Paylaş
İş ve Meslek kadınları olarak da, EXPO için çalışmalara burada başlamışlar. Bilmeyenler için; Karsıyaka Soroptimist Kulübü, 8 Nisan 1989 da, Fazile Ulusoy tarafından kurulmuş. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonuna bağlı, 37 kulüpten biri. Hedefleri arasında, kadınların hakkaniyet ve eşitliğin keyfini sürmeleri, eğitim görmeleri, liderlik, temel beceriler kazanmaları, her türlü şiddeti önlemek, kadınların tüm yaşamları boyunca, eşit eğitim almaları, yoksulluk ve cinsiyet ayrımcılığı gidermek, hoşgörü var...
Sırada, diğer kardeş kulüpler
Karşıyaka’da üye sayısının 32, Türkiye’de ise 950 civarında olduğunu söyleyen Betül Elmasoğlu, İzmir’in EXPO adaylığı için İtalya sonrası, diğer kardeş kulüplerle de bir çalışma içine girdiklerini söyledi. “İtalya’daki kız kardeşlerimizle, geziler yapıp, proje ürettik. Bizi çok güzel ağırladılar” diyen Elmasoğlu, onları İzmir’e davet ettiklerini, müthiş bir konukseverlikle karşılaştıkların belirterek, seyahat sırasındaki gelişmeleri ise şöyle anlattı; “Merate yerel gazetesinde haberlerimiz çıktı. Fotoğraflarımız yer aldı. Gönüllü turizm elçiliğimiz çok başarılı geçti kısacası. Merate Belediye Sarayı’nı da ziyaret ettik. Bizi Başkan Yardımcısı ve Sosyal Hizmetler Müdürü ağırladı. İzmir’i onlara anlattık ve İzmir’in EXPO adayı olmasını paylaştık. Çok umutluyuz. Bellagio, Como ve Merate’ye hayran kaldık. EXPO 2020 İzmir çalışmalarımız devam edecektir...”
Dikkat!
Sanatsever İzmirliler haydi Bienal’e koşun
İlk ben yazmıştım. Kimselerin pek umurunda değildi. Gazeteci arkadaşlarım, dostlarım, dünyaca ünlü bir ressam, Resim Galerisi sahibi, Seba Uğurtan’ ın, çırpınışlarını pek umursamadılar. Yazdım, yazdım… Çünkü bana göre, olay büyüktü. Çocukluk arkadaşım, dostum, yine ünlü bir ressam Funda Alkan, kendileri aynı zamanda Meltem Cumbul’un da ablası olurlar... İzmir’in değerli akapunktur doktorlarından, ressam ve de arkadaşım Dr. Tayfur Yağçı da, olayın önemini defalarca bana vurguladılar. Evet, Uluslararası İzmir Sanat Bienali’nden söz ediyorum. Benden sonra, pek çok gazetede manşet oldu. Bu olay. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da desteği ile 46 ülkeden, 535 sanatçı tam 2 bin eseriyle İzmir’deler. Çarşamba muhteşem bir açılış oldu. İzmir Fuar Alanı 3 ve 4 No’lu Holde. Gittim, gördüm, hayran kaldım. Ama kusura bakmayın, İzmirlileri de ayıpladım. Böyle bir etkinlikte kimseler yoktu. Yazık. İstanbul’da olsa, insanlar kuyruğa girer... 11 Mayıs’a kadar, bu 535 sanatçının eserleri sergilenecek. Ayrıca, Bienal süresince, bir birinden ünlü sanatçıları, fuarın içinde ve sokaklarda resim yaparken göreceksiniz... Yakalandığı kanser hastalığını, yıllarca resim yaparak yenen, sevgili arkadaşım Seba Uğurtan, sonunda dört yıllık emeğinin karşılığını Bienalin açılmasıyla gördü belki amma sizler neredesiniz?... Dünya çapındaki, bu organizasyon sayesinde de, İzmir, sanatın başkenti olacak. Ayrıca da Bienal turizm açısından da büyük yarar sağlayacak. Muhteşem Yüzyıl’la gündeme gelen, Hürrem Sultan’ı ölümsüzleştiren, Afet Yayla, ‘Hürrem’ isimli eseriyle katılmış. Harika. Bunun yanı sıra, Funda Alkan, Dr. Tayfur Yağcı, Çetin Erokay, Yonca Gültekin gibi İzmirli ressamlar da, eserleriyle, sanatseverlerle buluşuyor… Brezilyalı Cloodio Sauza Pitto, İranlı Reza Hermetirad, Amerikalı Deniz P.Maccann da, eserleriyle etkinliklere katılan dünyaca ünlü isimler… Haydi bakalım pazar evlerinizden çıktık, piknik, kahvaltı ya da brunch dönüşü soluğu Bienal’de alın...
Biraz da Magazin
Yine dediğim, yazdığım çıktı Özcan ile Fahriye aşkı tam gaz
Köşemin daimi okurları hatırlar. 26 Şubat 2011 tarihinde, ‘Özcan ile Fahriye Olmadı-Film için ucuz reklam mı?’ başlığı altında, Özcan Deniz ile Fahriye Evcen ayrılığının, reklam koktuğunu yazmıştım. Bu ayrılığın aslında, Özcan Deniz’in senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini yaptığı, Deniz Çakır, Naz Elmas ve Barış Falay ile birlikte başrollerini paylaştıkları ‘Ya Sonra’ adlı filmin, piar çalışması olduğunu iddia etmiştim. Ardından, pek çok magazin yazarı arkadaşım, bu ayrılığın gerçek olduğunu, Özcan Deniz’in, asla bir daha, Fahriye ile bir araya gelmeyeceğini iddia ettiler. Yani tek kalmıştım. Hatta, Kelebek Yazarı sevgili Cengiz Semercioğlu, Özcan Deniz ile yaptığı röportajda, Deniz’in ağzından yazdı. Bir daha bir araya gelmeyeceklerini... Yine de İnanmamıştım. Çünkü tabiri caiz ise, 34 yıllık meslek yaşantımda, bunların ruhlarını bilirim. Dediğim ve yazdığım çıktı, sevgili okurlar. Çok sevdiğim Özcan Deniz, aşka, sevgiye yenik düşmüş! Yeniden Fahriye ile birlikteymiş. Bu arada olan da Deniz Çakır’a oldu. Deniz ile birlikte başrollerini paylaştıkları ‘Ya Sonra’ filmi yüzünden kızın adı Özcan Deniz’le çıktı da…
NOKTA
Başta canım annemin, tüm annelerin ve anne adaylarının ‘Anneler Günü’ kutlu olsun. Allahım hepsine başta sağlık ve mutluluk versin. Çünkü annem bir aydır rahatsız ve ben, kardeşlerim büyük acılar içindeyiz... O nedenle sağlık her insanın yaşamında bence çok önemli...
Paylaş