Paylaş
Endometriozis, üreme çağındaki kadınların yaklaşık yüzde bir-ikisinde görülür. Aslında kadınların yumurtalığında görülen çoğunluğu iyi huylu, kötüye dönme olasılığı çok çok az olan bir kisttir. Endometriozis denilen bir hastalığın sonucu olarak karşımıza çıkar. Ağrılı adet görme (dismenore), ilişki sırasında ağrı (disparoni) ve gebe kalamama (infertilite) şikâyetlerinin bir arada olduğu hastalarda ilk akla gelen hastalık olmalıdır. Normalde rahmin iç zarını yani endometriumu oluşturan hücrelerin nasıl olduğunu bugün bile bilemediğimiz bir şekilde rahim dışında en çok da yumurtalıklara sıçraması sonucu oluşur.
NEDENLERİ VE BELİRTİLERİ
Endometrium denen doku her ay adetle birlikte büyümekte, bir sonraki adet döneminde adetle birlikte dökülmekte ve diğer ay yeniden oluşan bir döngü şeklinde görev yapmakta iken, rahim dışında bir yerde olduklarında örneğin yumurtalıkta; dışarı açılan bir ortam olmadığı için yumurtalığın içinde hapsolmakta ve aynı bir apse gibi yumurtalık içinde kalmaktadırlar. Biriken bu kanlı doku, devam eden süreçte vücudun savunma hücreleri tarafından sindirilmekte ve çikolataya benzer bir görüntü oluşturmaktadır. Ameliyat sırasında bu kistler açıldığında ortaya çıkan bu çikolataya benzer görünüm nedeniyle hastalığın bir adı da ‘çikolata kisti’ olmuştur. Çikolata kistinin oluşma nedeni veya nedenleri tam olarak bilinmiyor ancak risk faktörlerini; bağışıklık sorunları, çevresel faktörler, genetik nedenler, doku farklılaşması ve lenf sistemi olarak sıralayabiliriz. Sürekli yorgun hissetmek, stresli olmak, bel, sırt ve karın ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı-acı hissetmek, tuvaleti yaparken çok zorlanmak ve kanlı idrar, çikolata kistinin belirtileri olarak değerlendirilmelidir.
KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR
Yumurtalıkta yerleştiği durumlarda yumurtalığın normal dokusunu harap ederek kadının yumurta rezervini azaltarak kısırlığa sebep olabilirler. Ayrıca ağrı da bu sebeple olur. Bu kistler operasyon dışında da kendiliğinden açılabilirler ve bu çikolata benzeri içerik karın içi organlarda yapışıklığa sebep olabilir. Bu da ağrının diğer bir sebebidir. Oluşan yapışıklıklar tüpleri de harap ederek tüp tıkanıklıklarına da sebep olup başka bir yönden kısırlığa sebep olabilirler. Bu sebeple yukarıda yer alan belirtiler gözlemlendiği takdirde hastanın kadın doğum doktoruna başvurması gerekmektedir. Tedavi kişinin yaşına ve hastalığının seviyesine göre belirlenir. Yapılması gerekecek olan hastalığı kontrol altına almaya ve yarattığı şikâyetleri azaltmaya yöneliktir. Bazı hastalara ilaçlar aracılığıyla medikal bir tedavi uygulanırken, bazı hastalarda da cerrahi yöntemler tercih edilmektedir. Eğer ameliyat gerekiyorsa, hastanın çocuk isteği durumuna göre ameliyatın negatif, pozitif etkileri de tartışılarak tecrübeli ellerde kapalı (laparoskopik) yöntemle ameliyat yapılmalıdır.
Paylaş