesterol (LDL kolesterol) düşüklüğü, ailede erken yaşta Miyokard infaktüsü, ani kalpten ölüm, stent takılması, bypass geçiren biri olması, obezite (şişmanlık) gibi faktörlerdir.

Haberin Devamı

Gelelim anjiyografiye.. Bu damar tıkanıklıklarının teşhisinde kullanılan koroner anjiyografi nedir?

“Anjiyo” latincede damar, “grafi” de görüntüleme demektir. Dolayısıyla anjiyografi damarın görüntülenmesidir. Koroner anjiyografi ise, kalp damarlarını gösteren radyolojik görüntüleme tekniğidir. Koroner anjiyografide kişinin kendisinin veya bypassla eklenen damarlarının tıkalı olup olmadığı ile tıkanıklık derecesi ayrıntılı olarak görülür. Ayrıca vücudun tüm damarları için anjiyografik işlemler yapılabilir.

Hocam, tıkalı kalp damarlarına yerleştirilen, halk arasında minik borucuk olarak bilinen tıp dilindeki “stent” nedir?

Stentler paslanmaz çelik nitinol, nikel kadminyum gibi metallerden yapılmaktadır. Balon üzerine monte edilmiş vaziyette darlık olan bölgeye yerleştirilerek damar içinde tünel oluşturmaktadır.

Haberin Devamı

Stent takılan hastalar nelere dikkat etmelidir?

Stent takılan hastalar mutlaka geçirecekleri her türlü operasyon öncesi doktoruna kan sulandırıcı ilaç kullandığını söylemelidirler. Çünkü bu çok küçük bir diş çekimi bile olsa, kanama riskini arttırır ve fazla kanamaya bağlı daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Tıbben zaruri olmayan operasyonlar, çıplak metal stentli hastalarda 3 ay, ilaç salınımlı stentli hastalarda 6 ila 12 ay ertelenmelidir. Ama aciliyeti olan durumlarda operasyonu yapacak hekim uyarılırsa, gerekli önlemler alınarak ameliyat yapılabilir.

Sizce tüm bu anlattığınız yöntemler koroner bypass ameliyatının yerini tutar mı? Yani hastalarımız koroner bypass gibi riskli bir ameliyattan kurtulabilirler mi?

Haberin Devamı

Bence girişimsel kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi birbirine rakip değil, aksine bütün bir elmanın iki yarısı gibi birbirini tamamlayıcıdır. Bazı ameliyatı mümkün olmayan yüksek riskli hastalarda stent yöntemi koroner bypassa tercih edilebilir ancak son yıllarda hibrid işlem diye tanımlanan hastanın bir kısım tedavisinin kalp cerrahı, bir kısım tedavisinin kardiyolog tarafından yapıldığı işlemler de mevcuttur.

Son olarak, herkesin mutlaka görüş belirttiği güncel bir konu: Kalp-damar tıkanıklığı olan hastalar nasıl beslenmelidir?

Öncelikle fazla kiloları vermek ve kilo almamak önemlidir. Ek olarak, yüksek tansiyonu olanlar tuz kullanmamalıdır. Koroner hastalığı olan, kalp krizi geçirmiş kişiler kolesterolden zengin yiyeceklerden kaçınmalıdır. Katı yağlar, kırmızı etli yiyecekler, yağlı süt, yoğurt, peynir gibi yiyecekler kolesterol bakımından zengindir ve tüketirken dikkat edilmelidir.

Haberin Devamı

Annemin babası ve annem, erken yaşta kalp krizinden hayatını kaybetti. Hiç bir şikayetim yok, 45 yaşındayım ancak yine de anjiyografi yaptırmalı mıyım?
Emek K.

Siz, birinci derece yakınında kalp krizi olmayan normal gruba göre 4-7 kat daha fazla risk altındasınız. Dolayısıyla sürekli yakın kontrol altında olmalısınız. En ufak bir şüpheli durumda koroner anjiyografi yaptırmalısınız.

Kısaca Kenan Yılmaz Ömürlü1954 doğumlu olan Kenan Yılmaz Ömürlü, ilk ve ortaokul tahsilini Namık Kemal Ortaokulu’nda, liseyi ise Ankara Atatürk Lisesi’nde yaptı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren Ömürlü, aynı fakültede İç Hastalıkları ve Kardiyoloji dallarında ihtisas yaptı. 1989 yılında doçent, 1995’te ise profösörlük ünvanı aldı. 200’den fazla yayını bulunan Ömürlü, halen TOBB ETÜ Hastanesi ve Ankara’daki kendi özel kliniğinde hastalarına hizmet veriyor.

SİZ SORUN, UZMANLAR YANITLASIN

Önümüzdeki hafta konumuz tıpta Magnetik Rezonans yani ‘MR’. Tüm bilinmeyenleriyle MR’ın tıp dünyasına ilk kez nasıl girdiğini, tomografiyle karşılaştırılmasını ve özellikle vücudumuzun hangi bölgesinde daha üstün olduğunu Radyoloji Uzmanı Dr. Hüsamettin Sargın ile konuşacağız. Dr. Sargın, sizlerden gelen sorular doğrultusunda bize MR’ın tıptaki kullanım alanlarını anlatacak ve MR ile igili merak edilenleri cevaplayacak. Sorularınızı jineklinik@senolkalyoncu.com adresinden bana ulaştırabilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları