Paylaş
YIL sonu yaklaşıyor. Takvimler 31 Aralık’ı gösterdiğinde unutulmayacak yıllardan birini daha geride bırakmış olacağız. Zaten şimdiden geçen yılın en önemli olayları, en çarpıcı fotoğrafları ajanslar tarafından yayımlanmaya, gazete ve internet sitelerinde boy göstermeye başladı bile.
Ama görünen o ki 2014 birkaç hafta sonra geride bırakacağımız 2013’ten çok daha heyecanlı, belki de Cumhuriyet tarihinin en çalkantılı yıllarından biri olacak. Gelecek yıla sarkacak konulardan en fazla merak edileni, hiç şüphesiz cemaat hükümet kavgasının 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere yansıması olacak. Örneğin cemaatin seçimleri boykot edeceği söylentileri doğru çıkarsa bunun sandığa etkisi ne olacak. Yine bu kavganın 2014’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini nasıl etkileyecek gibi bir dizi soru gelecek yıl gündemimizi sürekli meşgul edecek. Tabii bütün bu gelişmelerin sonuçları 2015’teki genel seçimleri de yakından etkileyecek.
Genel seçimlerde ise yıkılmaz denilen AKP iktidarında taşları yerinden oynatacak sonuçlar, hatta koalisyon ihtimallerinden bile söz edilmeye başlandığını unutmayalım. Geçtiğimiz yılın ve Cumhuriyet tarihinin en önemli olaylarından biri olan Gezi olaylarının asıl etkisi genel seçimlerde ortaya çıkacak. Büyük bir olasılıkla toplumda bozulan dengeler yeniden kurulacak belki de koalisyon hükümeti gündeme gelecek.
Ama bütün olası gelişmelerin ilk işaretleri mart ayı sonunda yapılacak yerel seçimlerde alınacak. İzmir ve İstanbul’da iktidar ve muhalefet partilerinin oy oranları ise cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri için en önemli öncü göstergeler olacak.
Yaprak dökümü
GÖRÜLDÜĞÜ gibi 2014 çok heyecanlı olacak ama biz yine 2013’e dönelim. İzmir Life dergisinin aralık sayısında Tutku Konuk Altındal’ın yazısını okurken sanki bir ömür gözümün önünden akıp gitti. Geçen bir yılın özetinin yer aldığı yazıdaki kayıplara bakarken kimler gelmiş, kimler geçmiş demekten kendini alamıyor insan. Bakın kimleri kaybetmişiz geçen bir yıl boyunca:
Yaprak dökümü ocak ayı başında ‘Sev Kardeşim’ şarkısıyla bir dönem Türkiye’yi ayağa kaldıran pop müzik şarkıcısı ve şarkı sözü yazarı Şenay Yüzbaşıoğlu’yla başlayıp tiyatrocu Alev Sururi, ressam Burhan Doğançay, ekranların unutulmaz yüzü gazeteci Mehmet Ali Birand, değerli akademisyen Prof. Toktamış Ateş ile devam etmiş.
Daha bitmedi. Ocakta kaybettiklerimiz arasında halkın sevgilisi Deprem Dede Prof. Ahmet Işıkara, ses sanatçısı piyanist Ferdi Özbeğen, futbolun sevilen ismi teknik direktör Arif Peçenek de vardı. Hemen herkesin hatıralarında bir şekilde yer alan isimlerin kaybı yıl boyunca devam etti.
Usta tiyatrocular Macide Tanır ve Metin Serezli, sinema oyucusu Tekin Akmansoy, baba şarkıcı Müslüm Gürses, ekonomi dünyasının ünlü ismi benim de hocam olan Prof. Erdoğan Alkin, ilk Avrupa güzeli Günseli Başar, intihar eden OHAL eski valisi Hayri Kozakçıoğlu, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in eşi Nazmiye Demirel, yazar Peride Celal, ‘Samanyolu’ şarkısında “Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek” diyen Berkant, Fenerbahçe’nin efsane ismi Selçuk Yula, ünlü sinema sanatçısı Tuncel Kurtiz, Çılgın Türkler’i yazan Turgut Özakman, unutulmaz gazeteci Savaş Ay, tiyatronun efsane ismi Nejat Uygur, bir başka tiyatrocu Tuncay Özinel.
Yılın son günleri yaklaşırken bir acı haber de İzmir’den geldi. Gazeteci meslektaşımız Konak Belediye Başkanı sevgili Hakan Tartan’ın babası İzmir Devlet Tiyatrosu eski Müdürü sanatçı Fikret Tartan aramızdan ayrıldı.
Bu satırlar yazılırken yakın dostları ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çok ağır hasta olan Adnan Şenses’i hastanede ziyaret etmişti. Televizyondaki belgesel programında ise Ajda Pekkan’ın hayatı anlatılıyor, megastar gençlik yıllarındaki ünlü şarkısı “Kimler geldi kimler geçti”yi söylüyordu.
Hayat böyle bir şey işte. Geliyorsun, gidiyorsun. Yeter ki arkanda güzel izler bırakarak git.
Paylaş