Paylaş
Veteriner. Müthiş bir hayvan dostu. Aynı zamanda Modern Müzik Akademisi mezunu. Harika şarkı söylüyor. Yarışmaya da hayali olan ‘Yabani hayvanlar için rehabilitasyon merkezi’ yaptırmak için katılmıştı. Şu anda 7 kadın müzisyenden kurulu 333 Band’ ın da solisti. Buradan kazandığını hayvanlara yatırıyor. Nilay, son yıllarda yurt içi ve yurt dışında adını başarıyla duyuran BÜMK (Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü Caz Korosu) için de çalışıyor. BÜMK’ün dünya çapında olması için, 80.000 Euro’ya ihtiyaçları olduğunu söylemiş, ben de yazmıştım. Para, bu yıl Çin’de düzenlenen Uluslarası alanda en büyük çaplı ve prestijli ‘World Choır Games- Shaoxing 2010’a katılabilmek içindi... Uçan Kuş İnternet Sitesi’nin patronu, sevgili dostum Can Tanrıyar’da benim yazımı aynen yayınlamıştı. Amaç bu gençlere yardım etmekti. BÜMK Çin’e gitti.80 bin Euro yerine 50 binTürkiye’yi en güzel şekilde de temsil etti. Fakat borç, harç içinde. Nilay dertli. Mail atmış, bakın neler yazmış; “Şenay Abla çok sağol elinden geleni yaptın. Biz de kategoriler (Çağdaş Müzik Korosu’nda Dünya ikincisi, Caz Korosu’nda Dünya üçüncüsü, Oda Korosu’nda Dünya üçüncüsü olduk.) Yani seni mahcup etmedik. Fakat yeterli sponsor bulamadık, 50.000 Euro bulduk, Çok borçlandık. Söz verenler bizi yarı yolda bıraktılar. Halen birkaç uçak bilet borcumuz var. Şefin hesabına yatırmamız gerekiyor. Şimdi de İzmirli arkadaşım Serkan Bigay ile uluslararası projemiz olan “THIRD EYE”ı tanıtıyoruz. Klibimiz çekildi. Dilersen linkteki şarkımızı dinleyebilirsin. Daha sonra klibin linkini de gönderirim. ‘Bossa Night’ şarkısı http://thirdeyeproject.info. İnşallah bunda başarı ve parayı birlikte kazanıp hayallerimizi gerçekleştiririz.”Dilerim Nilay. Bir hayırsever çıkar da kesenin ağzını siz gençler için de açar.
Kaldırım işgaline son
NOKTA
Sari Denizer yazmış ve fotoğraf da çekmiş. Haksız değil. Bana da yayınlamak düştü. Buyurun; Bornova’nın en işlek yeri Kazım Karabekir caddesi kaldırımları, neredeyse yayaya kapalı. Yıllardır araç ve yaya trafiğine çözüm bulamayan Bornova Belediyesi bir de bu işgallere göz yumuyor. 08 Eylül öğleden sonra bu keşmekeşi görünce zabıtayı aradım ve kaldırımdaki seyyarların kaldırılmasını rica ettim. Cevap olarak hemen kaldırılacağını söylemelerine rağmen gelen olmadı. Israrla bekledim. Maalesef 2 saat bekledim ama nafile. Oradaki esnaflara sorduğumda cevap olarak “Belediye bu şahıslara göz yumuyor “dediler. Daha sonraki günlerde de durumu kontrol ettim. Değişmedi. Belediye başkanına buradan sesleniyorum. “Lütfen makamınızdan kalkın ve ilçenizin sokak ve caddelerini gezin,çözümler üretin. Sadece akşamları Tarlabaşı’ na gidip keyif yapmakla olmaz. Siz ne demek istediğimi de ayrıca anlamışsınızdır! Sizlere oy verdiğine pişman ettirmeyin milleti...
Aklıma takılanlar
Baykal ile Uğur olmamış
Show TV’de ‘Türk Malı’ dizisine ara sıra bakıyorum. Binnur Kaya ve Şafak Sezer ile eğleniyor, stresimi atıyorum. Şimdi diziye yine çok sevdiğim iki oyuncu katıldı. Dayı rolüyle Özkan Uğur, anne rolüyle Melek Baykal. Ama ikisi de olmadı. Yamalı bohça gibi. Çok iğreti durdu. Bence bir Abiye yetiyor. Zaten izlenme oranlarında da bir değişim yok. Yazar ve senarist Tayfun Güneyi bir düşün istersen.
Gişesiz filmlere ödül
17. Altın Koza Film Festivali’nde gişesiz Bal 250 bin liralık büyük ödülü aldı. Yine şu an gösterime giren ‘Kavşak’ın yönetmeni Selim Demirdelen, Nefes’in yönetmeni Levent Semerci ile ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü paylaştı. ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü de Kavşak’ taki rolü ile Sezin Akbaşoğulları, ‘Kıskanmak’ ın baş rol oyuncusu Nergis Öztürk ile paylaştı. Ön fikirli olmayım ama, Kavşak’ın da gişe yapacağını sanmıyorum. Ve aklıma takılıyor hep. Festivallerde niye gişesiz filmlere ödül verilir? diye. Hoş Bal Türkiye’nin yabancı film dalında Oscar aday adayı seçildi ama. Gişe yok. Demek ki jüri üyeleri ve sinema eleştirmenleri Türk halkını beğenilerini pek yansıtmıyor. Ya da gişeden para kazanamayanlara kıyak mı yapılıyor?
Nerede hijyen?
Pazar Hürriyet’in ekinde Mesude Ersen’in röportajında Show TV’deki ‘Herkes İçin Sağlık” programının doktoru Hakan Güveli konuşmuş. “Evden önlüğümle çıkıyorum. Program sonrası da hastaneye gittiğim için, önlük çıkmıyor. Kıyafet sorunum da olmuyor. Rahatım” demiş. Bu nasıl hijyen Hakan doktor.
Kapsama alanı mı? telefonlar sıktı
Pazar günü pek telefonumu açmam. Ama ara sıra, önemli bir durum var mı diye? mesajlarıma bakarım. Bir açtım ki önce Vakıfbank, ardından 0 532 347 36 43 nolu bir telefondan on tane aynı mesaj. ‘Koç Eğitim Lisesi Ataşehir’ de açılmış. Kayıtlar iki hafta sürüyormuş. Bitmedi Nişantaşı’nda bir emlak bürosu elindeki kelepirlerin listesini veriyor. Bir mobilya mağazasının indirimi. Bir eğitim kurumu, sahibinin adı Burcu beş tane de ondan İngilizce kurslarıyla ilgili aynı mesajlar... Delirdim. Bu ilk değil. Beyaz eşya satıcıları, eğlence yerleri, restoranlar, barlar... Aklınıza ne gelirse. Ben ayda bu dev şirkete en az 500 lira ödüyorum. Çok özel bir müşterisiyim. Çok derinden araştırdım bu telefonlar bu dev şirketten bir yerlere ulaşıyormuş. Öyle iddia ediliyor. Yeter artık. Bıktım. Yalnızca bu yüzden bu dev şirketten ayrılacağım. Ayrıca bir ben değil, çevremde pek çok insanın sorunu olduğu için de bu köşeye taşıdım.118.80 PalavrasıBir de Türk Telekom 118.80 diye bilinmeyen telefonlar için bir servis açtı. Mudo, Pegasus Hava Yolları, İstanbul Bentley Otel ve şu an aklımda değil numarasını bilmediğim bir kaç yer için telefon açtım. Numarayı veren kişi, nazikçe soruyor, “İsterseniz sizi aynı tarife ücretinden bağlayabilirim” diye. Ben de her seferinde affedersiniz salakça “bağlayın” diyorum. Boyumun ölçüsüne alıyorum. Dakikası 83.59’dan para işliyor. Karşımda hiç kimseler yok. Numaralar yanlış. 26 Eylül sevgili Feyzi Hepşenkal Milliyet’ Ege’deki köşesinde “TT (Türk Telekom) Kafayı yedi” diye bir yazı yazmış. Bence haksız değil. Artık 118.80 ve Telekom sıktı.
Paylaş