Paylaş
EXPO 2020 adaylığımız için rapor hazırlayacak BIE (Uluslararası Sergiler Bürosu) heyeti bu hafta boyunca İzmir ve Ankara’da incelemelerini sürdürecek. Heyet, İzmir’in bu dev organizasyonun altından kalkabilme potansiyelini anlayabilmek için çeşitli kişi ve kurumlarla görüşecek, çok sayıda soru yöneltecek.
Bu görüşmelerde yer seçiminden devletin bu işe ne kadar sahip çıktığını anlamaya kadar birçok sorunun cevabı aranacak. Örneğin, 2020’de yapılacak bu dev organizasyonunun o zamana kadar olası bir hükümet değişikliğinden etkilenip etkilenmeyeceğini anlamak için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile de 14 Şubat’ta Ankara’da bir görüşme yapılacaktı. Ama Kılıçdaroğlu’nun yurtdışı gezisi nedeniyle bu görüşmenin yapılamayacağını öğrendik. Bu görüşmelerde 40 milyon kişinin ziyaret edeceği fuara gelecek insanların güvenliğinden ulaşım ve yasal düzenlemelere kadar her konu ayrı ayrı masaya yatırılacak.
BIE heyeti daha sonra ellerindeki kriterlere göre notlar vererek İzmir’in artı ve eksi yönlerini ortaya koyan bir rapor hazırlayıp oy kullanacak ülkelerin delegelerine dağıtacak. O nedenle bu raporda İzmir için yazılacak her söz çok önemli olacak. Özellikle Ankara’daki görüşmelerden heyetin edineceği izlenimler raporun omurgalarından birini oluşturacak. Örneğin, 2015 adaylığında heyet üyeleri Ankara ziyaretlerinde İzmir’in teması ‘sağlık’ olmasına rağmen eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’la görüşememiş ve daha sonra bu konudaki sıkıntılarını dile getirmişlerdi.
İzmir’in EXPO yarışındaki önemli köşe taşlarından biri olan BIE heyetinin ziyareti dileriz olumlu geçer. İzmir’e karşı EXPO 2015 yarışını kazanan Milano’nun eski Belediye Başkanı Moratti bir söyleşisinde BIE heyeti ve delegelerin oylama öncesi İzmir’den ve Türkiye’den çok olumlu etkilenmiş bir şekilde döndüklerini söylemişti.
Moratti morallerinin bozulmasına rağmen son dakikaya kadar yarışı bırakmadıklarını belirtti. Sonunda da kazanan onlar oldu.
Bir önceki yarış İzmir için büyük bir deneyimdi. Zaten İzmir’in Ekaterinburg, Dubai, Sao Paolo gibi güçlü rakiplere karşı en büyük avantaj da bu değil mi?
İlk turda elenmezse İzmir’in kazanma şansı son dakikaya kadar hep olacak.
İzmir’in rakipleri neler yapıyor?
AIRBUS’un A 380 tipi uçakları adeta uçan bir beş yıldızlı otel. Suit odalı kabinleri, duşları, dinlenme salonları ile yolcuların uçtuklarını bile unuttukları bu çok özel uçaklardan oluşan dünyanın en büyük filosuna Emirates Havayolları sahip. Filoda tam 31 adet A 380 var.
Bu filonun bizi de ilgilendiren bir yönü var. Emirates Havayolları, İzmir’in EXPO 2020 yarışındaki rakibi Dubai’nin sponsoru. A 380 model uçaklar geçen haftadan itibaren üzerlerinde Duba’nin EXPO 2020 adaylığını duyuran dev reklamlarla havalanmaya başladı. Bu uçakların seçimlerde oy kullanacak 161 ülkenin BIE delegelerini de uçurduğunu veya uçuracağını söylemeye gerek yok. Delegeler belki de yelken biçimindeki görünümüyle dünyanın en lüks oteli olarak bilinen 7 yıldızlı Burj El Arab’da da ağırlanırlar. Yarış bu, oylarını etkilemek için her ülke elindeki tüm kozları kullanacak. Zaten Geçen hafta Hürriyet Ege’de yayımlanan Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye Büyükelçisi’yle yapılan röportajda da Dubai’nin bu işe ne kadar ciddi asıldığı anlaşılıyordu.
Ama petrol şeyhlerinin paralarına bakıp hemen karalar bağlamaya da gerek yok. Onların Emirates’i varsa bizim de THY’miz var. Hem de Avrupa’nın en iyi havayolu seçilen ve dünyanın en fazla ülkesine uçan şirket olarak ün kazanmış bir THY. Bizim de 200 uçağı olan THY filosu ile İzmir’in EXPO 2020 adaylığını 90 ülkede duyurmamız mümkün.
Bunun yanında 75 milyonluk Türkiye’nin büyüklüğü ve ekonomik gücüyle 5.5 milyonluk BAE arasında büyük bir fark var. Her iki ülkede EXPO 2020’yi organize ederse 40 milyon ziyaretçi hedefliyor. İzmir sadece yurtiçi ziyaretçilerle bile bu rakamın en az yarısını karşılama potansiyeline sahip. Dubai ise ülke nüfusunun 9 ile 10 katı kadar ziyaretçiyi dünyanın dört bir yanından toplayıp getirmek zorunda. Sadece bu karşılaştırma bile İzmir’in avantajlarının üstünlüğünü gösteriyor. Buna karşılık Rusya, Brezilya ve Tayland da nüfus açısından hayli avantajlı.
Yine de makyaj meselesi önemli. Dubai, Emirates Havayolları ve 7 yıldızlı dünyasıyla göz kamaştırmaya devam edecek. Rusya süper güç olmanın bütün avantajlarını kullanacak. Brezilya muhtemelen bugünlerde Rio Karnavalı’nda bazı delegelere samba yapmayı öğretiyordur. Tayland’ın ise Uzakdoğu’nun tüm egzotik güzelliklerini sergileyerek oy avına başladığından şüpheniz olmasın.
Bu yarış çok çekişmeli olacak. Kasım 2013’e kadar heyecan hiç bitmeyecek.
Paylaş