Paylaş
Bu cumartesi Tayland’a, Bangkok ve Pattaya’a uçuyoruz. Yine Lady Travel ve rehberimiz Baydu Oral farkı, titizliği ve başarısıyla. İyi ki, İzmir’de yaptığı hizmet ile dünyaya açılan Lady Travel var. Öncelikle belirteyim. Aman burada, elinize, ayağınıza hakim olun. Çünkü, el ve ayak işaretleri önemli. Bir de sakın yolda gördüğünüz sevimli bir çocuğun başını okşamaya kalkmayın. Baş kutsal. Sıkıntı olur. Bangkok ve Pattaya özgürlükler ülkesi. Fuhuş, uyuşturucu büyük pazar. Hemen her yerde sizi Sawadi diyerek, yani tayca merhaba ile karşılıyorlar. Harika güler yüzlü insanlar. Tayland farklı kültürler, inançlar, tapınaklar, nehir üzerindeki hayat biçimleriyle, farklı alışveriş konseptleri, egzotik yemekleri, thai masajı ile dansı, inanılmaz sessiz ve saygılı insanları ile bambaşka bir dünya...
Milyonlarca insan akıyor
Yalnızca Bangkok ve Pattaya değil, daha önce de üç kez gittiğim için iyi biliyorum. Phuket, Ko Samui gibi doğa cennetleri ve aynı zamanda da eğlence merkezlerine dünyadan milyonlarca insan yağıyor. Tayland; Çin, Hint, Japon kültürlerinin bir sentezi. Biz Tayland’ı ‘Kral ve Ben’ filmiyle tanırız. Kral ve Ben (Kral Mongkut-IV.Rama) Tayland’da yasaklanmış. Tayland’ı küçümsediği ve kralı aşağıladığı için. Yul Brynner siyam kralı, Deborah Kerr, Kral’ın çocuklarını eğiten, Anna Leanowens (öğretmen) rolündeydi. Bir dönemin en ünlü filmlerinden biri haline gelmişti. Bunları dışında siyam ikizleri, siyam kedisi, tay boksu, tay masajıyla da tanıyoruz. Ama Tayland’a gittiğinizde en çok etkileyen, o pırıl pırıl parlayan, inanılmaz tapınaklar... Sadece Bangkok’ta 400’den fazla tapınak var. En meşhurları Wat Pho, UNESCO korumasında, burada yatan buda 15x46 metre uzunluğunda bir devasa heykel.
Süper alışveriş merkezleri
Wat Arun ikinci önemli tapınak. Dış cephe tabakları ile meşhur. Kraliyet sarayının yanından geçen kraliyet caddesi, Ratchadamnoen Klang Road... Önemli bakanlıklar, parlamento binası, aynı zamanda devlet konukevi olarak kullanılıyor ve adeta Bangkok’un Champ Elysee’si gibi. Mutlaka görülmeli. Bunların dışında, son yıllarda açılan inanılmaz alışveriş merkezleri var. Siam Paragon (içinde Ferrari, Maserati bile satılıyor), Central World Plaza, Gaysorn, Naraiphan (alt katı ucuz), yine Emporium ve Outlet Royal Garden Mall önerilerim. Bu arada, MBK ucuz mallar ve elektronik için uygun bir yer. Bir de dört katlı Thai İpekleri’nin satıldığı, Jim Thompson adlı, Amerikalı’nın mağazasına mutlaka gidilmeli.
Eğlencenin her türü var
Biz merkezde süper bir otelde kaldık. Adı Amari. Bir taraf sahil ve eğlence, bir taraf alışveriş. Çevrede harika otel ve çok şık restoranlar var. Zaten bir zincir. Aynı hizada Holiday Inn’in Havana Bar ve Terrazzo Restoran’a gidin. Fiyatlar süper, yemekler harika, çok şık. Yine 100 metre ötesinde, Mark Land Beach ve 22. katındaki restoranı olay. Buradan bir manzara var ki, doyamıyorsunuz. Yemekler de iyi. Bir dolar 30 THB (Bah) ediyor. Yine gece için; Banyan Tree Hotel’in 61. katında Vertigo, 59. katta Pier. Bamboo barda caz dinlemek. State Tower’ın 63. katında Sirocco, 52. katında Breeze, kaliteli gece yaşamı için gidilecek ideal yerler. Aslında sayfalar yetmez anlatmaya... Yaşamak, görmek lazım...
Çakma çantalar; River City
Bizim Türk kadınlarının bayılacağı bir yer, Patpong gece Pazarı. Çılgın bir sokak. Hem sahte malları buluyorsunuz, hem de iki yanda uzanan eğlenceyi izliyorsunuz. Yalnız bu eğlence yerlerinde daha çok, striptiz kulüpler, ladyboylar var. Alışveriş burada sıcaktan gece yapılıyor. Patpong’ta her yer gece kulübü. Fuhuş sektörü ve uyuşturucu çok gelişmiş. Görmeniz gereken bir yer de Chao Praya (krallar nehri) üzerinde, bir kanallar turu yapın. Burada yan yana yaşayan, varlıklı ve yoksul Tayland halkını karşılaştırın. Yine burada tekneye binilen River City hoş bir alışveriş merkezi. Bangkok’tan 1.5 saat uzaklıktaki Damnern Saduak’taki Floating Market (Yüzen Çarşı) ise, mutlaka ama mutlaka gidilmeli. Bu coğrafyaya ait bir görsel şölen.
Bu gösteri de kaçmaz
Bangkok’un en ünlü gösterisi Siam Niramit, Büyülü Siyam anlamında. Guinness rekorlar kitabına giren en uzun sahnelenen oyun. 90 dakika sürüyor, ama kostümler, danslar, ışık ve dekorlarıyla Tayland halkının tarihini, inançlarını ve yaşayışını konu alan bir sahne gösterisi. Gösteri öncesi açık büfe yemek yine Tay mutfağından seçmeler sunması açısından hoş bir deneyim oluyor. Tay mutfağının en büyük özelliği ise, farklı tatların bir arada kullanılması. Yine mutlaka görmeniz gerekli bir yer de Tayland Köyü, Gül Bahçesi&Tay Kasabası Şovu... Bangkok’un 32 km güneyindeki, tropikal bahçede, Tay orkideleri, güllerin yanı sıra, Tay kültürel dans gösterisi, Tay boksu, kılıç dövüşleri, halk dansları, fil gösterileri ve düğün törenleri gibi çeşitli gösterileri izliyorsunuz. Anlatacaklarım daha çok ama yerimiz bu kadar...
Gece hayatı ve Alcazar Show
Sokaklarda adım başı böcek satıcıları ve fahişeler çok ilginç bir tezat sunuyor. Şehrin kalbi Walking Street, gece hayatının merkezi. Burada rock, pop, hard, striptiz, gay kulüp gibi her türlü eğlence mekanına rastlayabilirsiniz. Şehre gelen turistlerin birçoğu, seks turizmi için Pattaya’yı tercih ediyor. 80 yaşındaki bir adamı, 12 yaşında bir kızla, el ele görmek acı ve bana göre iğrenç. Tam üç kez izlediğim ve yine izleyebileceğim, Alcazar Kabare Şov muhteşem. Dünyanın en güzel kızlarını, burada gördüğünüzü sanırsınız. Halbuki hepsi transseksüel. Pattaya’nın efsanesi haline gelmiş. Güney Doğu Asya’nın
en büyük gösterisi. Müthiş ve mutlaka görülmeli. Yine Million Year Stone Park, Tayland’ta en pahalı park. Timsah terbiyecilerinin şovu çok ilginç. Kaçırılmamalı. Bir de Mercan adası.. Pattaya’nın en rağbet gören adası. Mayolarınızı mutlaka alın. Burada Lady Travel’in sürpriz yemeği harikaydı.
Ve başkent Bangkok
Bangkok Taylan’ın başkenti. Burada, erkeğin adı var, kendi yok. Kadınlar çalışıp ailelerine bakıyor. Halkın büyük kısmının gelir seviyesi düşük. Tek odalı evlerde oturuyorlar. Mutfak bile yok. Onlar da açık hava tezgahlarında yemek pişirdiklerinden Bangkok’a sinen o koku, işte bu açık hava mutfaklarından kaynaklanıyor. Budizm ve Kral’a saygı büyük. Kral’ın resimleri her yerde... Bangkok’un olmazsa olmazlarından birincisi, Sea Food market. Burada alışveriş arabalarıyla gittiğiniz bölümden, balık, kalamar, istakoz, pavurya, midye, karides, kısacası ne yemek istiyorsanız alıyorsunuz. İçki dahil. Kasada ödeyip, masanıza geçiyorsunuz. Onlar isteğinize göre pişirip, servis ediyorlar. Ama pahalı bilesiniz...
Paylaş