Paylaş
Her yıl ekim ayının son haftası ile kasımın ilk haftasında yumurtlamak için Kuzey Ege’den, Güney’e Dikili taraflarına akın eden çipura sürüleri bu yıl gecikmişti. Mevsimlerdeki kayma nedeniyle soğumayan havaların çipura göçünü geciktirdiği belirtiliyor.
Ancak, geçen hafta ‘Ege’nin kraliçesi çipura’ balık mezatlarında boy göstermeye başladı. Güzel haber çabuk duyuldu. Balık severler Foça’dan Urla’ya, Karaburun’dan Seferihisar’a ve Çeşme’ye mezatların yolunu tuttu. Çipura akınının ünü İstanbul’a kadar gitti, sosyal medya balık avı meraklılarının paylaştığı videolarla doldu.
Akının başlaması üzerine gittiğim Urla’daki mezatta şenlik vardı. Çoğu zaman kilosu 80 TL’nin altına inmeyen deniz çipuraları 50 TL’den satılıyordu. Aralarında tek bir tanesi 2 kiloya yakın, göz kamaştıracak büyüklükte olanlar da vardı. Mezatta o kadar çok çipura vardı ki, açık artırma bile yapılmadan 2’şer kiloluk tepsilerde isteyene 100 liraya veriliyordu.
Evet, İzmir’de bugünlerde balık bayramı var. Yaklaşık iki hafta süren bu akında deniz çipurası sevenler balıkçıları ziyaret etsin.
Yeni bir ‘Büyük Tufan’ yaklaşıyor
GEÇEN hafta yine şiddetli sağanak yağışlar vardı. Yağmur güzel, ama sel şeklinde gelince zararı büyük oluyor. Çiftçinin ekini mahvolunca ürünün fiyatı artıyor, tüketiciler de zarar görüyor. Son yıllarda artan alışılmadık doğa olaylarının en önemli nedeni küresel ısınma. Bilim adamlarına göre küresel ısınmaya neden olan ısı artışı ortalama 1.5 derecenin altına düşürülemezse, gelecek 30 ile 50 yılda denizler 65 metre kadar yükselecek. Bu, New York’tan İzmir ve İstanbul’a bir çok kıyı kentinin sular altında kalması demek.
NUH TUFANI KÜRESEL ISINMADAN OLMUŞTU
Aslında dünya küresel ısınmaların yarattığı felaketi bundan 7 bin 500 yıl önce yaşamış. Son 20 yıldaki bilimsel araştırmalar efsanelere konu Nuh Tufanı olarak da bilinen ‘Büyük Tufan’ın gerçekten yaşandığını gösteriyor.
Milattan önce 5 bin 500 yılında yaşanan küresel ısınma sonucu dünyadaki denizler kabarıyor. O zamanlar Karadeniz, köylerin olduğu bir tatlı su gölüdür. Küresel ısınma sonucu buzulların erimesiyle Atlas Okyanusu’ndan gelen büyük taşkınlar Akdeniz’e ve Marmara’ya akar. Oradan da depremler sonucu oluşan boğazlardan akarak küçücük gölü binlerce kat büyüterek Karadeniz’i iç deniz haline getirir. Tabii, bunlar Nuh Tufanı efsanesi gibi bir haftada değil, geniş bir zaman diliminde olur. Araştırmalara göre o devirlerde evleri, köyleri bugünkü Karadeniz’in suları altında kalanlar Fırat ve Dicle bölgesine Mezopotamya’ya doğru göç eder. Yeni yerleşim yerlerinde, zaman içerisinde Sümerler, Asurlar gibi tarihin ilk büyük medeniyetlerini kurarlar. İnsanlık onların bulduğu çivi yazıları ile kilden yapılmış tabletlere yazdıkları Gılgamış Destanı ile Büyük Tufan’dan haberdar olur.
Bundan 7 bin 500 yıl önceki küresel ısınmanın nedenleri mutlaka bugünkünden farklıydı. Ama, günümüzde insanoğlunun küresel ısınmaya kendi neden olduğu ve tedbir almakta gecikirse yeni bir Büyük Tufan kaçınılmaz görünüyor.
Paylaş