Paylaş
Cenaze töreninde her şey tamamdı ama gözyaşları, ölenlerin sevenleri, hatta isimleri bile eksikti. Sadece mezarların başına konan tahtaların üzerinde iki numara yazıyordu. Biri 42453. Diğeri 42454. Can güvenlikleri için Ortadoğu’daki savaştan kaçıp Avrupa’ya geçmeye çalışan yüzbinlerce göçmen için bu kıyı kenti başlangıç yeri. Ama yüzlercesi için de artık ebedi istirahat yeri.”
Doğançay mezarlığı New York Times’ta
Yukarıdaki satırlar New York Times gazetesinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan İzmir mahreçli bir yazının giriş bölümünde yer alıyor. Boğularak ölen iki Suriyeli’nin Doğançay Mezarlığı’nda toprağa verilişiyle başlayan yazı, üç çocuğu ve karısıyla birlikte buz gibi sulara gömülmelerine rağmen hayatta kalmayı başaran bir ailenin hikayesiyle devam ediyor. Aile, Türk Sahil Güvenlik gemisi yardımlarına yetişinceye kadar 2 saat suda kalmış. Bu sürede etraflarında bulunan birçok insan gözlerinin önünde teker teker hayatlarını kaybetmiş.
Yazıda, kaçak göçmen ölümleri nedeniyle İzmir’in en büyük morgunun kapasitesinin yetersiz kaldığını belirtip, ek bölümler yapılmaya başlandığı belirtiliyor. Suriye’deki Rus bombardımanı nedeniyle 100 bin kişinin daha göç etmesinin beklendiği haberlerine de yer veriliyor. Bu durumun Ege’de ölüm vakalarının artmasına neden olacağı çok açık.
Kış koşullarına rağmen günde 3 bin kişinin Yunanistan’a geçmeye çalıştığı bir ortamda NATO bile devreye girse çok fazla şey beklememek gerekir. Suriye krizi bitmeden, bombalar durmadan bu hikayelerin sonu gelmez.
Son günlerde Türkiye savaşa girdi, girecek haberleri arasında Suriye’deki durum gittikçe belirsizleşiyor. Mültecilerin en önemli kaçış limanı İzmir ve çevresinin daha uzun süre acı hikayelerle sarsılmaya devam etmesi sürpriz olmayacak.
Paylaş