Paylaş
Ama bu kez Adabeyli servis ve yemekte sınıfta kaldı. Tıklım tıklımdı. Servisin o nedenle aksadığını söylediler. Ahtapot ızgara, kalamar tava lastik gibiydi. Şoke oldum. Halbuki üç kez gittim ve her seferinde de müthiş memnun kaldım. Neyse geleyim asıl konuya. İzmir’in konut sorununu çözümleyen, 100 bin kişiyi sıcacık yuvalarına kavuşturan Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan ile İzmir’den konuştuk, biraz da dertleştik.
İzmir’i, İzmirlileri seven bir halk kahramanı gibi. Şimdi de politikaya soyundu, biliyorsunuz. Sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi, halkın daha çağdaş yaşam koşullarına kavuşabilmesi daha huzurlu ve mutlu olabilmesi için. Türkiye Değişim Hareketi’nin sınırlı sayıdaki kurmayları arasında. Bu kararı zor almış. Benim de yakından tanıdığım, arkadaşım Mustafa Sarıgül’ün ısrarları da ağır basmış
İzmirliler’in güven ve sevgisinden emin
Bana göre de iyi yaptı. Sayesinde Türkiye Değişim Hareketi’nin ismi biranda sadece İzmir değil, tüm Ege’de dalgalanmaya başladı. Doğruya doğru. Dile kolay 26 bin konut üretip, 100 bin kişiyi mülk sahibi yaparak halkın güvenini ve sevgisini kazanmak o kadar kolay değil.
Sadece 4-5 aydır bu TDH’nin İzmir ve Ege Bölgesi sorumluluğu görevini üstlenen Hüseyin Aslan’a aklıma takılan soruları da sordum. Bunlardan biri, “ Hedefinin ne olduğu” idi.
Ekim 2009’da bu görevi üstlenmiş. İzmir’in 30 ilçesinde, ilçe teşkilatlarını tamamladıklarını ve görevlilerin Pazar günleri dahil gece gündüz çalışarak hedeflerini anlattıklarını açıkladı. Kadın kollarına büyük ağırlık vermişler.
“Kadın kollarımız her gün üç dört evi ziyaret ediyor. Hepsi, bugüne kadar siyasi partilerin yapmadığı kadar çalışma yapıyor. Muhtarlarla, engellilerle, sivil toplum örgütü temsilcileri ile yakın temas içindeler. Kadınlara verdiğimiz önem ortada. Mustafa Sarıgül Anneler Günü’nde buradaydı. Türkiye’yi şuanda içinde bulunduğu karmaşadan, siyasetin sorumsuzluğundan kurtarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Şu anda Türkiye’nin en büyük sorunu, siyasetin ülke gündemiyle meşgul olmaması. Siyasetteki demokratik yapının oluşmaması” dedi.
Halkla temas şart
Öyle heyecanlandı ki yemeği bile unuttu. Bakın daha neler söyledi;
“Meclis, Genel Başkana bağlı, atamayla, aday olunup seçilen milletvekillerinden oluşuyor. Halkla temas yok. Biz Türkiye Değişim Hareketi olarak diyoruz ki, partinin Genel Başkanını bile parti üyesi bizzat belirleyecek. Eğer dürüst siyaset yapmak istiyorsanız, bir daha seçilebilmek için partinin tabanı ile üyesi ile iyi geçinmek zorunda kalacak milletvekili, belediye başkanı. Ve işte o zaman parti gerçekten demokratik yapıya sahip olacak. Bunların hiçbiri hayal değil, gerçekleştirebilmek gönül ister, emek ister. İşte bizler de gönülden emek veriyoruz.”
Parti programlarını kendi içlerinde tartıştıklarını anlattı. Parti programı açıklandığında herkes sorunların kiminle, nasıl ve ne zaman çözümlenebileceğinin de ortaya çıkacağını söyledi. Mevcut siyasetçilerden farklı olduklarının altını kalın bir çizgiyle çizdi ve “Bizler işsizlere iş bulacağız, kimseye sadaka dağıtmayacağız. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi onun onuru ile oynamadan, hatta çalıştırarak üretime katarak gerekirse devletin imkanlarını kullanarak önce işsizliğe sonra da yoksulluğu, gelir durumundaki bozukluğu gidereceğiz. Sosyal devlet olmanın gerekliliğini yerine getireceğiz” dedi.
İyi yönetilmiyoruz
Bir ara TDH İzmir’e ve Ege’ye niye bu kadar önem verdiklerini sordum. Çünkü siyasi arenada, TDH’in asıl amacının CHP’yi bölmeyi mi hedeflediği iddiaları var ?
Aslan, “TDH’ in hiçbir siyasi partinin oyuna talip olmak gibi bir hedefimiz yok. Her yerde üzerine basarak söylüyoruz. Bu hareketin ötekisi yok. Hiçbir partinin oyuna talip değiliz. Kamuoyu araştırmaları çok net. Şuanda iktidar olan partinin oyu 47 iken, yüzde 30’lara düşmüş. Düşünün iktidar partisinin oyunda yüzde 20’ye yakın oranda düşüşe rağmen muhalefet partisinin oylarında bir yükselme niye yok. Sizce nereye gidiyor oylar. Hesap ortada, TDH, CHP’nin oylarını bölmüyor. Geçen seçimlerde iktidar partisine oy verenler, beklentilerine cevap bulamadı. Şu aldığımız en fazla oy merkez sağdandır. Ayrıca CHP’nin aldığı oyları almak bizim işimize gelmez. Biz oyların yüzde 20’sine talip değiliz. Biz iktidar olmaya talibiz. Demokrasinin beşiği İzmir’de halka kendimizi en iyi şekilde anlatırsak, tüm Türkiye bizi doğru anlayacaktır, buna inanıyoruz” diyor. Ama asıl iddiası ilginç, Aslan İzmir’in iyi yönetilmediğini söylüyor, tokat gibi de açıklamalar yapıyor;
“İzmir’in proje fakiri. Geleceğe yönelik hiçbir proje hayata geçirilemiyor. Ekonomik krizden de en çok etkilenen kent İzmir, oldu. İşsizliğin en çok olduğu kent de İzmir. Yatırımların olmadığı, bırakın proje üretilmesini hayal bile kurulamayan bir il haline geldi, İzmir. En acısı da bu durum kimsenin umurunda değil. İnsanların aklında gelecekle ilgili bir şey yok. Yatırım yapan da yok. Bu kenti yönetenler de bir sorun var. Herkesin şapkasını önüne alıp, İzmir için ne yapması gerektiğini düşünmesi gerekiyor. AKP, İzmir’i cezalandırıyor. CHP’nin Sayın Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili yapılan yorumlar, ortaya atılan iddialar ve konuşulanlar ise ortada. Herkes görüyor. Solun gerçek anlamda bir lidere ihtiyacı var. Daha fazla konuşmak yerine olayları izlemek daha mantıklı.”
Hüseyin Aslan, Ege-Koop’ ta ki başarısını, politikada daha da ileriye götürecek. Benim yorumum mu? Milletim ve de İzmir’im için en hayırlısı. Ama Aslan’a da şans tanıyorum açıkçası.
Paylaş