Yaşlandıkça şifası artıyor

Bin 800 yaşındaki bir ağacın zeytininden elde edilen yağın yarım litresinin tam 22 bin liraya satıldığı haberiydi bu.
Aslında bu rakam, yaprağından yağına her santimetrekaresi ile insanların ölümsüz dostu zeytin ağacına gösterilen saygının bir sembolüydü.
Ama rakam büyük olunca bir anda ulusal medyanın da ilgi odağı oldu.

Bu gelişmenin ardından, “Anıt ağaçların yağlarının diğer genç ağaçlarınkinden farkı ne? Fiyatları neden daha yüksek?” sorusu sorulmaya başlandı.
İşin uzmanları bu sorunun cevabını anıt ağaçlardan elde edilen yağların şifa dağıtan özelliklerini anlatarak veriyor.
Yaşı 500 ve üzeri ağaçların zeytininden sıkılan yağlar ‘polifenol’ denilen doğal bir kimyasal madde zengini.
Kansere karşı tedavilerde ve kozmetik sanayinde kullanılan polifenol vücutta hücresel aşınmayı önleme ve onarma özelliğine sahip.
Polifenol değeri 400 ve üzeri olan zeytinyağları kanser tedavisi ve kozmetikte kullanılıyor.
Önemli bir antioksidan olan zeytinyağının polifenol değeri 200 olanları ise günlük kullanıma ve içime uygun olarak kabul ediliyor.
Bu bilgilerden anlaşılacağı gibi zeytin ağacı yaşlandıkça daha çok şifa dağıtıyor.
Polifenol zengini oldukları için antik ağaçların zeytininden elde edilen yağlar daha değerli.
Henüz Türkiye’de yok ama dünyada doğal sızma zeytinyağı şişelerinin etiketlerinde mutlaka polifenol değeri de bulunuyor.
Tabii fiyatları da farklı oluyor.
Türkiye’de de etiketlere polifenol değerlerinin yazılması zorunluluğu için çalışmalar sürüyor.

 
Monet Alsancakta

ALSANCAK’taki Arkas Sanat Merkezi’nde ‘Su Manzaraları’ sergisini gezerken, ünlü Fransız ressam Monet’in bir tablosunun karşıma çıkacağı hiç aklıma gelmezdi.

Ama orada, karşımdaydı.
Belki daha önce de sergilenmişti ama ben kaçırmıştım.
Alsancak’taki tarihi binada Monet’in tablosunu görünce aklım yıllar öncesine gitti.
New York Metropolitian Müzesi’ndeki bir tablosunun karşısından uzun süre ayrılamamış, defalarca gidip gelip bir daha bakmıştım.
İşte o usta sanatçının eserlerinden biriyle bir gün İzmir’de karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi.
Meğer Arkas Koleksiyonu’nda varmış.

İki ay önce açılan sergi bir ay sonra sona erecek.
Çok yazılıp çizilmesine rağmen benim gibi “Yarın, öbür gün” derken Arkas Sanat Merkezi’ndeki ‘Su Manzaraları’ sergisine gitmekte gecikenler varsa kaçırmasın derim.
Sergide 88 eser var. Bu tablolarda 150 yıllık bir tarihe, hem de özel bir teknikle resimlerin canlandırılmış halleriyle tanık olmak mümkün.
Azgın dalgaları veya nehirlerin huzur veren sessizliğini Eugone Boudin, Maurice de Vlaminck, Camille Corot gibi ustaların fırçalarından bir arada bulmak İzmirliler için büyük şans.