Bütün yollar İzmir’e çıkacak

Zeybekci’nin en dikkatimi çeken değerlendirmelerden biri, bazı yatırımların İzmir’i nasıl değiştireceğiydi. İzmir’in Türkiye’nin lojistik üssü olacağını söylüyordu Zeybekci... Bu oluşumu sağlayacak projeler ise bu yıl sonu bitecek İzmir - İstanbul Otoyolu, 2020 yılında bitecek İzmir - Ankara yüksek hızlı treni, Çanakkale boğaz köprüsü ve İzmir - Antalya arası yapılacak hızlı tren hattı. Böylece İzmir, Çanakkale köprüsüyle Avrupa’ya, otoyolla İstanbul’a, yüksek hızlı trenle de Uzak Asya’ya kadar bağlanacak. Tabii. Çandarlı Limanı gibi deniz ayağını oluşturacak projelerle de lojistik üssü için alt yapı tamamlanmış olacak.

YENİ İPEK YOLU’YLA BULUŞACAK
Aslında İzmir - Ankara yüksek hızlı tren projesi tahminlerin ötesinde bir öneme sahip. İzmir hattı Ankara üzerinden Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Hazar Denizi ve Çin’den geçen Yeni İpek Yolu ile buluşacak. Böylece Çin’den Avrupa’ya, Rusya’dan Güney Asya ve Afrika’ya geniş bir coğrafyada hızlı ulaşım başlayacak.
Bu bilgi bana bir zamanlar İpek Yolu’nun bir ucunun İzmir’de olduğunu hatırlattı. Çin’den İran’a, sonra da Erzurum üzerinden İzmir’e ulaşan deve kervanları, yüklerini limanda bekleyen gemilere boşaltır ve oradan da ipeğin Avrupa yolculuğu başlarmış. Kervan trafiğinin yoğun olduğu aylarda günde birkaç bin deve İzmir sokaklarını arşınlarmış.
Anlaşılan projeler bittiğinde, geçmişte olduğu gibi bütün yolların İzmir’e çıktığı bir döneme gireceğiz.

 
Öfke patlaması ve liderlik

BİRAZ dikkatli gözler Aziz Kocaoğlu’ndan her an adaylık açıklaması bekliyordu. Daha önce de bu köşede dile getirdiğim gibi Başkan’ın veda turları adeta seçim mitinglerine dönüşmüştü. Hatta İZBAN işçileriyle kıran kırana pazarlık bile veda edecek bir başkanın davranışlarına hiç uymuyordu. Kocaoğlu, herhalde yeniden başkan olma olasılığını düşünüyor veya önereceği isim başkan olursa eli rahat olsun istiyordu. CHP’nin vitrini İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ekonomik sorunlarla uğraşan bir kent durumuna düşmesi Kocaoğlu’nun kabullenebileceği bir şey değildi. O nedenle büyükşehir ve ilçe başkan adaylarının belirlenmesinde söz sahibi olmak istedi. Belki de seçimlerden sonra CHP için de bazı düşünceleri vardır o da ayrı bir konu...
Kılıçdaroğlu’yla görüşme sırasında Başkan Kocaoğlu’nun Tunç Soyer’in adaylığına çok sert karşı çıkması İzmir’de parti üst yönetiminde Aziz Kocaoğlu’na yakın çevreler tarafından bile şaşkınlıkla karşılanmış. Olan biten “Öfke patlaması” olarak değerlendiriliyor.
İşte tam bu noktada Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderlik tarzı masaya yatırılıyor. Kılıçdaroğlu’nun güçlü bir lider gibi hemen tepki vererek kararlılık göstermemesini eleştirenler hayli fazla. Zaten CHP’deki sorununun da bu olduğu belirtiliyor. Kılıçdaroğlu’nun kararsızlığında, özellikle kırsal kesimde çok güçlü olan Kocaoğlu desteğini kesecek endişesi rol oynuyor, ama kamuoyunda partiye olan güven de iyice sarsılıyor.