Paylaş
Dünya gazetesinde Prof. Dr. Güven Sak’ın, “Fırsatı nasıl kullanacağız derken, fırsatı nasıl kaçırdık?” başlıklı yazısını okurken; aklıma Kadir’in, “Amca kaçırdık mı hayatı?” yakınışı geldi. Ama bir farkla: Türkiye’de hayat artık hızla kaçıp gitmiyor. Son TÜİK verilerine göre Türkiye’de doğumda ortalama yaşam beklentisi 78.6 yıla yükselmiş. Oysa 60’larda sadece 45 yılmış. Bugün ise dünya ortalaması 72.6 yılın bile üzerinde.
ABD’DE 100, TÜRKİYE’DE 20
Bir başka ilginç gelişme ise Türkiye’deki kadınların doğurganlık oranında... 60’lı yıllarda kadınlar yılda ortalama 6.4 doğum yapıyormuş. Bugün kadın doğurganlık oranı 1.88 ile Avrupa ortalaması 1.50’ye çok yakın. Yaşam uzarken doğurganlığın azalması, yaşlanan nüfusun artması demek. Daha da dikkat çekici olan Türkiye’de yaşlı nüfusun çok hızlı artması. ABD’de 65 yaş üstü nüfusun oranı ancak 100 yılda iki kat artıp yüzde 8’den 16’ya yükselebilmiş. Türkiye ise sadece 20 yılda bu oranı yakalayacak. Halen ülkemizde 65 yaş üstü vatandaşların nüfus içindeki oranı yüzde 8.7. BM tahminlerine göre 2040’a kadar bu oran ikiye katlanıp yüzde 16 olacak.
Bu gelişme Türkiye’yi yabancı yatırımcılar için cazip kılan genç, dinamik, tüketmeye aç nüfus efsanesinin de yakında biteceğini gösteriyor. Nitekim Prof. Dr. Sak da buna dikkat çekip demografik fırsat penceresinin kaçtığını söylüyor. “Çocukların ve çalışan nüfus sayısının arttığı bir dönemde bu nüfus iyi eğitilip çağa uygun beceriler kazandırılsaydı daha verimli olabilirlerdi. Ama şimdi hızla çalışan sayısının azalacağı bir döneme gidiyoruz. Daha ne yapacağımıza karar veremeden manasız tartışmalarla vakit harcadık. Fırsat gitti” diyor.
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ
Ancak İzmir ve Ege Bölgesi için bir de madalyonun öbür yüzü var. Yaşlı nüfusun artması, sağlık hizmetlerinin de artması demek. İzmir çok uzun yıllardan beri yaşlı nüfusa yönelik hizmetler dahil pek çok alanda Türkiye’nin sağlık başkenti olmayı hedefledi. Avrupa’nın yaşlı nüfusu uzun yıllardan beri termal kaynaklarından yararlanmak için sağlık sigortası şirketlerince İzmir’e getiriliyor. Görünen o ki, bundan sonra Türkiye’nin hızla artacak yaşlı nüfusu da İzmir’in müşterisi olacak.
İnciraltı ve Çeşme başta olmak üzere sağlık turizmine yönelik her türlü yatırımın hızlanmasında yarar var. Zaman çabuk geçiyor. Kadir, “Amca kaçırdık mı hayatı?” diye yazmıştı. Her ne kadar pandemi gibi sürprizler olsa da Türkiye’de artık hayat hemen kaçmıyor. Hala yeni fırsatlar yakalama şansı var. İzmir de yeni fırsatları hızlı ve iyi değerlendirirse uzayan hayatların keyfini süren bir kent olur.
Paylaş