Paylaş
Benim bildiğim bir gazeteye taşlı sopalı saldırı en son 1945 yılında olmuştu. Tek parti iktidarı döneminde sol görüşlü olarak bilinen Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel’in sahibi olduğu Tan gazetesine İslamcı ve Turancı olarak bilinen gruplar tekbir getirerek saldırmış, gazete matbaasını ve yönetim binasını yakıp yıkmışlardı. Daha sonra saldırının iktidar partisi tarafından düzenlendiği öne sürülmüştü. Gerekçe ise gazetenin sahiplerinin demokrasi platformu oluşturmak için CHP’den ayrılan Celal Bayar ve Adnan Menderes’le işbirliği yapmasıydı. O iddia doğru veya yanlış olabilir. Ama önemli olan o saldırının muhalif sese tahammül edemeyenler tarafından yaptırılmış olmasıydı.
Medya organları zaman zaman aynı görüşte olmayan insanlar tarafından protesto edilir. Eylemciler gelir gösteri yapıp seslerini duyurur gider. Bazen tetikçiler tarafından kurşunlandığı, bombalandığı da olur gazete ve televizyonların. Ama ben siyasi bir partinin gençlik kollarının öncülüğünde kitlelerin gazeteye taşlı sopalı saldırmasına ilk defa şahit oluyorum. Sağ sol kavgasının alabildiğine keskinleştiği 1980 darbesi öncesi yıllarda bile böyle bir olay yaşanmamıştı. Yukarıda yazdığım gibi 6-7 Eylül olayları dışında sadece 70 yıl önce bir gazeteye saldırı olayı yaşanmıştı.
Demokrasiden yeterince nasibini alamamış toplumlarda bilinçsiz insanlar bulup onları yönlendirmek çok kolay. Vurup kırmakla her şeyin hallolacağını sanan bu insanlar içlerinde bulundukları ruh haliyle büyük bir şevkle bu işi yaparlar. Sorun o insanları yönlendirenlerin yönetim pozisyonlarında bulunması. Eğer bir siyasi partinin gençlik kolları öncülüğünde taşlı sopalı saldırı yapılıyorsa o zaman durumumuz çok vahim demektir.
Yaşlı teyze çok kızgın
Bugün gazetelere saldıran zihniyetin yarın öbür gün kendi görüşünde olmayan sokaktaki insanlara da şiddet uygulaması muhtemel. Demokrasi anlayışı olmadığı için iktidarı normal yoldan bırakmamak için bile şiddete başvurulabilir.
Geçtiğimiz günlerde teknik bir arıza için tamirata gelen teknik elemanla sohbet ederken, annesinin her zaman AKP’ye oy verdiğini ama 2 ay içinde ülkenin kan gölüne dönmesinden sonra iktidarı yerden yere vurduğunu söyledi. Ben makul çoğunluğun o ihtiyar teyzenin ruh hali içinde olduğuna inanıyorum. AKP hiç beklemediği kadar kötü bir seçim sonucuyla karşı karşıya kalabilir.
Peki o zaman ne olacak? Bugün gazetelere tahammül edemeyenler o zaman da muhalif partilere oy verenlere mi taşlı sopalı saldıracak? Ülke olarak çok tehlikeli sularda yüzmeye başladık. Eğer bu duruma akıl hakim olmazsa çok zor günlere girebiliriz.
Paylaş