Paylaş
Ege’nin vergi rekortmenlerinden, işadamı Hüseyin Divrik ve zarif eşi Nilgün, bizi Kordon’da Balık Pişiricisi’nde ağırladı. Cam Merkez Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gülfem Yorgancılar Perçim, işadamı ve tavuk çiftliği sahibi eşi Süreyya Perçim, İzmir’in yetiştirdiği önemli modacılarından dostum Ertan Kayıtken ve İtaltur’un sahibesi, TÜRSAB Lata komite üyesi Hande Arslanalp vardı masada. Türk ekonomi ve siyasetinden, İzmir’in geleceğinden, dizi oyuncularına, ‘Yok Böyle Dans’tan, günümüz modasına kadar her şey konuşuldu. Tam altı saat süren çok keyifli ve çok renkli bir gece oldu. Ben de zaman zaman bastım ses alma cihazıma... Sizleri de, bu güzel geceden mahrum bırakmak istemedim. Çünkü, benim için çok değerlisiniz... Üstelik, bu yemekte herkesin merakına, havasına ve de zevkine göre çok şey var. Ama en çok da ‘Ne olacak bu İzmir’in hali?’ sorusuna yanıtlar var...
İzmirli sanayisini, bankalarını kaptırdı
1977’de, Türkiye ihracatının yüzde 40’nın, İzmir’den yapıldığını söyleyen Süreyya Perçim, “2011 Türkiye ihracatının yüzde 20’si ancak İzmir’den yapılıyor. Ege ve İzmir’de 70’li, 80’li yıllarda bankalar, gazeteler, holdingler vardı. Ya yabancı sermaye ya da İstanbul kaptı.” Sözlerine eşi Gülfem karşı çıktı. Aslında grupta kimse, İzmir’e toz kondurmak istemedi. Ama doğruları da görmemek olmazdı. Turizm yönünden de Çeşme’yi bir kenara koymak gerektiğini söyleyen Süreyya Perçim, “Oraya da yabancı pek gelmiyor, İzmir İzmir olmaktan çıktı. Bir de görüntü kirliliği var. Her taraf birahane, havaalanından şehre girerken gecekondular, kötü yapılaşma. Manisa bile İzmir’e, sanayi konusunda kafa tutuyor” deyince Gülfem yine itirazını yaptı ve “İzmir’de işsizlik oranı yüksek. Ama ekomi yukarıya doğru gidiyor. Çeşme yazın Bodrum’u geçti. İzmir böyle kalsın. İşime yarım saatte gidiyorsam, trafiğe takılmıyorsam, egzoz dumanını çekmiyorsam, buradaki yaşam kalitesi ve insan kalitesi de yüksek... Ben İzmir’de mutluyum” dedi... Ertan, İzmir’i bir hamileye benzetti. Yakında nur topu gibi sağlıklı çocuklar doğacağını ve İzmir’in uçacağını iddia etti...
Mart’ta Alman turizm acenteleri geliyor
Ertan’ın görüşlerini biraz hayali bulan Hande Arslanalp, geceye damgasını vurdu. Bir turizmci olarak, İzmir’in geleceğinin, turizmde yattığını söyledi. “Geçtiğimiz yıl Polonya’dan acente ve gazetecileri davet ettik. Çok başarılı geçti. Polonya’da 2 gezi dergisinde, İzmir ile ilgili çok detaylı yazılar yayınlandı. Bu yıl da ilk kez sana söylüyorum. Almanya’dan toplantı ve kongre acentelerini, mart ayında getireceğiz” dedi. İZFAŞ’ın eski Yönetim Kurulu Üyesi duayen işadamı Uğur Yüce’nin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Gaziemir’deki yeni fuar projesini eleştirmesi, masaya yatırıldı. Yüce’nin, “Bu proje eksik ve yanlış. Oteli ve kongre merkezi olmayan, metro gelmeyen fuar merkezi mi olur?” sözlerine en büyük destek ise Hande’den geldi...
Kongre ve toplantı turizmi kenti uçurur
Hande, “İzmir’de konaklama yok. Olsa, gelenler gece kulübüne de gidecek, restorana da bara da. Ekonomi kalkınacak böylelikle. İnsanlara eğlence yok. Toplantı yok, kongre yok, organizasyon yok, eee kalınmıyor tabii” diyerek son noktayı şöyle koydu: “Kongre turizmi şart. İzmir ancak böyle kalkınabilir. Kongre ve toplantı turizmi olursa bu şehir uçar. Büyük bir ivme kazanır. İzmir’e VİP Turizm gerekir. Antalya’da olduğu gibi değil... Antalya’da turist artıyor, ama gelir azalıyor. O güzelim oteller 25 Euro’dan oda satıyor. Ben işimin gereği, dünyanın pek çok yerini dolaştım. Antalya’daki oteller kadar muhteşem olanı çok yok. Yıkılıyor Antalya. Ama fiyatlar yazık. İzmir ve Çeşme’ye kaliteli, yüksek, A sınıfı yabancı turist gerek. Geliri yüksek olan. Böyle bir politika izlenmeli. Ama o turiste de verecek bir şeyler olmalı. Düşünün zengin bir yabancı geldi. Beş gün kaldı ne yapacak? Nasıl geçirecek günlerini, gecelerini? İzmir’in uluslararası havaalanı var. Süper. Bir on bin kişilik, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi gibi bir kongre merkezimiz olsa hepimiz satarız. Uluslararası kongre ihalelerine gireriz. Alın Barselona’yı... Nasıl uçtu, kongre ve toplantı turizmi ile. İzmir’in tek kurtuluşu bu. O zaman çok yatırım gelecektir. Sekiz ay etkiler. Normal bir turist bir hafta da bin dolar harcarsa, kongre turizmi ile gelen turist, beş bin dolar harcar. Restoran da halıcı da bar da, otel de kazanır ve yeni yatırımlar olur.”
Biraz da magazin...
Yalnızca İzmir konuşmadık tabii bütün gece. Nilgün, Gülfem ve Hande hafta arası sıkı dizi izleyicisi. Ertan yalnızca ‘Karadağlar’ı izliyor. Çoğunluk Kanal D’nin reyting rekoru dizisi ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin tiryakisi. Ama ‘Hanımın Çiftliği’, ‘Aşk ve Ceza’, ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ ve de ‘Çocuklar Duyması’nın da iyi izleyicileri. Bu dizilerde oynayan oyuncular içinde ise herkesin favorisi Beren Saat. Özgü Namal’ı da çok dişi buluyorlar. Oyunculuğunu da çok takdir ediyorlar. Oyunculuğunu başarılı buldukları Nurgül Yeşilçay, kadın olarak soğuk. Ben hariç grupta herkes, Hüseyin Divrik ve Süreyya Perçim, Ertan, ‘Yok Böyle Bir Dans’ı kaçırmıyorlar. Herkes Azra Akın’ı çok beğendiğini söylüyor. Ama Ertan, “Hiçbir özelliği yok. Üstelik karakteri de oturmuş değil. Sahte. Ne iyi bir manken, ne de iyi bir fotomodel ve oyuncu olabildi. Üstelik çok şans verildi. Bana göre Tuğçe Kazaz, ona bin basar” dedi. Tuğçe Kazaz’ın tek başına, medyanın çok üzerine gelmesine rağmen, büyük başarılar kazandığını söyledi...
Eğlence’ye buyurun
Mythos’da fasıl
Urla’nın bana göre en iyi balık restoranlarından biri olan, sevgili Çiğdem-Cem Pişkin’in ‘Mythos’da, cuma geceleri fasıl var. Konservatuvar mezunu gençler, coşacak ve coşturacak. Mezeleriyle farkı yaratan Cem, ‘Bu kalite dinlenir’ sloganıyla, Urla’da bir ilki başlattı ve balık restoranına fasıl koydu. 6 çeşit meze, ot tabağı, salata, deniz mahsulleri börek, porsiyon tekir ya da levrek, fırında helva, 17 cl rakı ya da 35 cl şarap, kişi başı 60.00 TL. Telefon:0.232.752.31.34
NOKTA
Alliance’de özel gece
27 Ocak Perşembe, yarın, Küçük Kulüp Alliance’de özel bir gece var. Kör tadım yöntemi ile şarap tadılacak. Sevgili arkadaşım Dr. Tayfur Yağcı söyledi. Güzel bir gece olacakmış. Mönü, peynir tabağı, tortellini, salata, dövülmemiş bonfile, tatlı... Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Hatice Kalkan, üniversitenin şarapçılık konusundaki çalışmalarından söz edecek. Pamukkale Şarapları’nın sahibi Yasin Tokat da gecede olacak. Bilginize.
Paylaş