Paylaş
İstanbul’da 2.5 yıl kaldıktan sonra yaşam pahalılığına dayanamayıp daha ucuz olur umuduyla İzmir’e gelmişler. Sigortasız, sosyal güvencesiz ayda 1.000 TL’ye sabah 8, akşam 19 günde 11 saat çalışmış Muhammed. Aldıkları paranın yarısından fazlası bodrum katında rutubetler içinde oturmak zorunda oldukları bir evin kirasına gitmiş. Elektrik , su, yakacak derken neredeyse sadece ekmekle karın doyurur olmuşlar.İzmir’de de 500 TL lira kira veriyor ama hiç olmazsa ev yerin altında değilmiş. “Ama İzmir’de iş yok” diyor Muhammed. Günde 65 lira yevmiye ile inşaatlarda harç karıyor, sıva yapıyor. Mandalina zamanı ise günde 40 lira yevmiye ile meye toplamış. Üç çocuğundan biri ise haftada 170 liraya bir konfeksiyon atölyesinde çalışıyor.Evin yiyecek alışverişini haftada bir gün pazardan yapıyor Muhammed . “Yaklaşık 75 lira harcıyorum” diyor. Tencere sebze ağırlıklı yemeklerle kaynıyor. Halep’te serviş şoförlüğü yaparken Esad’ın bombaları yüzünden ailesiyle birlikte kaçmak zorunda kalan 42 yaşındaki göçmen “Bu yaşta inşaatlarda sırtımda çimento taşımak çok zor geliyor. Üç kardeşim Almanya’ya gitti. Ev, elektrik, su bedava. Üstelik herkese ayda 400 euro harçlık veriyorlar” diyor.
Günde 3 bin kişi kaçıyor
Ege adalarına İzmir ve çevresinden günde 2 ile 3 bin göçmen geçiş yapıyor. Ayda ortalama 70- 80 bin kişi geçerken boğularak ölenlerin sayısı 300 ile 400 civarındaydı. Bu bir yaşam kumarı. Ölmekte var ama yaşayıp karşıya geçebilenler çoğunlukta. Karşıya geçip hele bir de Almanya’ya ulaşılabilirse işte o zaman bambaşka bir hayat başlıyor.Avrupa Birliği ile Türkiye’nin anlaşmasıyla göç yolları kapandığında Türkiye’de kalacak ve Türkiye’ye gönderilecek Suriyeliler için neler yapılacağını hükümetin çok iyi açıklaması lazım. Benim konuştuğum Muhammed bir gün sonra ne iş yapacağını karnını nasıl doyuracağını bilmiyordu. Onun ve ailesinin durumunda olan milyonlarca Suriyeli var. Avrupa Birliği’nden gelecek 3 milyar Euro bu büyük yaraya ne kadar merhem olur. İleride geleceği söylenen bir başka 3 milyar Euro ile neler yapılabilir.Türkiye girdiği bu büyük yükün altından sosyal huzursuzluklara batmadan kalkabilmek için çok planlı hareket etmeli. Eğer 3 milyar ya da 6 milyar Euro yanlış kullanılırsa fatura tahminlerden çok ağır olabilir.
Paylaş