Savaş, virüs, turizm

Perşembe akşamından beri TV kanallarına çıkan onlarca uzman, olan biteni diplomatik akla, mantığa sığdıramayıp, çok zayıf bir olasılığın gerçekleştiğini söylüyordu. Ama oldu. Bu satırlar yazılırken şehitlerin adları belli olmaya başlamıştı. NATO’nun Türkiye’ye desteğini açıklaması yeni kayıpları önleyebilir, ama dış politikada yeni bir döneme girildiği anlaşılıyordu.
Çözüm süreci uzarsa savaşın ekonomiye etkilerini de iyi hesap edip, gerekli tedbirler acil alınmalı. İzmir ve Ege’de son gelişmelerden en çok etkilenecek sektörlerin başında turizm geliyor. Zaten koronavirüsü nedeniyle diken üstündüki dünya ve Ege turizminin üzerinde şimdi de savaşın kara bulutları dolaşmaya başladı.
Rusya Türkiye’ye geçen yıl 4.5 milyon turist göndermişti. Bu yıl 7 milyon Rus turist bekleniyor. Başta Çeşme olmak üzere Egeli turizmciler bu sezon çok daha fazla Rus turiste hazırlanıyor. Geçen yıl Türkiye’ye turizmden 35 milyar dolar döviz gelmişti. Umarım turizm sezonu başlamadan diplomatik akıl galip gelir savaş bulutları dağılır.
Malum, ekonomi güçlü olmazsa savunma da güçlü olamaz.

Manda Artemis’ten ‘İzmir Mozzarellası’

“Haiti’den Clairin romu, El Salvador’dan kahve, Slovenya’dan ayı etinden yapılmış salam, Hollanda’dan Waddenzee istiridyesi, Meksika’dan Tlaola Serrano acı biberi, Norveç’ten Geitost kahverengi peyniri, Birleşik Krallık’tan çiğ sütten yapılmış Stichelton, Japonya’dan Sansho biberi, Peru’dan Charapita biberinden yapılan salsa, Tanzanya’dan Moringa tozu, Şili’den kurutulmuş lama eti, İsviçre’den Vacherin, Ege’den Memecik zeytinyağı... 150 farklı ülkeden gelen delegelerin Torino’ya yanlarında getirdikleri ve tatma fırsatı bulduğumuz daha nice ürün; bu ürünleri sergileyen üreticiler ve küçük gıda topluluklarının İtalya’nın Torino kentinde birlikte geçirdiği beş gün.”
Yukarıdaki satırlar 2021 yılında İzmir’de yapılacak Toprak Ana anlamına gelen İtalya’daki Terra Madre gıda fuarına katılan bir ziyaretçinin izlenimleri. Hemen her ülkede, her şehirde hep aynı hamburger, kahve, içecek gibi büyük gıda markalarının karşımıza çıktığı günümüzde, ayakta kalma savaşı veren küçük üreticilerin kendi yerel ürünlerini tanıtabildikleri bir dünya vitrini Terra Madre Fuarı...

TERRA MADRE FUARI’NA YETİŞECEK
Geçen hafta duyduğum en güzel haberlerden biri müthiş lezzetli sütü ve kaymağı olan, ama artık pek yetiştirilmeyen mandaların geri dönüşüydü. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Selçuk’ta yeniden manda yetiştiriciliği başlanmış. Hatta yeni doğan iki yavruya Efes ve Artemis adları verilmiş. Yetiştirilecek mandaların sütünden kaymak ve yoğurdun yanı sıra İtalyanların ünlü mozzarella peynirlerinden de yapılacakmış. Gelecek yıl yapılacak Terra Madre Fuarı’na yetişecek peynirler İzmir Mozerallası olarak dünyanın beğenisine sunulacak.
Başkan Tunç Soyer, İtalyanların dünyaca ünlü mozerella peynirlerinin yapıldığı manda sütünün kaynağının Anadolu olduğunu söylüyor. Ve haklı olarak, “Biz kendi değerimize sahip çıkamazken başkaları bundan dünyaya pazarladıkları bir ürün yaratıyor. En büyük zenginliğimiz bu bereketli topraklar ve iklim. Ancak, biz bunları kullanmıyoruz” diyor.
Umarım, İzmir’de yapılacak Toprak Ana Fuarı, küçük ve doğaya saygılı çiftçiler için yeni bir başlangıç olur...