Paylaş
Bugün için kullandığımız masaüstü bilgisayarlar, laptoplar, tabletler ve hatta telefonların daha da mobilize olmuş hali olan bu teknolojiler artık bir gözlük bir saat gibi giyebildiğimiz eşyalar halini aldı. Önce Google'ın akıllı gözlüğüyle tanıştık. Basitçe anlatmak gerekirse bu cihazla video çekebiliyor, navigasyon sistemini kullanarak yolumuzu bulabiliyor ve hatta e-posta alıp gönderebiliyoruz. Ve tüm bunları tıpkı telefon kullanırken olduğu gibi yapıyoruz.
PEKİ YA KOL SAATLERİ
Bugün için ismi duyulmuş duyulmamış pek çok firma kendi akıllı saatlerini çıkarıyor. Samsung'un Galaxy Gear'ı da bu zincirin son halkası aslında. Basitçe internete girebilen bu saatle telefon görüşmesi yapıp e-postalarımızı kontrol edebiliyoruz.
İşi daha da abartabiliriz. Mesela Sony'nin aldığı SmartWig isimli akıllı peruk patenti bu alanda sınır olmadığını gözler önüne serecek cinsten. Peki ne yapıyor bu peruk? Akıllı Peruk basitçe beyin dalgalarını analiz ederek işlemlerin düşünce gücüyle yakın gelecekte yapılabilmesini sağlayacak. Aslında pek çok bilimkurgu filminde gördüğümüz über bir teknolojiden bahsediyoruz.
AKILLI GÖZLÜKLER VE GOOGLE GLASS
Ancak giyilebilir teknolojilerin büyük hayal kırıklıklarına yol açacağını da düşünüyorum. Google Glass'ı ele alalım. Çevremdeki pek çok kişi bu gözlüğü merak etse de tek kullanımlık bir cihaz olarak görüyorlar bu gözlüğü. Çünkü pek çok kişi bu gözlüğün yüze geldiğinde fazlasıyla sırıttığının farkında. Belki ilerleyen yıllarda tasarımı geliştirildiğinde bu sorun aşılabilir; ancak Google Glass'ın önündeki engel sadece bu değil. ABD ve bazı ülkelerde restoranlar ve barlar bu gözlüğün kullanımını yasaklama yoluna gidiyor. Amaç ise gayet açık: Röntgenciliğin önüne geçmek... Zira video kaydı yapabilen Glass pek çok kişiyi de rahatsız edebiliyor.
AKILLI KOL SAATLERİ HAYAL KIRIKLIĞI MI
Akıllı kol saatlerini ele alalım. Samsung'un 800 bin Galaxy Gear akıllı saatini globalde perakendecilere dağıttığı biliniyor. Ancak 2 ay içinde bu cihaz sadece 50 bin satmış. Çok ama çok düşük bir rakam. Şimdilik bu saatlerle yeni tanışıyoruz ve ilk etapta bu saate ilgi göstermemiş olabiliriz; ancak bir akıllı kol saatine neden ihtiyacımız olsun sorusu akıllara gelmiyor değil. Zaten telefonu şarj etmekten bunalan kullanıcılar bir de şarjı biten kol saatiyle uğraşmak ister mi? Küçük bir ekrandan e-posta alışverişini kontrol etmek isteyen kaç kullanıcı bulabiliriz? Tüm bunları cep telefonumuzla yapabiliyorken neden bir kol saatine ihtiyaç duyalım? Bu farkındalığı teknoloji devleri yaratabildiğinde belki bu alanda yol kat edilebilir.
Sanırım bu teknolojilere alışmamız için daha çok zamana ihtiyacımız var. Ancak iPad ile başlayan ve bir ihtiyaç halini alan iPad'ler gibi akıllı kol saatlerinin veya akıllı gözlüklerin yaygınlaşacağını da açıkçası hiç düşünmüyorum.
selimozturk@hurriyet.com.tr
twitter.com/selimozturk
Paylaş