Paylaş
Körfez’de yüzme oy getirir mi bilinmez ama İzmir’in geleceği kurtulacak
DÜNYA tarihinde bugüne kadar yapılan en büyük buluşlardan birinin ‘tuvalet’ olduğu İngiliz The Economist dergisinin kapak konusuydu birkaç hafta önce. Gerekçe olarak da, “Eğer insanoğlu evlerine tuvalet yapmayı akıl edip atıklarını tazyikli sularla dışarı atamasaydı, bugün hala koleranın, dizanterinin, tifüsün, vebanın hüküm sürdüğü Ortaçağ karanlığında kalacaktı” deniyor. O nedenle, tuvaletin icadının mucizevi ilaçlar olan antibiyotiklerden bile önemli olduğu yorumu yapılıyor.
Temizlik insanlığın gelişimindeki anahtar kelimelerden biri. Aynı zamanda kültürel bir birikim olan temizlik konusunda İzmir benim çocukluk ve gençlik yıllarımda Türkiye’ye örnek gösterilen bir kentti. Daha sonra güzelim Körfez pis kokusuyla ün yaptı, İzmir denince kokan bir şehir akıllara geldi. Şehir halkının kültürel olarak temizliğe verdiği önemi bile Körfez’in kokusu bastırdı.
Neyse ki İzmir’i yöneten birçok başkan oy kaybetme pahasına yerin altına, kanalizasyon sistemine yatırım yapıp Körfez’i kokudan kurtardı. “Oy kaybetme pahasına”, çünkü altyapı yatırımları gözle görülmediği için belediyelerin ya da hükümetlerin ne kadar iş yaptığını pek göstermez. Biraz çiçek, park, bahçe yapanların çok daha fazla iş yaptığını söyleyenlerin sayısı hayli fazladır. Ne zaman ki kanalizasyonlar patlar, sular kesilir o zaman altyapı yerine çiçek, böceğe yatırım yapanların foyası ortaya çıkar.
Pis atıklardan temizlenen Körfez şimdi de nehirlerle gelen taş ve topraklarla biriken çamurdan kurtulmayı bekliyor. Başkan Aziz Kocaoğlu yüzülebilir Körfez hayalinden söz ederken aslında İzmir’in birkaç yüz yıllık geleceğini kurtarmaktan söz ediyor. Daha önce bu köşede söz etmiştik. Bir zamanlar Efes ve Teos, İzmir’den bile büyük en önemli liman kentleriydi. Ama nehirler limanlarını doldurdu ve bugün onlar birer antik kent. İzmir ise Körfez içinde değişik noktalara da olsa limanlar kurarak denizci şehir kimliğini hiçbir zaman kaybetmediğinden 8 bin yıldan beri ayakta kalmayı başardı. O nedenle Büyükşehir Belediyesi ve Devlet Demiryolları’nın ortak olarak Körfez’i temizleyip derinleştirmek için hayata geçireceklerini açıkladıkları proje çok önemli.
Türk denizcilik sektörünün en büyüğü ve dünyanın 33’üncü en büyük denizlicilik şirketi olan Arkas’ın Başkanı Lucien Arkas geçen hafta yaptığı bir konuşmada, “Körfez derinleştirilirse bu potansiyeliyle İzmir’i hiç kimse tutamaz” diyordu.
Körfez’in temizliğini oya çevirmek güç de olsa, kaynaklarını bu projeye aktaranlar, gelecek nesillerin kendilerini şükranla anacaklarından emin olabilirler.
Efes’ten yükselen güneş
İZMİR’in tartışmasız en değerli hazinelerinden biri Efes’e sahip olan Selçuk ve çevresinde gelecek için çok önemli gelişmelerin önü açılıyor. Bunlardan biri Selçuk ve Şirince’nin turizm bölgesi ilan edilmesi. Artık binlerce yıllık tarihin üzerinde oturan bu bölgeye isteyen istediği yapıyı dikemeyecek. Yakın bir gelecekte bölgenin gerçek bir ‘yaşayan tarihi şehir’ kimliğine kavuşacağından eminim. İkinci olarak, Selçuk’ta yapılan ve Bakan Ertuğrul Günay’ın da akustik denemelerine orkestra eşliğinde şarkı söyleyerek katıldığı yeni kongre merkezi. Dünyanın en eski şehirlerinden birinin hemen yanında yapılacak kongrelere yüzlerce ülkeden entellektüel düzeyi çok yüksek, İzmir’in uluslararası ününe ün katacak çok önemli ziyaretçiler gelecek. Sadece bu iki önemli gelişme bile İzmir ve Selçuk’a sınıf atlatacak potansiyelde. Bir de banliyö hattının Selçuk’a kadar uzayacağı ve denizin antik kentin içine kadar uzatılacağı günleri düşünelim. 3-5 yıla kadar Efes’in üzerinden yeni bir güneşin yükseleceğini söylemek hiç de abartı değil.
Paylaş