Paylaş
Sonuçlar organik ürün tüketiminin tahminlerden daha önemli olduğunu gösterdi. Organik gıda tüketenlerin kansere yakalanma riski normal gıda tüketenlere göre yüzde 25 daha az.
Meyve, sebze, süt ve et ürünlerinin organik olanlarını tüketenlerde lenfoma belirtileri, özellikle de kadınlarda menapoz sonrası göğüs kanserine yakalananların oranının çok daha az olduğu belirlendi.
Araştırmayı yapan Fransa Ulusal Sağlık ve Medikal Araştırma Merkezi yetkilileri, “Organik tüketenlerin kansere yakalanma riskinin daha az olduğunu tahmin ediyorduk, ama bu kadarını beklemiyorduk” açıklaması yaptı.
Geçen hafta Ekoloji Fuarı’nda organik ürün stantları arasında dolaşırken 2018 yılında açıklanan bu araştırma aklıma geldi. Büyükşehir Belediyesi stantlarında ürünlerini sergileyen organik üretim yapan çiftçilerle konuştuğumda, müşterilerinin yaklaşık üçte ikisinin kanserle mücadele edenler ya da onların yakınları olduğunu söylediler.
Ne yazık ki, ülkemizde zirai ilaçların gereğinden çok daha fazla kullanılması sağlığımızı tehdit eden nedenlerin başında geliyor. Organik olmayan üretimde denetim olmadığı için yanlış kullanımı takip etmek de zor oluyor. Üretici bir yıllık emeğinin boşa gideceği endişesiyle, örneğin dönüme bir kilo vermesi gerekirken 3 kilo ilaç veriyor ya da kontrolsüz hormon kullanıyor. İlaçların içinde bulunan kurşun ve merküri gibi ağır metallerle toluen ve bezen gibi solventler insan vücuduna girdiğinde akyuvarlarda hasar yapıyor. Bu da vücudun kanser gibi hastalıklara olan direnci sağlayan bağışıklık sistemini zayıflatıyor, hemoglabin üretimini engelleyip kansızlığa neden oluyor, zihinsel gelişimi engelleyen hastalıklara yol açıyor.
Tabii, organik yemeyen herkes tehlike altında diye bir şart yok. Uzmanlar, özellikle bol sebze ve meyve tüketiminin kanserle mücadelede en etkili yöntemlerden biri olduğunu söylüyor. Tabii, meyve, sebzenin iyice yıkanmış olması kaydıyla...
Denizlerin hırsızları
GEÇEN hafta İzmir İl Tarım Müdürlüğü Güzelbahçe, Urla, Çeşme, Aliağa ve Dikili’de aynı anda yapılan operasyonlarda kaçak avlanan balık, deniz patlıcanı gibi su ürünlerine el konup, çeşitli cezalar verildiğini açıkladı. Bu ürünlerden denizlerde canlı yaşamının sürmesi için hayati önem taşıyan deniz patlıcanı adlı deniz canlısının avlanması ve ihracatı yasak. Ama gelin görün ki, bir şekilde yolu/bulunup deniz patlıcanlarının özellikle Çin’e çok ihraç edildiği belirtiliyor.
Kaçakçıların kiraladığı bir takım adamlar 100 ile 150 lira karşılığında denize hayat veren deniz patlıcanlarını katlediyor. İl Tarım Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada 1240 kg., yani 5600 adet deniz patlıcanı denetimlerde yakalanmış ve denize iade edilmiş.
Denizlerimizi korumakla görevli Balıkçılık ve Su Ürünleri müdürlükleri, geleceği kurtarmak adına katliam yapanlara nefes aldırmamayı sürdürmeli.
Paylaş