Paylaş
Örneğin, Nihat Zeybekci seçilirse “9 ay sonra İzmir’i tanıyamayacaksınız” sözünü nasıl yerine getireceğini merakla bekleyeceğiz. Ya da Tunç Soyer’in refahı eşitlemek için hesaplı alış veriş imkanı yaratacak kooperatiflerini, ulaşımda yapacağı indirimleri sabırsızca gözleyeceğiz. Aslında kim seçilirse seçilsin her iki adayın projelerinden İzmir’in yararlanması şart. Zeybekci’nin “Bütün yollar İzmir’e çıkacak” dediği Ankara - İzmir, İzmir – Antalya hızlı tren ve otoyol gibi projeler mutlaka hayata geçirilmeli. Bunlar sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin projeleri. Tunç Soyer’in çiftçilere nefes aldıracak yeni üretici kooperatifleri gibi modeller de sadece İzmir değil, tüm Türkiye’de uygulanabilecek projeler.
1 Nisan’dan itibaren daha önce yola çıkmış olan yeni metro, tramvay hatları, iskeleler gibi uzun vadeli planlar zaten devam edecek. Buna karşılık yeni seçilecek başkanın öncelik vereceği projeler ve kendi yönetim tarzı olması normal.
Bu yeni önceliklerin ve yönetim anlayışının İzmir ile ilçelerinde yaşam kalitesini nasıl etkileyeceğini hep birlikte göreceğiz.
İzmir’in sahibi var
İZMİR’in en beğendiğim yönlerinden biri kentine sahip çıkan, daha iyi bir İzmir için fikir üreten hemşerilerinin bulunması. Kimileri bireysel, kimileri mensup oldukları meslek kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri aracılığıyla daha iyi bir İzmir için fikir üretip yerel yönetimlere bunları önerirler. Göç dalgaları altında boğulan İstanbul’da böyle kişiler ya da gruplar bulmak çok zor. 15 milyon nüfuslu İstanbul’da yaşadıkları şehiri İzmirliler gibi benimseyip sahip çıkanlar parmakla gösterilir.
Örneğin, İzmir’de meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları hatta bireyler yeni başkan için öneri paketleri hazırladı. Bunların içinde çok yaratıcı ve uygulanması çok kolay olanlar da var.
Ben kendi payıma İzmir’in duayen iş insanlarından Kemal Çolakoğlu’nun büyük bir trafik krizinin yaşandığı Alsancak Garı önüyle ilgili önerisini çok tuttum. İzmir için 41 maddelik paket hazırlayan Çolakoğlu, Alsancak Garı ile Basmane Garı önlerinde trafiğin yeraltına alınması gerektiğini ve gar önünün Kültürpark önü ile birleştirilerek İzmir’in en büyük parklarından birinin düzenlenmesini öneriyor. Aynı şekilde Karşıyaka Vapur İskelesi’nin önündeki yol geçişinin de yeraltına alınmasını tavsiye ediyor. Tarihi Elektrik Fabrikası’nın sanayi müzesi yapılması gibi önemli mekanların değerlendirilmesi önerilerinde bulunuyor.
ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ali Kasalı’nın körfezin iyi değerlendirip İzmir’i Türkiye’nin yelken merkezi yapma önerisi de bence çok yerinde. Kent sakinleri bazen birbirleriyle karşı karşıya gelmelerine rağmen yaşadıkları yere sahip çıkıyorsa, sonunda mutlaka iyi şeyler olur. Sahipsiz kalan kentler ise İstanbul’a döner.
Paylaş