Paylaş
Gitmediğimiz özel ve devlet hastanesi, gözükmediğimiz doktor kalmadı. Yalnızca tahlil ve doktor vizite ücreti olarak, 3.5 bin Lira para harcadık. Annemin ihtiyacı olduğundan değil. Onurlu ve gururlu bir kadın. Evlatları olarak, görevimizi yaptık, sadece. Sonuç, kocaman bir sıfır. Sonunda sağ olsun, baba dostum, rahmetli Atalay Ağabey’in kızı, benim de biricik arkadaşlarımdan, Berna Noyaner, imdadımıza yetişti. Bizi, 9 Eylül Üniversitesi’nin, değerli hocalarından, Prof. Dr. Ömer Kozan’ a gönderdi. Harika bir adam. Öksürüğünden, annemin kalbinde, ritm bozukluğu olduğunu, ayaklarının şişliğinden de, vücudunun, ödemle kaplı bulunduğunu söyleyerek, apar topar 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne yatırttı …
Bağışlarınızı bekliyorlar
Annemin, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne yatması, o kadar kolay olmadı. O nedenle, Hürriyet Ege Temsilcisi, sevgili Deniz Sipahi’ye, Bülent Katarcı ve Nesrin Çoşkun’ a teşekkürler. Bu arada tanıştığım, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Eyüp Hazan ile de sohbet ettik. Üniversite hastaneleri, çok zor koşullar altında hizmet veriyor. Hepimizin yardımlarına, bağışlarına ihtiyacı var. Bunu bir kompliman olarak yazmıyorum, ama gerçekten 9 Eylül pırıl. Çalışanlar öyle. Yanlız tüm Türkiye’de doktorlar mutsuz ve umutsuz. Hekim olmak öyle kolay bir şey değil. Meslekte eğitim hiç bir zaman bitmiyor. İki yıl mecburi hizmet yapıyorsunuz. Öncesinde 6 yıl ağır bir tıp eğitimi görüyorsunuz. Tıpta uzmanlık sınavı var. Girenlerin arasında, yüzde 10’u asistanlık kazanabiliyor. Kazananlarında, beş yıllık, uzmanlık eğitiminden geçmesi şart. Yine, iki yıllık mecburi hizmet ve erkek olanların askerliği… Kısacası meşakkatli. Ayrıca şiddet de görüyorlar. Gazetelerin üçüncü sayfalarında, çoğu kez okuyoruz… Hastası mağdur durumda bırakıldığını, bu nedenle kaybettiğini iddia eden biri çıkıp, cinayet bile işliyor.
Göz ardı etmeyin
Doktorlar, 13 Mart’ta, Ankara’da bir miting düzenlediler. 30 binden fazla, sağlık sektöründe çalışanın, bu mitinge katıldığı saptandı. Emekli maaşlarının azlığı, Tam Gün yasası ve şiddete karşı koyma amacıyla, düzenlenen bu mitingi, 19-20 Nisan’da, bir başka eylem takip edecek. Bir gün iş bırakılacak. Sağlık Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik, muayenehaneyi açmayı zorlaştırıyor. Gerçekten doktorlar mutsuz ve umutsuz. Dilerim her şey, istedikleri gibi olur. Bu arada 12-18 Nisan, Kalp Sağlığı Haftası. Bu konuyla da ilgili, göz ardı etmemeniz gerekli, önemli belirtileri ise sakın es geçmeyin. Neler mi? bunlar;
1-Göğüste sıkışma hissini veren ağrı, basınç, sıkışma ve gerginlik 2-Hazımsızlık, bulantı ve kusma 3-Baş ağrısı, sersemlik, bulanık görme, bayılma 3-Ölümden korkma hissi 4-Nefes darlığı 5-Halsizlik, yorgunluk, terleme 6-Kol, omuz, çene ve sırtta özellikle sol tarafa yayılan ağrı…Bu belirtiler karşısında uzmanlar hemen 112’i aramanızı ve Acil Servis’e gitmenizi öneriyorlar…Herkese sağlıklı günler…Hekimlerimiz de dilerim, dilediklerine kavuşurlar…
Bir Dakika!
Efendim, ETS Tur ile Hong Kong, Singapur ve Bangkok’a gidiyordum. Tam 15 gün. Benim için de harika bir seyahat olacaktı. Dönünce de size anlatacağım maceralarım… Aslında Singapur ve Bangkok’a ikinci gidişim olacaktı. Asıl merak ettiğim, Hong Kong’du. Çevremdeki herkes, Japonya’daki deprem ve ardından, Nükleer sızıntı, radyasyon nedeniyle, gitmememi ısrarla önerdi. Ben “Korkunun ecele faydası yok. Ölüm neredeyse seni bulur” diyerek, ailemin de baskısına rağmen, gitmeyi göze aldım. Amma velakin, seyahat tarihinden üç gün önce, ETS Tur yetkilileri, iptal kararını bildirdiler. Gidecek 34 yolcudan, yalnız üç kişi kalmışız. Üzülmedim dersem yalan olur. Ben sıkıntı ile oflayıp, püflerken, bir arkadaşım, “Sen gidemedin ama, bir sürü ünlü oyuncu, İzmir Sinema Derneği’nin, Hong Kong’da düzenlediği, Türk Filmler Festivali’ne gidiyor” dedi.
Kimler var kimler?
Yalan mıdır? Doğrumudur? Bilemem. Amma, Başbakanlık Tanıtma Fonu ve Turizm Bakanlığı’ da destekliyormuş. Hong Kong’un en büyük alışveriş merkezi, Element’s The Grand Cinemas Salonlarında yapılacakmış. 20 film katılıyormuş. ‘Mapeyker’, ‘Kosmos’, Cem Yılmaz’ın ‘Hokkabaz’ı, ‘Beyza’nın Kadınları’, ‘Ses’ bunlar arasında. Selda Alkor, Deniz Çakır, Mustafa Altıoklar, Murat Şeker, Güven Kıraç ise gidecek isimler arasında yer alıyor. 13-18 Nisan 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek olan, festival, bu gün başlıyor. Bakalım kimler gitmiş, kimler ödül almış, ‘Korkunun ecele faydası yok’ atasözüne kısacası kimler uymuş, bakalım…
Dikkat!
Çok yazık oldu
Siyasi kulislerin, son günlerin, bana göre, en büyük dedikodusuydu, Eski Belediye Başkanı, Bakan ve Milletvekili olan Işılay Saygın’ ın AK Parti’den, kontenjandan aday gösterileceği... Parti konusunda yorum yapmam. Zaten bana göre de Işılay Saygın, partiler üstü. İzmir’in yetiştirdiği en büyük siyasetçilerden ve değerlerden. Onun seçilmesi İzmir için büyük kazanç olacaktı. Adil, dürüst, merhametli, sevecen, yardım sever ve muhteşem bir insan... O nedenle benim oyum Işılay Saygın’aydı... Ama olmadı. Çokta yazık oldu...
Bir kitap
Medya’s’ın, iki gencecik patroniçesi, Yasemin Baygın ve Seher Kılıç, evime, ‘Kendime Doğuşumun Güncesi’ adlı, Cinius Yayınları’ndan bir kitap göndermişler. Yazarı Erkan Sarıyıldız. 40 yaşlarında ve Adanalı yazar. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıklar, uzmanlığı ihtisası yapmış. Yurt dışında Reiki ve Deeksha eğitimi almış. Kitap kişisel bir serüven. Aslında hepimizin kendisinden kesitler bulacağı, okumaya başladığında da nasıl bittiğini, anlayamadığı bir yazım diline sahip. ‘Hala geç değil. Ben de yeniden bir yerden yeni bir hayata başlayayım ’ demek, içinizden geçiyorsa, buyurun...
Paylaş