Almanya’nın ‘Nobel’ini kazanan izmirli Onur

Haberin Devamı

GEÇEN hafta Almanya’dan gelen bir mail, “Onur, Nobel’e bir adım daha yaklaştı” diyordu. Maili okuyunca aklım 2009’un yaz aylarına gitti. Bu güzel maili gönderen sevgili dostlarım Ayşen ve Kemal Ertan’ın Selçuk’taki sevimli evlerinin bahçesindeydik. Onur ve ailesiyle orada tanışmış keyifli sohbetlerle dolu bir gün geçirmiştik.
Bochum Ruhr Üniversitesi’nde yaptığı araştırmalarda, bilinenin aksine, sağ beyinle sol beynin birbirinden bağımsız çalıştığını ispatlayan Prof. Onur Güntürk, beynin sırrını çözen bilim adamı olarak ün kazanmıştı. Yaptığı buluş öylesine önemliydi ki otistik ve parkinson gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde önemli gelişmeler kaydedilmeye başlandı. Zaten çalışmalarıyla birçok üstün başarı ödülünün yanı sıra 1995’te Almanya’nın en büyük bilim ödülü olan 1 milyon mark değerindeki Krupp Bilim Ödülü’nün de sahibi olmuştu.
Geçen hafta gelen mail ise, bir süreden beri Nobel’e aday gösterileceği konuşulan Onur’un, Almanya’nın Nobel’i sayılan en büyük araştırma ödülü, 2.5 milyon Euro tutarındaki Leibniz Bilim Ödülü’nü kazandığını müjdeliyordu. Zaten ertesi gün Hürriyet dahil Türk basınında bu önemli haber geniş bir şekilde yer aldı.
Maili aldığım zaman çok mutlu oldum. Çünkü üstün bir bilim adamı olmasının ötesinde insan olarak da hem çok mütevazı hem de olağanüstü özelliklere sahipti Onur. Henüz 4 yaşında iken geçirdiği bir kazayla çocuk felci olmuştu. Bisikletinden düştüğü o talihsiz andan beri son 50 yıldan bu yana tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşıyordu.
İzmir’de 1958 yılında doğan Onur, Zonguldak’ta o talihsiz kazayı geçirmesinden sonra tedavi için Almanya’ya götürülmüş. Tekrar İzmir’e dönüşü 1973 olur. Atatürk Lisesi’nde eğitimine devam eden Onur, daha o zaman TÜBİTAK’ın yarışmasında balıkların dünyayı siyah beyaz gördüğünü kanıtladığı deneyiyle finale kalır.
Almanya’nın ‘Nobel’ini kazanan izmirli Onur

Haberin Devamı

35 yaşında prof. oldu
Liseyi birincilikle bitirdikten sonra da üniversite için Almanya’ya dönerek Bochum’da psikoloji tahsiline başlar. Bitirme tezi olarak ‘beyin’i seçer. İnsan beynine kısmen benzeyen güvercin beyni üzerinde yaptığı araştırmalarla diploma tezini verir. Üniversiteyi 1980’de bitirip burslu olarak ABD’ye gider. Almanya’ya tekrar dönüşünde 1995’te kazandığı bilim ödülüyle birlikte 35 yaşında iken Almanya’nın en genç profesörü ünvanını kazanır. İki yıl sonra ise ordinaryüs profesör olur.
Beynin sırlarını araştırmaya devam eden Prof. Güntürk, 2011’de 30 yıllık bilim hayatının en önemli buluşlarından birini Belçika’da altı ay süren bir çalışma sonucu gerçekleştirmiş. Güvercin beyninin parçalarının birbiriyle olan ilişkisini matematiksel modeller kullanarak ortaya çıkarmış. Bunu, beyindeki milyonlarca hücrenin birbirleri arasındaki elektrik akımlarını, güvercinlerin beyinlerine yerleştirdiği elektrotlarla kaydederek başarmış. Böylece beyinde düşüncenin nasıl oluştuğunu bulmaya çalışan Onur Güntürk’ün bu araştırmaları insanlarda unutkanlığı en aza indirmekten, bunamayı önlemeye kadar pek çok derde çare olacak.
Almanya’nın Nobel ödülünü kazanan böyle bir bilim adamını çıkaran İzmir Atatürk Lisesi’ne teşekkürler. Böyle bir hemşerileri olduğu için İzmirliler ne kadar övünse azdır.
Kim bilir, Prof. Güntürk’ün çalışmaları belki İzmir’in EXPO yarışına bile katkıda bulunur.

Haberin Devamı

Ayda 1'i kaçırmayın
Hürriyet Ege’nin yeni dergisi Ayda 1, bence İzmir’in çok büyük bir eksiğini kapatacak. Hemen her gün bir sanatsal etkinliğin olduğu İzmir’de, bunların hepsinin düzgün bir şekilde yayımlandığı rehber niteliğinde bir yayın yok. Gazetelerde yer bulursa bu etkinliklerin bir bölümü parça parça giriyor. Ama önceden plan yapmaya yardımcı olacak ve tek bir bakışta neyin nerede olduğunu gösteren bir yayın yok.
Bence, Hürriyet Ege Ayda 1 bu açığı kapatabilecek bir dergi olacak. Hemen herkese hitap edebilecek konuların olduğu derginin zaman içinde daha da zenginleşeceğine eminim. İzmir’de ikamet eden birçok ünlü edebiyat ustasıyla yapılacak söyleşilerin bile tek başına bu dergiye büyük bir keyif katacağına eminim.
Ayda 1’i hazırlayan Hürriyet Ege ekibine teşekkürler.

 

Yazarın Tüm Yazıları