Paylaş
Bu dönemde anne/babalar sağlıklı gelişimin en önemli belirleyicileridir. Aileler çocuklarına düzenli uyku ve yemek alışkanlıkları kazandırma, tuvalet eğitimi verme ve duygularına hükmetmeyi öğretmenin yollarını bulmaya çalışmaktadırlar. Benlik saygısı, değerli hissetmek, sevilmek ve kabul edilmek çocuğun ilerideki okul başarısı, okuldaki tutum ve davranışları ile mutluluğu için kritik rol oynar. Önce aile içinde başlayan sosyalleşme, daha sonra arkadaşlar ve dış ortamdaki çevre ile devam edecektir. Bu dönemde çocuk, gelişimin her alanında önemli ilerlemeler gösterecektir. Konuyla ilgili olarak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Demet Soylu ve Erken Çocukluk Dönemi Danışmanı Ayşegül Kazan ile birlikte erken çocukluk dönemi ve önemi ile ilgili bir söyleşi yaptık.
Demet Soylu
Ayşegül Kazan
“Erken çocukluk gelişimi fiziksel, bilişsel, dil, sosyal ve duygusal gelişimini içerir. Temel bir çocuk hakkı olmasına karşın ne yazık ki pek çok çocuk doğuştan getirdiği potansiyeline erişememektedir. Erken çocukluk gelişimini etkileyen üç ana bileşenden söz etmek mümkündür. Bunlar; beslenme, çevre ve uyaranlardır. Sağlık bu faktörlerden etkilenir ve bozulan sağlık da bu faktörleri etkileyecektir.
NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Beyin hücreleri arasındaki bağlantıların yüzde 80’ine 1 yaşında, yüzde 90’ına ise yaklaşık 6 yaşına kadar ulaşılmaktadır. Dolayısıyla beynin en hızlı şekilde hayatın ilk yıllarında geliştiğini söyleyebiliriz. Tabii ki çocuğun potansiyelinin en üst düzeye ulaşması; doğru zamanda doğru uyaranlar verilmesiyle mümkündür. Bebeklik döneminden itibaren özellikle duyusal uyaranlarla birlikte fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişiminin desteklenmesi gerekmektedir. Yani bebeğimizin bir yıl boyunca herhangi bir uyaran vermeden kendiliğinden büyümesini bekleyip sonrasında fiziksel ve zihinsel gelişimine odaklanmak olumsuz sonuçlanacaktır. Bundan dolayıdır ki gelişimine destek olmak için 1 yaş bile geç diyebiliriz.
NASIL DESTEKLEYEBİLİRİZ?
Bu dönemde duyusal uyaran vermek çok önemli. Öncelikle duyusal uyaranları kısaca açıklayacak olursak; duyularımızın ihtiyaçlarını karşılamak diyebiliriz. Duyularımız derken artık 8 duyumuzun olduğu bilimsel olarak açıklanan bir gerçek. Bildiğimiz koku alma, tat alma, dokunma, işitme ve görme duyularımızın yanı sıra vestibüler algı, propioseptif (yani iç algı örnek olarak da yumurtayı kırmadan ne kadar güç kullanacağımızı hesaplayabilme) ve introseptif (yani iç organlardan gelen mesajlar acıkma susama uykunun geldiğini hissetme gibi) bizim 8 duyumuz olarak kabul edilmektedir.
Bu duyulara vereceğimiz uyaranların egzersizlerini, masaj, dans, hareket, ritim, denge çalışmaları gibi aktiviteleri bebeğimizin ve çocuklarımızın rutin hayatına yayarak uygulamalıyız. Özellikle bebeklik döneminde emekledikten sonra yürümek karın üstü geçirilen zamanın önemi açısından kıymetlidir. Bazı uzman görüşlerine göre bir gelişim basamağı olarak kabul edilmese de aslında emekleme birçok kazanımı olan önemli bir gelişim basamağıdır. Mümkün olduğunca karın üzeri egzersizin erken yapılmaya başlanması hızlı gelişim gösterdiği bu süreçte hızla kasların, tabii ilk olarak boyun ve sırt arkasından başlayarak kol ve bacak kaslarının gelişmesini sağlar. Bu arada hep duyduğumuz söylemlerden biri de ‘Benim çocuğum karın üstü yatmayı sevmiyor ki!’ Bahsettiğimiz bu kasların henüz gelişmemiş olması karın üstü yatarken çocuğun yorulmasına neden olur. Dolayısıyla da rahatsızlığını ağlayarak ve huysuzlanarak belirtir. Yani bu durum sevmemesinden kaynaklı değildir. Unutmamalıyız ki karın üstü yatmaya alışmayan bebek emekleme aşamasına da geçemez. Bebekler emeklerken birçok ilkel refleksin kontrolünü sağlayarak nörolojik gelişimini desteklerken yürüme için gerekli kemik ve kas yapısının sağlıklı biçimde gelişmesini sağlar. Bebeklerimizi yürümeden önce ayağa kendi kendine kalkmaya çalışması konusunda desteklemeliyiz.
Sonuç olarak; her doğal gelişim basamağının, günlük ve akademik becerilerin sağlıklı altyapısını oluşturarak çocuğun gelişimini destekleyen amaçları vardır ve bu basamakların atlanılmaması çocuğun var olan potansiyeline ulaşabilmesi için gereklidir.
Paylaş