Paylaş
Pikajörler hangi haberin nerede olacağını gösteren sayfa planına göre özel bıçaklarıyla çıktıları sütunlar halinde kesip pikaj kartonunun üzerine yapıştırırdı. Öyle ustaydılar ki hızlı çalışmaktan parmakları görülmez, başlık, alt başlık, ara başlıkları kesip yapıştırıp, paragrafları, satırları bölerken harikalar yaratırlardı. Sonra sayfaların filmleri çekilir, oradan da montaj, kalıp, matbaa, baskı, dağıtım derken uzun bir zincirin halkaları tamamlanırdı.
UÇAK KAÇARSA YANDIN
İstanbul’da hazırlanan gazetelerin kalıpları uçakla İzmir, Ankara, Adana, Antalya, Trabzon gibi Türkiye’nin dört bir yanındaki matbaalara gönderilir, gazeteler basılıp dağıtıma çıkardı. Eğer uçak kaçarsa vay o gazetenin haline... Şimdiki gibi saat başı uçak olmadığından ertesi sabah satış yerlerine ulaşamaz, büyük bir okur kaybı ve zarar olurdu.
Bugün yukarıda anlattığım olayların hiçbiri yazılı basında yok. Bilgisayar ekranında hazırlanan sayfalar bir tuşla matbaaya ulaşıp baskıya hazır hale getirilebiliyor. Ne pikaj ustası kaldı, ne montajcı. Muhabir telefonunda yazıp fotoğraflarını çekip, hatta videolarını eklediği haberleri dakikalar içinde okura ulaştırabiliyor.
YAPAY ZEKA YAZIYOR
Daha da ileri gidelim... Artık muhabir ya da editöre bile gerek kalmadan haber hazırlanabiliyor. ChatGBT gibi yapay zeka programları saniyeler içinde dünyanın dört bir yanındaki dijital kaynaklardan derleyerek haber yazıyor. Televizyonlarda robotlar haber sunuculuğu yapıyor.
Her sektör gibi medya da teknolojideki hızlı dönüşümden payını alıyor. Yapay zekanın yok edeceği mesleklerin dünyada en az 300 milyon kişinin işini kaybetmesine neden olacağı hesaplanıyor. Buna karşılık yine yapay zeka sayesinde bugüne kadar hiç olmayan mesela kodlama gibi yeni iş alanları doğmaya başlıyor.
Ama gazetecilikte yapay zekayı olay yerine ateşlerin, yıkılan binaların arasına gönderip haber, röportaj yaptıramazsınız. Mutlaka insan olması gerek. Haberi ilk bulan, üreten kişiler olan muhabirler gazeteciliğin en önemli elemanları olmaya devam edecek. Değişen sadece haberi geniş kitlelere ulaştıran iletişim araçları.
BİR DEVRİN SONU
Kızılderililer tamtamlarla, duman işaretleriyle haberleşiyordu, günümüz kuşağı sosyal medyayla... Günümüz kuşağı haberleri cep telefonundan izliyor, 65 yaş üzeri kuşak sabah çayını yudumlarken gazetesini okumadan güne başlayamıyor. Her çağın iletişim araçları farklı.
Bundan 42 yıl önce gazeteciliğe başladığımda çalıştığım gazetenin günlük satış rakamı 1 milyonun üzerindeydi. Bugün yazılı basında o rakamlar artık hayal. Hürriyet Ege’ye yazarken gözüm kütüphanedeki müzelik daktiloma ilişti. “Bir devrin sonu” diye göz kırpıyordu. Kalın sağlıcakla...
Paylaş