Rüzgar gülü dikecek yer mi kalmadı

Haberin Devamı

ÇEŞME’de ilk rüzgar türbinleri kanatlarını açmış fırıl fırıl dönmeye başladıklarında İzmir’deki yenilenebilir enerjinin potansiyeline inanmış insanlarda büyük heyecan yaratmıştı. Ama yıllar geçip de özellikle son 2-3 yıldan beri fırtına hızıyla her tepeye konmaya başlayan rüzgar türbinleri soru işaretlerini de beraberinde getirmeye başladı.
Kimileri sesten şikayetçi oldu, kimileri kuşları öldürmekten söz etti. En çevreci enerji türlerinden biri, çevrecilerin ve halkın hedefi haline gelmeye başladı. Sözü fazla uzatmadan, geçen hafta Urla’nın Ovacık köyü ormanlarında rüzgar türbininin kanatlarını geçirmek için kesilmeye çalışılan ağaçlara getireceğim.
Herkes gibi o soruyu ben de sordum. Türkiye’nin dört bir yanı çıplak tepelerle dolu iken ormanlık arazilere neden rüzgar türbini dikiliyor. Geçen hafta Hürriyet EGE’de düzenlenen İzmir’in enerji potansiyelinin tartışıldığı ‘Enerji Zirvesi’nde bu sorunun cevabı önemli ölçüde verildi. Yenilenebilir enerji konusunda İzmir için çok umut verici tabloların çıktığı bu zirvenin detaylarını yakında Hürriyet EGE’de okuyacaksınız.

Haberin Devamı

Kırmızı noktalara hücum

VERİLEN bilgilere göre Türkiye’deki rüzgar enerjisi santrallerinin yüzde 41’i Ege Bölgesi’nde. Rüzgar türbinlerinin yüzde 25’i Balıkesir, yüzde 20’si İzmir, yüzde 13’ü ise Manisa’da. Yani türbinlerin yüzde 60’a yakını bu üç şehirde.
Toplam yüzölçümü 780 bin kilometrekare olan Türkiye’de rüzgarlı başka yer yokmuş gibi türbinlerin yüzde 60’ının bu üç şehre yığılmasının nedeni ise devletin yayınladığı rüzgar haritası. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nce 2007’de yayınlanan bu haritada rüzgarın hızı saniyede 7 metre olan yerler kırmızıyla işaretlenmiş. Sonra da bu yatırıma izin veren yönetmeliği hazırlayan kurumun sitesinde rüzgar hızının saniyede 7 metrenin altında olduğu yerlere kurulacak rüzgar türbinlerinin karlı bir yatırım olmayacağı ifadeleri yer almış. Bu bilgiler, haritadaki kırmızı noktalara hücum çağrısı olarak değerlendirince dört bir taraf rüzgar gülü dolmuş. Yatırımcılar yolu, lojistiği en kolay olan yerleri gözlerine kestirip izinleri almış. Böylece Çeşme’ye, Yarımada’ya ve üç şehre yığılmış.
Halbuki rüzgar enerjisinde dünya birincisi olan Almanya, hızının saniyede 5 metre olduğu yerlere bile teşvik veriyormuş. Anladığım kadarıyla İzmir’in, Balıkesir’in, Manisa’nın, Urla’nın, Çeşme’nin ağaçlarını kurtaracak olan yine bürokratlar. Rüzgar hızının 7 ve üstü, 6 ve üstü ya da 5 ve üstü için ayrı tarifeler uygulansa rüzgar gülleri Karadeniz’e de kurulacak, Akdeniz, İç ve Doğu Anadolu’ya da... Böylece hem yatırımcılar belli bir bölgeye sıkışarak ağaç kesmek zorunda kalıp kamuoyunu karşılarına almayacak, hem de nükleer ve termik santrali savunan yenilenebilir enerji karşıtı lobilerin ekmeğine yağ sürülmeyecek.

Yazarın Tüm Yazıları