Paylaş
Teknoloji dünyasında sular hiçbir zaman durulmaz bilirsiniz; her gün her an yeni bir teknolojik oyuncakla karşılaşmaya en azından bunca yıllık meslek hayatımda epey alıştım; ama hala öğreniyorum, öğrenmenin sonu yok. Ama bugünkü yazımda yeni bir teknolojiyi anlatmak yerine hayatımızın ta içine giren teknolojiden bazen kaçma hakkımız olduğu üzerinde bir şeyler karalayacağım.
Telefonlar cebimize girdiğinden beri herkes her an ulaşılır oldu. Ne zaman birine hemen ulaşmak istesek telefonunu çevirmemiz yeterli; nasılsa ne kadar uzakta olursa olsun telefonuna bakmakla yükümlü ya hani!
* * *
Ama işin aslı pek de öyle değil. Telefonunu aradığınız biri o an meşgul olabilir, size dönmeyebilir, hatta size mesajla 'şu an müsait değilim' demek durumunda da değildir. Çünkü hepimizin bir özel hayatı var. Elbette bu söylediğim karı koca veya yakın aile ilişkilerini kapsamıyor. Ama bir arkadaşımızı aradığımızda bize dönmediğinde neden bundan fazlasıyla rahatsızlık duyarız? Gerçekten de o telefon açılmak zorunda mıdır? Bir kişinin ulaşılmama hakkı yok mudur?
Geçen gün oyuncu bir arkadaşımla konuşurken telefon yüzünden aksayan işlerinden bahsetti. Eskiden bir dizi çekimi yapılacağı zaman önceden söylenir, o saatte o çekim bir şekilde başlardı. Ancak sonra telefon icat oldu, daha oyuncumuz yoldayken bile çekimlerin iptal olabildiği tebliğ edilir oldu. Ne güzel değil mi?
* * *
Nihayetinde bana kalırsa hepimizin zaman zaman ulaşılmama hakkı vardır; bu hakka da sonuna kadar saygı göstermek zorundayız; zira bazen konuşmak istemediğimiz anlarımız vardır, hesap vermek istemeyiz.
Tüm bunları yazanın her gün kafasını teknolojik gelişmelerden kaldırmayan bir editörden gelmesi biraz kulağa tuhaf geliyor biliyorum; ama her şeyden önce insanız.
Paylaş