Paylaş
Bunlardan biri İzmir için de büyük önem taşıyan turizmle ilgili beklentiler. “Türkiye gelecek 10 yılda hangi sektörler öncülüğünde gelişecek?” sorusunun cevabında birinci sırada yüzde 33’le enerji, altyapı ve doğal kaynaklar var. İkinci sırayı ise yüzde 31’le turizm sektörü alıyor.
Halbuki aynı soru, “Dünya ekonomisi hangi sektörler öncülüğünde gelişecek?” şeklinde sorulduğunda turizm 24 sektör arasında ancak 20’nci sıraya yerleşebiliyor. Hiç şüphesiz bunda, antik çağlardan bugünlere uzanan müthiş bir doğa, tarih ve kültürel zenginliğe sahip ülke sayısının çok az olması en önemli etken. Ege ve Akdeniz gibi medeniyetleri başlatan binlerce yıllık geçmişi olmayan ülkelerde turizm gelişmenin lokomotifi olamıyor. Türkiye gibi nüfusunun yarısına yakın sayıda, 40 milyonun üzerinde turist ağırlayan, tarımdan tekstile en az 40 sektörü daha besleyen ülkelerde turizm sektörünün öncü olması normal.
TEKNOLOJİ TÜRKİYE’DE 8’İNCİ
Ancak tabii bir de madalyonun öbür yüzü var. Bütün dünya birinci sırada teknolojiyi öncü güç olarak görürken Türkiye’nin gelişmesine öncülük edecek sektörler arasında teknoloji ancak 8’inci sırada. Ayrıca bütün dünyada yüzde 2 ile en son sırada görülen inşaat ve mühendislik sektörü Türkiye’de yüzde 22 payla teknolojinin bile önüne, 4’üncü sıraya yerleşmiş durumda.
Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Yoldan köprüye çeşitli altyapı yatırımlarına ihtiyacı var. Nüfusu da birçok Avrupa ülkesinin 4-5 katı olduğundan konut talebi yüksek. Ama dünya bilişim, yapay zekalar çağına girdi. 19’ncu ve 20’nci Yüzyıl’ın lokomotif sektörlerinin 21’inci Yüzyıl’da hala çekici güçlerden biri olması Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü zayıflatabilir.
Turizm, müteahhitlik, tarım ve imalat sanayi gibi sektörlerden elden edilen sermaye birikimleri 21’inci Yüzyıl’ın yükselen sektörlerine yatırıma dönüşmeli. O nedenle İzmir’de geçtiğimiz aylarda temelleri atılan ‘Bilişim Vadisi’ gibi projeler çağı yakalama çabalarına önemli katkıda bulunacak. Önümüzdeki 10 yıl boyunca ‘Bilişim Vadisi’ gibi projelerle Ege Bölgesi Türkiye’ye sınıf atlatacak sektörlerin üst sıralara taşınmasına öncülük yapabilir.
GELİR DAĞILIMI KORKUTUYOR
Araştırmada ayrıca dikkat çeken iki nokta var ki bütün dünyanın ortak endişesi olarak görülüyor. Katılımcıların yüzde 89’u gelecekle ilgili endişelerinde birinci sıraya iklim değişikliği ve çevre etkisini yerleştirmiş. Ve ne yazık ki tamamı gelecek 10 yılda bu konuda olumlu gelişmeler olacağına inanmıyor.
Bir başka endişe konusu da dünya genelinde gelir dağılımındaki büyük bozulma. Yine katılımcıların en karamsar oldukları konuların başında dünyadaki gelir pastasının en büyük dilimini çok az kişinin yemesi. Dünya nüfusunun büyük bölümünün paylarına düşen çok küçük dilimlerle yetişmeye çalışması katılımcıların yüzde 89’unu çok rahatsız ediyor. Ne yazık ki her 10 kişiden 9’u gelecek 10 yılda bu durumun değişeceğini düşünmüyor.
Paylaş