Paylaş
Kardeş gibi görürüm kendisini. Haftada bir mutlaka buluşur, dertleşiriz. Bu pazar da öyle yaptık. Üçkuyular Boğaziçi Restoran’da buluştuk. Kahvaltıda. Akşam yemeğine kadar sürdü sohbetimiz. Konak Pier’in içinde, Mezzeluna’da noktaladık. Siyaset, ekonomi, dostluk, aile ve tabi ki, hayatın rengi olan, magazinden konuştuk. İkimiz de Show TV’de yayınlanan, ‘Muhteşem Yüzyıl’ı beğenerek izliyoruz. Bu arada, müşterek dostumuz, Yüksel Yalova’nın, biricik kızı Melike İpek Yalova’nın, dizide rol almasını, ben biraz şaşkınlıkla karşılamıştım. Fazla da bilgim yoktu. Melike ile ilgili. Eski Devlet Bakanı, ünlü bir avukat olan Yüksel Yalova’nın kızını, kimse yanlış anlamasın, daha farklı yerlerde görmek isterdim. Şebnem’e söyleyince... “Ah abla ah. Hani derler ya, kızı boş bırakırsan, ya davulcuya ya da zurnacıya gidermiş. Ama Melike için, hiç geçerli değil. Okuduğu okulları, aldığı eğitimi ve bugüne değin, çalışmak için nerelere baş vurduğunu, bilsen şoke olursun. Böyle düşündüğün için de üzülürsün” dedi.
Beş dil biliyor
Melike, bildiğiniz üzere, Hürrem Sultan’a rakip oldu. Hürrem Sultan’ın, onun yüzünden hayatı karardı. Kastilya Prensesi, İsabella Fortuna rolü Melike’ye, Bebek’te bir balıkçıda geldi. Dizinin Genel Koordinatörü Nermin Eroğlu’nun keşfi. Melike’nin, yıllardır çalmadığı kapı kalmamış. Diziye başlamadan önce de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin DEİK, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda çalışmak için müracaat etmiş. DEİK’in İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı çok beğenmiş. “Ama biz sana ancak 970 TL verebiliriz” demiş. Razı olmuş. Fakat aylarca beklemiş, ses çıkmamış. Melike’nin beş yabancı dili var. İngilizce ve Fransızcayı ana dili gibi konuşuyor. İtalyanca ve İspanyolca’yı da iyi bilip, yazıyor. Biraz da Almanca biliyor. Okuduğu okullar TED Koleji, Ankara’nın en iyi okulu. İlk, orta ve lise burada. Oradan Bilkent, Uluslararası İlişkiler’ in ardından da Amerika’da, Uluslararası Siyaset Bilimi okumuş. Ardından da Roma’da La Sapienza Üniversitesi’nde, Uluslararası Politika ve Kriz Yönetimi okumuş. Bir de mastır yapıyor. Ama bu kadar eğitimden sonra da, dizi oyuncusu olmuş. Şebnem, “Yüksel Bey’e sordum. Melike’ye, bu kadar eğitimi için ne kadar harcadın?” diye... İki süper lüks, apartman parası gitmiş. Ne diyelim, kendisi mutlu olduktan sonra...
Mehmet artık İstanbullu
Bu yıl, Çeşme’de, Aya Yorgi Koyu’nda, Marrakech ile büyük sükse yaptı, sevgili Mehmet Özener. Duyumlarıma göre de iyi para kazandı. Aslında, aileden varlıklı olan Mehmet, Birinci Kordon’daki, kışlık Marrakech’i de açmadı. Sanırım mülk sahipleri ile de anlaşamadı. Kışlık Marrakech’in olduğu yer, otel olacakmış. Mehmet de tası, tarağı toparlayıp İstanbullu olmuş. Ama yazları yine Çeşme Marrakech’de. Sanırım büyük sürprizleri de var. Yalnız aşkta kaybetmiş. Önce Nurgül Yeşilçay, ardından da Verda Penso ile ilişkisi noktalanan Mehmet, Nurgül ile selamı, sabahı da kesmiş. Bir arkadaşım anlattı. Geçtiğimiz günlerde, Bebek’te karşılaşan ikili, düşman görmüş gibi, kafalarını çevirmişler ve ortamı terk etmişler... Zaten Nurgül’ün de yanında yönetmen olan yeni sevgilisi varmış...
Karadeniz mutfağına buyurun
Hafta sonu, İzmir’de, İstanbul’dan çok sevdiğim dostlarım vardı. Sevgili Yıldırım Mayruk ve Barboros Şansal. Swissotel Grand Efes’te kaldılar. Brunch yaptık. Urla’ya gittik. Kısmetse çarşamba yazacağım sizlere. Swissotel’in Yiyecek İçecek ve Operasyon Müdürü sevgili arkadaşım, Tuncay Beyaz ile de lafladık. Tuncay, Karadenizli. Yakında, öğle yemeklerinin vazgeçilmez adresi, Café Swiss’de, müthiş bir Karadeniz Yemekleri Haftası düzenliyormuş. Zengin açık büfesinin yanında, yöresel lezzetler köşesinde, konuk aşçıların hazırladığı, geleneksel Türk Mutfağı’ndan, tatlar sunulduğu Café Swiss’de, ben bu farklı lezzetleri çok seviyorum. Şimdiden rezervasyonumu da yaptırdım zaten. 21-25 Kasım’da, deniz ürünleri ve mısır unundan yapılan, yemekleriyle bilinen, Karadeniz Mutfağı, konuklarıyla buluşuyor. Bu lezzetli festivalin, yemeklerini, hazırlamak üzere, Karadeniz’den, iki deneyimli şef, İzmir’e geliyor. Dekorasyon, müzik ve yöresel kostümlerin de eşlik ettiği festivalde, kendinizi Karadeniz’in muhteşem yaylalarında hissedeceksiniz. Daha fazla bilgi ve rezervasyon için: (232) 414 52 12
Zara 10-11 Kasım İzmir’de
Türk Halk Müziği’nde, en sevdiğim seslerden biridir Zara. Hanımefendiliği, duruşu, kalitesi tartışılmaz. Zara 10-11 Kasım, ‘Atatürk’ün Sevdiği Türküler’le İzmir’de olacak. Bu konser kaçmaz. Muhteşem bir orkestra, süper bir yorumcu ve Atatürk’ümün sevdiği türküler. Daha ne olsun...
Nokta
Mübarek Kurban Bayramınız kutlu olsun. Tüm yaşamınız bayram sevinci içinde geçsin, sevgili okurlarım, dostlarım, arkadaşlarım...
Paylaş