Paylaş
GEÇEN haftanın en hareketli günlerinden birinde, İzmir’de, ‘Mükemmelliği Arama Sempozyumu’ vardı. Kalite Derneği’nin İzmir Şubesi’nce düzenlenmişti bu önemli etkinlik.
Sempozyumdaki panellerden biri ‘Geleceğin Sektörleri’ başlığını taşıyordu. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Mustafa Güden, Yaşar Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Erinç Yeldan konuşmacılar arasındaydı.
Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durum ve yarına dair gençlere yönelik çok önemli mesajlar verildi. Prof. Güden, Türkiye’nin inovasyon endeksinde dünyada 78’inci sırada olduğunu söyleyerek, “Ülkemizin nüfusuna oranla teknoloji üretmek, inovasyon yapabilmek için ihtiyacımız olan bilim adamı sayısı 350 bin. Ama Türkiye’de sadece 40 bin kişi var” diyordu.
Prof. Yeldan ise Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyip bu durumdan ancak teknoloji üretebilen ülke olarak kurtulabileceğimizi, çarenin ise eğitim olduğunu belirtiyordu. Yeldan’a göre kişi başına geliri bugün Türkiye’deki gibi 15 bin dolar civarında olan ülkeler orta gelir tuzağına yakalanma riskiyle karşı karşıya. Güney Kore gibi ülkeler kolay üretim biçiminden teknolojik üretime geçerek bu tuzaktan kurtuldu ama Yunanistan ve Portekiz gibi ülkeler yakalandı.
Tam bu sempozyumun üzerine gençler Gündoğdu’da, Gezi Parkı’nda orantısız zeka kullanımlarıyla dünyaya öncülük yapacak hareketler yaparken uluslararası piyasaların en etkili ajanslarından Bloomberg çarpıcı bir analiz yayımladı. Orta gelir tuzağındaki Türkiye’yi ancak Twitter gençliğinin kurtarabileceği belirtilen editoryal analizde, “Türkiye Başbakanı protestocuların kendisini hapse atan, generaller olmadığını anlamalı. Onlar terörist, vandal veya yakıcı değiller. Onlar Türkiye’nin Twitter nesli ve Erdoğan’ın onlara ihtiyacı var” İfadeleri kullanıldı.
Fazla söze gerek var mı...
Hayattaki en büyük mutluluk anı
EUPHORIA (eforya) insanın hayatı boyunca yaşayabileceği en büyük mutluluk anı anlamına geliyormuş. Uluslararası Sakin Şehirler Genel Kurulu Seferihisar’da 1 Haziran’da açılan Euphoria Hotel’de yapıldı. Dünyanın dört bir yanından gelen 200’e yakın cittaslow (sakin şehir) temsilcisi, Ege’nin lacivertine bakan muhteşem manzaralı otelde yapılan genel kurulu bugüne kadar yapılanların en iyisi olarak değerlendirdiler. Seferihisar günlerini hayatları boyunca yaşadıkları en güzel anlardan biri olarak hatırlayacaklarını söylediler Başkan Tunç Soyer’e.
Türkiye’yi ‘Sakin Şehir’le tanıştıran, Seferihisar’ı uluslararası marka haline getiren Soyer’le sohbet ederken, ilçenin konferans turizmine uygun bir otele sahip olmasıyla çıtayı iyice yukarı çektiklerini söyledi. Daha önce araziye sahip olan yatırımcı projeyi sürdüremeyince belediye olarak arayışa başlamışlar.
Antalya’da 6 adet Euphoria adıyla işletilen otel zincirleri ve 7 adet Boeing uçağa sahip turizm şirketleri olan Princess Holding’in sahibi iki Çeçen arkadaşı İbrahim Lepiev ve İsmail Gepev talip olmuş araziye. Belediyenin de araya girmesiyle anlaşma yapılmış. Sonra tam 80 milyon Euro harcanarak çok kısa bir sürede bin 500 yataklı bir otel yapılmış Sığacık’da. Tunç Soyer’in girişimiyle otelde çalışan 400 personelin neredeyse tamamı Seferihisarlı gençler arasından seçilmiş.
Otelin Genel Müdürü Uygar Çengel, ultra lüks özellikleriyle Alman turizm devi TUI’nin en üst segment müşterilerine hitap eden Türkiye’deki 7 otelden biri olduklarını söylüyor. Müşterilerinin yüzde 60’ı Almanya’dan gelen otelin temmuz ve ağustos ayları tamamen doluymuş.
Cittaslow’un en önemli özelliklerinden biri, uluslararası fast food zincirlerine karşı yerel yiyeceklerden el ürünlerine kadar bölge halkının gelenek ve göreneklerini koruyacak projeler geliştirmek. Bugüne kadar yerli turistlerin ilgi odağı olan Sığacık Pazarı’ndaki Seferihisarlı kadınların ürünleri artık uluslararası müşterilerin de karşısına çıkıyor. Haydi hayırlısı...
Paylaş